Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, cumartesi (29 Ağustos) günü katıldığı basın toplantısında eğitim giderleri ve öğretmenlerin maaşlarına ilişkin konuştu. Eğitimde asıl yükün öğretmen maaşlarıyla ilgili olduğunu ifade eden Selçuk, “Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesine bakarsanız, yatırım bütçesinin çok çok küçük olduğunu görürsünüz. Neye göre; personel maaşına göre... Bu tüm okullar için böyledir. Yani asıl yük kira varsa kirada ve öğretmen maaşındadır” dedi.
Öğretmenlerin tepkisine neden olan açıklamanın ardından Selçuk, bugün "Ziya Öğretmen olarak benim bir öğretmen kimliğimle öğretmenlerimizin itibarının, özlük haklarının yükselmesinin dışında bir hedefim olamaz. Buradan böyle bir sonuç çıkarılıyorsa bir zorlama vardır. Niyetim çok açık, cümlelerim çok açık. Biz öğretmenimizin her türlü imkanını artırmanın peşindeyiz, başka da bir derdimiz yok" diye konuştu.
"İtibarsızlaştırılıyoruz"
Selçuk’un açıklamalarına ilişkin bianet’e konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyesi öğretmen Ayşe Panuş, Ankara Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Sultan Saygılı, Eğitim-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Sadrettin Kaya, Eğitim-Sen Mardin Şube Başkanı Mustafa Bozan ve Eğitim-Sen Batman Şube Başkanı Nurettin Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Selçuk'un kendilerini toplumda itibarsızlaştırdığını ve hedef haline getirdiğini söylediler.
Panuş: Amaç esnek çalışma sistemini getirmek
Ayşe Panuş: Uzaktan eğitimi de gerekçe göstererek eğitim emekçilerine esnek çalışmayı dayatmak istiyorlar, asıl amaçları budur. Bizi toplumla karşı karşıya getiriyorlar, itibarsızlaştırıyorlar. ‘Öğretmenler işe gitmeden maaş alıyor’ sözlerini zaten duyuyoruz.
‘Toplum öğretmenlere maaş vermeyin’ deme noktasına getirildi. Halbuki bizler evlerde öğrencilerimize kendi imkanlarımızla ulaşmaya çalışıyoruz. Uzaktan eğitimde yaşanan sorunları herkes biliyor, biz bunlara rağmen öğrencilerimizi mağdur etmiyoruz ve kendi imkanlarımızla süreci devam ettiriyoruz.
"Sorumluluğu okul müdürlerine yıkıyorlar"
Bakan, tüm bu söylemlere karşı öğretmenin arkasında durması gerekirken, kendisi de hedef haline getiriyor. Pandemi sürecinde kendileri sorumluluk almıyor, tüm sorumluluğu okul müdürlerinin üstüne yıkıyorlar.
Sorumluk almayan bir Bakanın bizi yük olarak görmesine söyleyecek sözümüz yok. Çok yazık. Eğitime kaynak yaratmayan bir devlet var, MEB’e ayrılan bütçe yüzde 4 civarında, bu sözlerle esnek ve performansa dayalı çalışmayı dayatmak istiyorlar.
Öğretmenler Ziya Selçuk’a çok tepkili, ve hepimiz Bakanın hükümetle mücadelesi etmesi gerektiğini, haklarımızı koruması gerektiğini düşünüyoruz.
Saygılı: Öğretmen maaşından kurtulmak istiyorlar
Sultan Saygılı: Öğretmen maaşları bu kadar düşükken bunun bile yük olarak ifade edilmesi çok kötü bir durum. Öğretmenler bu açıklamaya elbette çok kırıldı. Öğretmen maaşından kurtulmak isteyen bir anlayış var.
Kamusal eğitimden kurtulmak istiyorlar. Okullarda pandemiyle ilgili hiçbir şey yapılmamışken öğretmen maaşlarından kurtulmanın yolunu arıyorlar. Bakan daha sonra böyle demek istemediğini söylese de niyetini gösterdi.
"Öğretmenler değersiz olduklarını düşüyor"
Bakanın açıklamaları öğretmenlere değersiz olduklarını düşündürüyor. Birçok arkadaşımız ‘Uzaktan eğitime geçilecek, bizden kurtulmaya çalışıyorlar’ diyor.
Eğitime bütçe ayrılsın dedikçe eğitimden bütçe kaçırıyorlar. Öğretmenlere verilen değer Milli Eğitim Bakanı’na verilen değerdir. Biz değer kaybettikçe Bakan da değer kaybedecektir. Öğretmenler, Bakan Selçuk’un kendilerini onurlandıracağı bir çalışma bekliyor.
