Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye’deki ilk, orta ve liselerde koronavirüs nedeniyle ilk kez uygulamaya konulan uzaktan eğitim ikinci haftasını geride bıraktı. 23 Mart’ta başlayan TRT-EBA TV ve eba.gov.tr üzerinden ulaşım sağlanan uzaktan eğitim ilk haftasında özellikle erişebilirlik açısından oldukça tartışma yarattı.
30 Nisan’a kadar devam edecek olan uzaktan eğitimin iki haftalık sürecini ve dünyadaki uzaktan eğitim örneklerini Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan ile konuştuk.
Uzaktan eğitimin, örgün eğitim gibi algılanmaması gerektiğini belirten Bozdoğan, “Uzaktan eğitim tamamlayıcı eğitimdir, asla örgün eğitim gibi görülmemelidir. Uzaktan eğitimin amacı öğrencilerin okuldan uzaklaşmamasını sağlamaktır. Bireyselleştirilmiş bir eğitim sistemidir, okuldaki bir kazanım elde edilmesi beklenemez” dedi.
TIKLAYIN-Öğrenciler Uzaktan Eğitimi Anlatıyor: Okulun Değerini Daha İyi Anladık
"Uzaktan eğitimde öğrenci sürece dahil değil"
Uzaktan eğitimin kısıtlılıkları ve sınırları olduğunu söyleyen Bozdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uzaktan eğitimle ilk yaptığı açıklamalarda kendisi de bu durumun örgün eğitimdeki gibi olmayacağını ifade etti. Ancak Ziya Selçuk’un televizyon programlarındaki anlatımlarından veliler uzaktan eğitimi yüz yüze eğitimle aynıymış gibi algıladı. Halbuki, uzaktan eğitimde videolar aracılığıyla bilgi aktarımı söz konusu, öğrenci sürece dahil değil.
"Eşitsizlik öğrenciyi mağdur ediyor"
Öğrencilerin okuldan ve derslerden kopmaması adına uygulamaya konulan uzaktan eğitime bütün öğrencilerin erişimi ve ulaşımı söz konusu değil. Uzaktan eğitim, televizyon, bilgisayar ve internet üzerinden sağlanıyor. Fakat bu ülkede bunlara erişimi olmayan öğrenciler var ve bu az bir sayı değil. Yani çok fazla eşitsizlik durumu yaşanıyor. Çocuklar devlet okuluna gidiyor aynı eğitimi alıyor, fakat burada maddi durum eşitsizliği bir kez daha öğrenciyi mağdur ediyor. Örneğin; yoksul ailelerin çocuklarının bilgisayar ve internete erişimi yok, kırsal kesimlerde, köylerde yaşayan çocukların televizyona dahi erişiminde sorun var.
"Sistem kapsayıcı değil"
Öğrencilerimiz eşit değil, farklılıkları gözetilerek eğitim yapılmalı. Mesela; devlet okulu ve özel okullardaki öğrenciler de şu anda aynı süreçten geçmiyorlar. Örgün eğitimdeki eşitsizlik uzaktan eğitimde çok daha fazla derinleşti. Hiç eğitime erişemeyen bir öğrenci ile özel okulda canlı uzaktan eğitim alan bir öğrenci aynı sınava girecek, bu eşitsizliktir. Ayrıca şu anki sistem kapsayıcı da değil. Dezavantajlı gruplar; engelli öğrenciler, mülteci öğrenciler, dil sorunu yaşayanlar erişim ve ulaşım sorunu yaşıyorlar.
"Öğretmenler de eşit koşullarda değiller"
“eba.gov.tr tamamlayıcı bir görev görüyor. Öğretmenler buradan ödevler veriyor, öğrencilerle etkileşim içinde oluyor, öğrencinin takibini sağlıyor. Fakat öğretmenin de bu sisteme erişimiyle ilgili sorunu var. Yani herkesi aynı eşit koşullarda görerek bir sistem uygulamaya koyamazsınız, bu olmaz çünkü öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin koşuları eşit değil.
Bozdoğan uzaktan eğitimle ilgili önerilerini şöyle sıraladı: *Pedagojik eğitime ağırlık verilmeli *Erişimde ve ulaşımda yoksul öğrenciler desteklenmeli. Televizyon, internet ve bilgisayar ihtiyaçları karşılanmalı. *Dezavantajlı öğrencilerin durumları gözetilerek bir sistem oluşturulmalı. *MEB, sendikalarla yan yana gelmeli. *Öğretmenler, karar süreçlerine dahil edilmeli, sürecin nesnesi değil öznesi olmalı. |
"Çin'de öğrencilere alt yapıyı devlet sağlıyor"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk tarafından sıklıkla örnek verilen Çin’deki uzaktan eğitim modeline değinen Bozdoğan, şöyle konuştu: “Çin uzaktan eğitimle ilgili alt yapısını çok önceden oluşturdu ve öğrencilerin hepsine teknolojik alt yapıyı devlet sağlıyor. Ulaşım ve erişimle ilgili bir sorun yaşamıyorlar. Öğrencilere içerikler aktarılıyor ve öğrencilerin o bilgiyi kullanması sağlanıyor. Zaten şu an dünyanın birçok ülkesi uzaktan eğitimi kendi sistemlerini oluşturarak başladı. Birçok ülkenin temel aldığı şey erişim ve ulaşım konusudur." (RT)
TIKLAYIN- Uluslararası Öğretmen Görev Gücü: 1,5 Milyar Öğrenci, 63 Milyon Öğretmen Salgından Mağdur