Oysa, Olağanüstü Hal Bölgesi'nde(OHAL) ve çevre illerde insanlar, 430 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye göre günlerce gözaltında kalıyor.
Söz konusu kararname, polis ya da jandarmanın isteği halinde, OHAL Valiliği yoluyla, Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) hakimliğinin cezaevindeki tutukluları on gün süreyle yeniden gözaltına almasını sağlıyor.
430 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye ilişkin sorularımızı, İstanbul Barosu Genel Sekreteri Ali Saydı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube yöneticisi Avukat Reyhan Yalçındağ yanıtladı.
Anayasa Mahkemesi iptal etti ama..
Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'na 1987'de eklenen bir madde ile polisin tutuklu olan kişileri gözaltına alınmasına imkan veriliyordu.
Bu yasayı, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiğini belirten Saydı şöyle konuşuyor:
* Ancak, OHAL bölgesinde kanun hükmündeki kararnameler anayasa denetimi dışında.
* Nasıl ki, anayasanın geçici 15. maddesi, 12 Eylül döneminde çıkarılan yasaların anayasaya aykırılığı ileri sürülemiyorsa, OHAL'e ilişkin kanun hükmünde kararnamelerin de anayasaya aykırılığı da iddia edilemiyor.
* 430 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, OHAL Bölgesine ilişkin olarak 1990'da çıktı.
* Bunun 3c maddesinde "her seferinde 10 günü geçmemek üzere, mahkeme kararıyla kişilerin cezaevinden çıkartılabilmesi" diye bir hüküm konuldu.
Müdafi yardımı alamıyorlar
Avukat Reyhan Yalçındağ, " belediye meclis üyelerinden, üniversite öğrencilerine, 60 yaşında hiç okuma yazma bilmeyen, Türkçe bilmeyen kadınlara kadar, herkes bu gözaltı uygulamasına maruz kaldı" dedi.
Avukat Yalçındağ, uygulamayla ilgili şu noktalara dikkat çekti:
* Cezaevinden yeniden gözaltına alınanlar "müdafi yardım"dan faydalanamıyor.
* Artık vekaletname istenmesi yasal olarak zorunlu değilken, biz vekaletname sunmamıza rağmen, müvekkillerimiz ile görüştürülmüyoruz.
* Elimizde işkence gördüğüne ilişkin kanıtlar olmasına rağmen, müvekkillerimiz doktora çıkartılmıyorlar. Biz kendi huzurumuzda bunların adli tabiplikte muayene edilmesini istiyoruz.
OHAL dışında da uygulanıyor
* Dolayısıyla kolluk tarafından tutulduklarında kişilerin ne kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı, ne işkence ve kötü muameleye tabi tutulmama hakkı, ne de adil yargılanma hakkı işlemiyor. Tüm haklar açık bir şekilde ihlal ediliyor.
* Kararname, OHAL dışında da uygulanıyor.
* 60 yaşındaki okuma-yazma ve Türkçe bilmeyen Fehime Ete adlı müvekkilim Van Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) kararıyla tutuklu bulunduğu Bitlis Cezaevi'nden alınarak, Diyarbakır'da sorgulandı. (NM)