Kaya: Öğretmenler öfkeli
Sadrettin Kaya: Devlet kamusal eğitimden çekilmek istiyor bunun alt yapısını hazırlıyor. Türkiye’de bir öğretmenin aldığı maaş, yoksulluk sınırının altında.
Eğitime ayrılan bütçe Diyanet İşleri Bakanlığı’nın bile çok çok gerisinde. Öğretmenleri, çalışmadan maaş alıyormuş gibi göstermek talihsizliktir. Bizler polislerden bekçilerden bile daha az maaş alıyoruz.
"Sorunları çözmek yerine hedef şaşırtıyorlar"
Sorunları çözmek yerine hedef şaşırtıyorlar. Uzaktan eğitimi yapamadılar, Türkiye’nin alt yapısı buna uygun değil. Dezavantajlı gruplar eğitime ulaşamadı bunları çözemeyeceklerini bildikleri için hedef şaşırtıyorlar.
Özel okulları korumaya çalışıyorlar. Ziya Selçuk, özel okul sahibi gibi değil Milli Eğitim Bakanı gibi konuşmalı. Şirket yönetiyor gibi davranmak yerine kamusal sorumluluğunu yerine getirmeli.
Öğretmenler öfkeli. ‘Bizim ve öğrencilerimizin can güvenliğinin önemi yokmuş’ diyorlar. ‘ Ziya Hocam diyordu öğretmenler’ ama artık bir duygu kırılması yaşandı.
Bozan: Bizleri halkın nezdinde düşmanlaştırıyor
Mustafa Bozan: Bakan Ziya Selçuk, 2-3 hafta önce uzaktan eğitimde öğretmenlerin ücretlerinin güncellenmesi gerektiğini söylemişti. Bu söylem aslında, bu fikrin zikre döneceğini göstermişti.
Maaşı değil eğitimcileri yük olarak görüyorlar. Biz olmasak eğitimin tamamını piyasalaştıracaklar. Eğitimde bir dönüşüm planlıyorlar. Eğitimden sorumlu bir Bakanın öğretmenleri itibarsızlaştırması bizleri üzüyor.
"Bakan bilinç altındakini itiraf etti"
Arkadaşlarımızla görüştüğümüzde de böyle düşünüyorlar. En kutsal mesleği icra eden biz öğretmenlerin bu pozisyona düşürülmesi utanç verici bir durum.
Eğitim bakanı, bilinç altındakini ifade etti. Eğitimi tamamen ticari görüyor. Bizleri halkın nezdinde düşmanlaştırıyor. Bu anlayışla zaten çağdaş bilimsel eğitim olması mümkün değil. Bu nedenle derhal istifa etmeli. Mardin’de, eğitim emekçileri Ziya Selçuk’u bu söylemleri nedeniyle ffetmediğini söylüyor.
Şimşek: Bakan öğretmenlerin gözünde sınıfta kaldı
Nurettin Şimşek: Türkiye, Avrupa ülkesi arasında öğretmen maaşları sıralamasında 27. sırada. Ayrıca yaşanan ekonomik krizle birlikte öğretmenlerin maaşları öğretmen alım güçleri düşmeye başladı. Bizler de yeni bir maaş düzenlemesi yapılmasını istedik. Bakan, bu çağrının önünü kesmek adına böyle bir açıklama yaptı, önünü kapattı.
İkincisi ise; öğretmenlere ve eğitime ayrılan bütçe her geçen gün azalıyor. Derslik sayılarının artırılması ikinci plana atılıyor. Batman’da bir lise üç yıldır ödeneksizlikten yapılamıyor, bu aslında bahane her şeye para bulunuyor eğitimime mi bulunamıyor?
"3600 ek gösterge sözü vardı"
3600 ek gösterge sözü vardı. İki yıl geçti hala bunda bir adım yok. Buna yönelik bir çaba da yok. Öğretmene 3600 ek gösterge sözünü hatırlatıyoruz, öğretmen maaşını yük olarak dile getirerek bunu önünü kesiyorlar.
Bir özel okul sahibi bizler için ‘yan gelip yattılar’ dediğinde Bakan, buna karşılık bir söz söylemedi. Yetmezmiş gibi kendisi de maaşlarımızı diline aldı, Bakan öğretmenlerin gözünde sınıfta kaldı. (RT)