İşitme engellilerin facebook üzerindeki bir grubunda bir mesaj dikkatimi çekti.
Savaş Seyhan yazmış:
“Oğlumun Sosyal Bilgiler Öğretmenine bir türlü FM sistemini taktıramadık. Çocuklara neden takamadığını da izah etmiş, "O cihazı takarsam, sınıfta adil davranmamış olurum" demiş.
Üstelik altına yazılan yorumlarda birçok işitme engelli ailenin farklı okullarda öğretmenlerle aynı sorunu yaşadığı, bazılarının artık bezdiği yazıyor. Yani sorun münferit değil.
2014-2015 yılında Türkiye’de 4 bin 365 işitme engelli öğrenci* kaynaştırma eğitimde yer alıyor. Yani engelsiz öğrencilerle aynı okulda, aynı sınıfta okuyor.
Engelli öğrencilerin engelsiz öğrencilerle bir arada eğitim almasını öngören bu sistemde okul idaresinin ve öğretmenlerin destek hizmetleri sunması gerekiyor. Ancak Türkiye’de bu konuda çok ilerleme sağlandığı söylenemez.
FM sistemi nedir?
Önce FM sistemi nedir ona bakalım.
İşitme cihazı kullanan kişiler gürültülü ortamlarda sesi net olarak duyamayabiliyor. Bu durumda karşısındaki kişiye bir mikrofon ve küçük bir cihazdan oluşan FM sistemi takılıyor.
Böylece konuşan kişinin sesi diğer gürültüleri yok ederek ses dalgaları sayesinde işitme engellinin kulağına gidiyor.
FM sistemi okul ortamında olmazsa olmaz bir aparat. Çünkü öğretmen konuştuğunda sınıftaki gürültü nedeniyle işitme engelli sesi iyi duyamıyor. Bu sistemi takan öğretmenin sesi direk öğrencinin kulağına gidiyor.
Öğretmenin tek yapması gereken FM sisteminin mikrofonunu ağzının 10-20 santimetre aşağısına takmak ve normal konuşmasına devam etmek.
FM sistemini devlet karşılamıyor, ailenin yaklaşık 4 bin lira ödemesi gerekiyor.
Oğlum her gün öğretmene cihazı tak diyor
Ancak maalesef öğretmenler çeşitli nedenlerle öğrencilerin dersi dinlemesini sağlayan bu sistemi takmak istemiyor.
bianet’e konuşan oğlu beşinci sınıfa giden Savaş Seyhan, oğlunun her gün öğretmenlerine “bunu takar mısınız” demek zorunda kalmasına rağmen iki öğretmenin FM sistemini takmakta direndiğini belirtti.
“İlkokulda böyle bir sorun yaşamadık. Hatta öğretmeni cihazın şarjını bile kendi doldururdu. Ancak ortaokula geçince birçok öğretmenle muhatap oluyorsunuz. Ve hepsine tek tek anlatmak zorunda kalıyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz, oğlum her gün öğretmenlerine ‘öğretmenim cihazı takar mısınız?’ diyor. Aldığı yanıt ise ‘geç yerine otur’. Hatta bir tanesi "O cihazı takarsam, sınıfta adil davranmamış olurum" diyor. Oysa asıl cihazı taktığında adil olacak. İşte bu durumda çocuğun özgüveni kırılıyor, öğretmenine ve derse karşı sevgisi azalıyor. O ders zaten onun için bitmiş oluyor.
MEB bu işi çözmeli
"Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu işi çözmesi gerekiyor. Bir genelgeyle kaynaştırma sınıflarında bu aparatın takılmasının zorunlu olduğunu söylemesi gerekiyor. Yoksa bu şekilde öğrenciler de veliler de öğretmenlerle karşı karşıya geliyor, çok yıpratıcı bir süreç oluyor. Çocuğun eğitim hayatı sekteye uğruyor. Ben de sorun çözülmezse MEB’e şikayette bulunacağım.”
Engelli çocuğun sorumluluğunu almak istemiyor
İşitme Engelli Aileleri Derneği’nden Elfida Güler, bu sorunun birçok okulda yaşandığına dikkat çekiyor.
“Özel okullarda bile öğretmenleri ikna etmek zorken, devlet okullarında iş daha da zorlaşıyor. Bazı öğretmenler bu cihazın sağlığa zararlı olduğunu düşünüyor. Bazıları ise niye uğraşayım, tak çıkar diyor. Önemsemiyor, ilgilenmiyor, yok sayıyor. Engelli bir çocuğun sorumluluğunu almak istemiyor. Yoksa bu kadar basit bir cihazı takarak sorunu çözmek yerine direnmesinin başka bir nedeni olamaz. Okul idaresi, kaynaştırma sisteminin, öğrenciye gerekli tüm desteğin verilmesinin zorunlu olduğunu öğretmenlere anlatmalı. Gerekirse biz dernek olarak okulları tek tek gezerek bunu anlatmaya hazırız.” (NV)
* "Mevzuattan Uygulamaya Engelli Hakları İzleme Raporu 2014” raporu.