Dün (18 Ocak) CBÜ Fen Fakültesi önünde bir basın açıklaması yapan öğrenciler, "Can güvenliğimizin sağlanmasını, nitelikli denetimli ulaşım yapılmasını, ucuz ulaşım hakkımızı istiyoruz. Dolmuş bekleme sürelerinin kısaltılmasını, yol güzergahının öğrenciler lehine düzenlenmesini istiyoruz" diyor ve ekliyorlar: "Sorun kalıcı olarak çözülene dek her türlü eylemi yapacağız."
En son 1 öğrenci öldü 23 öğrenci yaralandı
6 Aralık'ta öğrencileri sabah saatlerinde yurttan alan minibüs, Muradiye Kampusu yolunda aşırı sis ve dikkatsizlik nedeniyle kaza yapmış, şoför ve Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi 19 yaşındaki Funda Kutlu yaşamını kaybetmişti. 23 öğrencinin de yaralandığı kaza sonrası CBÜ'lü öğrenciler ulaşım sorununu yüksek sesle dile getirmeye başladı.
Kazadan 5 gün sonra 11 Aralık'ta Muradiye Kampusu'nda bir eylem yaparak, sorunlarını maddeler halinde dile getiren CBÜ'lü öğrenciler dün yaptıkları eylemle nitelikli, güvenli ve ucuz ulaşım hakkı taleplerini yinelediler.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve bazı öğretim üyeleri öğrencilere basın açıklamasını izleyerek destek verdiler.
Tektaş: Bazı öğretim üyeleri hak arayan öğrencileri tehdit ediyor
Fen Edebiyat Fakültesi önünde toplanan 15 öğrenci adına açıklamayı okuyan İktisat Fakültesi öğrencisi Ali Tektaş, "Hocalarımızın ve üniversite yönetiminin bizlere destek vermesini ve bir kangren haline gelen ulaşım sorununun çözülmesini istiyoruz" dedi.
Çözümsüz bırakılan ulaşım sorununun her an yeni bir kazaya neden olabileceğine dikkat çeken Tektaş, kampusta öğrenim gören diğer öğrencilerin basın açıklamasına destek veremediklerini çünkü öğretmenlerin öğrencilerin demokratik haklarına müdahale ettiklerini söyledi.
Basın açıklamasına kazada arkadaşlarını yitiren Fen- Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin katılmamasının nedenini Edebiyat Fakültesi'ndeki bazı öğretim üyelerinin öğrencileri düşük not ile korkutması olduğunu savunan Tektaş, geçmiş senelerde de öğrencilerin yol sorununa dair yaptığı eylemler ve bireysel şikayetler ardından okuldan uzaklaştırmaya kadar varan cezalarla korkutulduklarını ifade etti.
Korkmaz: Hakkını arayan arkadaşlarımızın çoğu sindirildi
Edebiyat Fakültesi öğrencisi Yunus Korkmaz da, "Biz daha önceki eylemde 200 kişiydik ve kaybettiğimiz arkadaşımız Funda'yı anarak, isteklerimizi dile getirdik, ancak bunun sonrasında arkadaşlarımızın çoğu sindirildi. Edebiyat Fakültesi'ndeki bölüm başkanı ve öğretim görevlileri sınıf sınıf dolaşıp öğrencileri korkuttular. O nedenle bugün burada 15 kişiyiz. Üstelik tam sınav dönemindeyiz. Arkadaşlarımızın çoğu sınavda yada sınavı bittiği için okuldan ayrıldı. Kalanlar da okul yönetiminin haklarında soruşturma yapmasından korkuyor" dedi.
Özdoğan: Arkadaşımızı kaybettik ama bu hiç olmamış gibi davranılıyor
İktisat Fakültesi öğrencilerinden Kenan Özdoğan, bu okul yapılırken ulaşım sorununun göz ardı edildiğini bu nedenle sıkıntıyı öğrencilerin çektiğini belirterek, "Bir arkadaşımızı kaybettik. Ama bu hiç olmamış gibi davranılıyor. Bu tehlikeyle hep karşı karşıyayız. Bu olayın üstü neden kapatılıyor?" dedi.
