"Biz sözleşmeli öğretmenler mevsimlik işçi gibiyiz. Bu gün varsınız, yarın yoksunuz. Keşke bize de kadro verilse. Keşke mezun olduğumuz gün atamamız yapılsa. Keşke, bu KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) denilen şey hiç olmasa."
"Öğretmenliği çok seviyorum. Ama kadrolar yetersiz. Okulların fiziki durumları kötü. İdareci seçimlerinde dengesizliler var. Sınıflar çok kalabalık. Neredeyse her yıl farklı bir sistem getiriyorlar. Sıkıntılar çok yani."
Öğretmenler, mesleklerini ve eğitim sisteminin sorunlarını anlattı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim - Sen) 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerle konuştu.
İlkokul ve ortaöğretimden kadın ve erkek 19 öğretmenin konuşmalarının yer aldığı videolar, internette yayın yapan Eğitim- Sen TV'de izlenebiliyor. Öğretmenlerin konuşmalarından özetler şöyle:
"Öğretmenliği sevdiğim için seçtim. Mesleğimizin bu günkü durumu iç açıcı değil. Öğretmenlerin yaratılan korku düzeninde kendilerini yenileyemediklerini düşünüyorum. Aslında öğretmenlerin öncü olmaları gerekir."
"Yarına dair bir güvencem yok"
"Mesleğimi seviyorum. Çocuklara bir şeyler öğretmeyi seviyorum. Her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimizde de sıkıntıları var. Maddi sorunlar var. Eğitim yetersiz. Öğrenciler liseye, ilköğretimden gerekli altyapıyla gelmiyor. Her şeye sıfırdan başlıyoruz. Bu da zaman kaybına neden oluyor."
"Öğretmenlik istediğim meslekti; keyif alarak yapıyorum. Farklı sıfatlarla ücretli ve kadrolu çalıştırılan öğretmenler var. Bu çok onur kırıcı ama bunu sanki kötü bir şey yapıyormuşuz gibi öğrenciden ve veliden saklıyorsunuz. Yarına dair bir güvencem yok."
"En büyük isteğim beden eğitimi öğretmeni olmaktı. Her okulda spor salonunun olması lazım ama birçok okulda yok. Okullar yapılırken beden eğitimi salonlarını çok gerekli görmedikleri için yapmadıklarını düşünüyorum. Aslında beden eğitimini ve sporu gerekli görmüyorlar."
"Örgütlü mücadele gerekiyor"
"Öğretmenlik çok güzel meslek, yeniden hayata gelsem yine öğretmen olurum. Eğitimde en büyük sorun hala ezber sisteminin devam etmesi. Paralı eğitime geçiliyor olması da büyük sorun. Sorunlarla ancak örgütlü bir şekilde mücadele edilebileceğini düşünüyorum."
"Ücretlerimiz yetmiyor. Düşünün Güney Kıbrıs'taki bir öğretmen üç bin Euro maaş alıyor. Kendimi dersler verebilmem, gerekli şekilde derslere hazırlanabilmem ve öğrencilerimle kafamı başka şeylerle meşgul etmeden ilgilenebilmem için ücretimin yetmesi gerekiyor." (SP)