Dinçer, yarın (24 Kasım) kutlanacak Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, 24 Kasım'ın 12 Eylül askeri darbesinin ürünü ve darbe zihniyetinin nasıl bir öğretmen istediğinin simgeleştiği gün olduğunu ifade etti; 24 Kasım'ın aynı zamanda, Atatürk'ün "Millet Mektepleri Başöğretmenliğini" kabul ettiği gün olduğunu da hatırlattı.
Siyasi iktidarların Türkiye'yi getirdiği işsizlik ve yoksulluk ortamında, öğretmenliğin kutsallığı ve onurunun büyük ölçüde "ekonomik güç" ve "satın alma gücü" ile ölçüldüğüne dikkat çeken Dinçer, 24 Kasım'ı sadece "kutlanan" bir gün olarak değil, sorunlarının bilince çıktığı, taleplerinin dillendirildiği bir mücadele günü olarak algıladıklarını belirtti.
Bu yılda öğretmenlerin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunların hâlâ etkisini sürdüğüne ifade eden Dinçer, Son 10 yıl itibariyle, sadece birkaç tüketim kalemi üzerinden yapılan karşılaştırmaların bile, öğretmenlerin yıllar içinde yaşadığı yoksullaşma sürecini net bir şekilde gösterdiğini savundu.
Öğretmen ev sahibi olmak için hiç harca yapmadan 12 bin 500 çalışmak zorunda
Dinçer'in aktardığı karşılaştırmalı verilerden bazıları şöyle:
"Son on yılda temel tüketim malları yaklaşık 64 kat, yoksulluk sınırı 29 kat artarken, aynı dönemde öğretmen maaşlarındaki artış oranı sadece 29 kat ile sınırlı kalmış.
"Bir öğretmenin ev sahibi olması için başka hiç harcama yapmadan 2083 gün içinde toplam 12 bin 500 saat çalışması gerekiyor.
Öğretmenler, 1 kilo peynir için 1 saat, 1 kilo kıyma için 1,4 saat çalışmak durumunda kalıyor. Bir öğretmenin görevini daha iyi yerine getirebilmesi için bilgisayar alabilmesi için 180 saat çalışması gerekiyorken, öğrencilerinin karşısına temiz bir takım elbise ile çıkabilmesi için başka hiçbir harcama yapmadan 38 saat çalışması gerekmektedir."
Dinçer, "Eğitim ve bilim emekçilerine insanca yaşayabilecekleri bir ücret verilmeli, kendilerini yenileyerek daha nitelikli hizmet verebilecekleri çalışma ve yaşama koşulları yaratılmalı"dedi.
Yarın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'le bir görüşme yaparak taleplerini ileteceklerini bildiren Dinçer, taleplerinin yerine getirilmediği takdirde Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) aldığı karar gereği 14 Aralık'ta hizmet üretmeyerek, alanlarda olacaklarını söyledi.
Dinçer, Eğitim-Sen olarak talepleriniyse şöyle sıralıyor:
* Temel ücret en az 1050 YTL olmalı
* Aile yardımı; çalışmayan eş için 188 YTL, her çocuk için 105 YTL olmalı
* Kira yardımı en az 294 YTL olmalı
* Tüm eğitim emekçilerine ücretsiz ulaşım ve yemek yardımı verilmeli
* Kadın eğitim emekçilerinin doğum sonrası kullandıkları ücretsiz izin sırasında yapılan emeklilik kesintileri devlet tarafından karşılanmalı
* Toplugörüşme uygulamasına son verilmeli, grevli toplusözleşmeli sendika hakkı tanınmalı.
* Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilerek, sözleşmeli öğretmenler kadroya alınmalı, kadrolu ve iş güvenceli tek istihdam biçimi benimsenmeli
* Sendikal mücadelede zarar gören ve sürgün edilen kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilmeli. (KÖ/EÖ)