Öğrencilere uygulanan baskılara değinen Özdoğan, geçmiş yıllarda ulaşım sorunuyla ilgili yapılan eylemlerde güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan öğrenciler olması, bugün öğrenci arkadaşlarımızın bize destek vermesine, kendi sorunlarına sahip çıkmalarına engel oluyor" dedi.
Tektaş, "Sorunlar çözülmedikçe, buraya geleceğiz. Bizler sadece nitelikli ve ucuz ulaşım hakkı istiyoruz. Bu sorunu da hocalarımızla birlikte çözmek istiyoruz. 2. dönemde de bu sorun çözülmezse her türlü eylemi yapacağız" dedi.
"Kız öğrencilere taciz"
Basın açıklamasına katılan bazı kız öğrenciler ise Manisa ile Muradiye Kampusu arasında ulaşımı sağlayan minibüslerde bazı şoförlerin kız öğrencilere tacizde bulunduğunu, durumu sözlü olarak hocalarına iletmelerine rağmen üniversite yönetiminin bu duruma duyarsız kaldığını, hocaların da kendilerine destek olmak yerine çirkin imalarda bulunduklarını savundular.
İktisat Fakültesi öğrencisi Fidan Şimşek, "Muradiye minibüslerinde kız arkadaşlarımın bir çok kez zor durumda kaldığını biliyorum. Şoförler öğrenciye hele de kız öğrencilere nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlar. Bunun yanı sıra minibüsler harekat saatlerinde keyfi değişiklik yaparak öğrencilerin sınavlarına geç kalmalarına neden oluyor" diye konuştu.
Özdemir: Hareket saatlerinin keyfiliğinden sınava geç kaldım
İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Gülşah Özdemir, minibüslerin kampus ve garaj hareket saatlerinin belirlenen saatlerde olmaması nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını, şoförlerin aracın dolmasını beklediğini ve bunun bir zaman sınırı olmadığını dile getirdi. Özdemir, geçen Cuma günü bu nedenle sınava geç kaldığını, kendisi gibi pek çok arkadaşının aynı sorunu yaşadığını ifade etti.
"Hani aynı taraftaydık..."
Öğrencilerin duyarsızlıkla suçladığı okul yönetimi, dün de öğrencilerin yaptığı basın açıklamasına sessiz kaldı. Oysa CBÜ Rektör Danışmanı Doç. Dr. Nurdoğan Can, 8 Aralık'ta Yarın Gazetesi'ne yaptığı açıklamada öğrencilere seslenerek "Karşı tarafta değil, aynı taraftayız" demişti.
11 Aralık'ta bir eylem yapan ve yetkililerden konuya duyarlılık göstermelerini isteyen öğrencilerle kampusta görüşen ve sorunu çözeceklerine dair söz veren Can, dün ise öğrencilerin karşısına çıkmak yerine Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi B Blok'ta kapalı kapılar ardında kalmayı tercih etti.
Dışarıda basın açıklaması yapan öğrenciler ise "Hani üniversite yönetimi bizimle aynı taraftaydı, şimdi bizimle görüşmüyorlar" dediler. Kampus içerisinde ise üniversitenin özel güvenlik görevlileri olmasına rağmen jandarma güçleri ve polisin öğrencilerin basın açıklamasını yakından izlemesi dikkat çekti.
Ulaşım sorunu sadece öğrencinin sorunu değil!
Basın açıklamasını izleyerek öğrencilere destek veren Eğitim Sen Şube Başkanı Fatih Yoğurtçuoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği yönetim kurulu üyesi aynı zamanda Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Uğur Sıdal, Fen Edebiyat Fakültesi'nde öğretim görevlisi Yard. Doç. Dr. Zehra Kilisli ile Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. İlker Pulat da sorunun sadece öğrencilerin değil, öğretim görevlileri ile akademik personelin de sorunu olduğuna dikkat çektiler. (BEU/KÖ)