""Bursla geçinen öğrenciler part time işlerde garsonluk yapıyor. Bu öğrenciler belki de geleceğin mimarları ve sanatçıları olacakken İstanbul’da barınamayacakları için okulu bırakıp memleketlerine dönmek zorunda. KYK ve diğer yurtlarda resim, moda ve tekstil, konservatuvar ya da mimarlık bölümlerinin çalışması için uygun alanlar yok bu yüzden orada kalmaları da mümkün değil"
Bu tepki yurttan çıkarılan bir öğrenciden.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne bağlı Ortaköy Kız Öğrenci Yurdu’nun, Balmumcu Yerleşkesi’nde yer alan binası, “yeni bölümler ve bina ihtiyacı” gerekçesiyle 2025 Bahar Dönemi sonunda kapatılıyor.
Güvenli ve erişilebilir barınma alanlarının yetersizliği nedeniyle karara tepki gösteren öğrenciler, Mayıs ayında üniversite ve yurt önünde eylem yaptı. Öğrenciler, barınma haklarının ihlal edildiğini ve üniversite yönetiminin taleplerine kayıtsız kaldığını söylüyor.
Öğrenciler 2 eylem yaptı
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne bağlı Ortaköy Kız Öğrenci Yurdu’nun, Balmumcu Yerleşkesi’nin deprem yenileme süreci tamamlanana kadar kapatılacağı duyuruldu.
KYK ve İBB yurt başvurularının sona ermesinin ardından üniversitenin resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, binanın eğitim-öğretim mekanı olarak kullanılacağı ve bu nedenle yurt hizmetinin askıya alındığı belirtildi. Öğrencilerden gelen yoğun tepkilerin ardından üniversite yönetimi geri adım attı.
28 Ağustos 2024 tarihinde yapılan yeni açıklamada, yurdun kapatılma kararının gelecek Bahar Dönemi sonrasında yürürlüğe gireceği bildirildi.
Ancak geçen bir yıl boyunca, öğrencilerin mağduriyetlerini dile getirdiği dilekçelere herhangi bir resmi yanıt verilmedi. Yazı İşleri’ne iletilen dilekçeler cevapsız bırakıldı, rektör yardımcısıyla yapılmak istenen görüşmeler ise defalarca ertelendi. Bu gelişmeler üzerine öğrenciler, 15 Mayıs’ta Güzel Sanatlar Fakültesi önünde, 22 Mayıs’ta ise yurt binası önünde eylem yaptı.
Ev tutamadılar, şimdi de yurttan atılıyorlar
Eylemlerde “Barınma hakkımız engellenemez”, “Müşteri değil, öğrenciyiz” yazılı pankartlar taşıyan öğrenciler, barınmanın en temel insani haklardan biri olduğunu vurguladı. İki kez güçlendirme çalışması yapılan yurt binasının, olası İstanbul depremine karşı güvenli bir barınma alanı sunduğu ifade edildi.
Ayrıca yurtta öğrencilerin çalışabileceği uygun alanların bulunmasına karşın, alternatif olarak sunulan KYK yurtlarında bu imkanların bulunmadığı belirtildi.
bianet'e bilgi veren öğrenciler, özellikle ikinci üniversitesini okuyan veya eğitim süresi uzayan öğrencilerin KYK yurtlarından faydalanamadığını, İstanbul’daki yüksek kira fiyatları ve güvenlik endişeleri nedeniyle ev tutmanın da ciddi bir zorluk oluşturduğunu dile getirdi. Yurdun konumu itibarıyla Ortaköy’de bulunmasının ve üniversite kampüslerine yakınlığının büyük bir avantaj sunduğu vurgulandı. Öğrenciler, "Ev de tutamıyoruz ne yapalım?" diye sordu.
Üniversite yönetimi tarafından yurdun kapatılma gerekçeleri arasında yeni açılan bölümler ve bina ihtiyacı gösterildi. Ancak öğrenciler, bu gerekçelerin ikna edici olmadığını savunarak detaylı bir bilgilendirme metni hazırladı. Metinde, Yabancı Diller Bölümü’nün yalnızca uzaktan eğitimle verilen ve diploma programı olmayan derslerden oluştuğu, bu nedenle ayrı bir binaya ihtiyaç duyulmadığına değiniliyor.
Yeni kurulan İletişim Fakültesi’nin ise sadece 15 öğrenci aldığı ve Beşiktaş Yerleşkesi’nde yeterli alanın mevcut olduğu, ayrıca Beşiktaş’taki Sürekli Eğitim Merkezi’nin yalnızca 60 kişilik kurslar için kullanıldığı, büyük odalara sahip bu binanın daha verimli biçimde düzenlenebileceğine ve fotoğraf bölümü dışındaki akademik birimlerin çoğu ise başka yerleşkelere taşınmış ya da derslik sıkıntısı yaşamadıklarını gösteriyor.
Öğrenciler, mevcut yerleşkelerin yeniden düzenlenmesiyle bina ihtiyacının karşılanabileceğini; böylece 200’den fazla öğrencinin kaldığı yurdun kapatılmasının önlenebileceğini savunuyor. Ayrıca öğrenciler medyanın da seslerini duyurmadıklarını söylüyor.
Aksi hâlde yurt binasında yapılacak tadilatın ve mevcut eşyaların elden çıkarılmasının daha yüksek bir ekonomik yük getireceği ifade ediliyor. Öğrenciler, en uygun çözümün mevcut binaların yeniden değerlendirilmesi, gerekirse yeni bir binanın kiralanması ve güçlendirme gereken yerleşkelerin hızla onarılması olduğunu belirterek, yurdun korunması çağrısında bulunuyor.
(AGB/EMK)
