Tunceli'nin Çemişkezek ilçesinde Nisan 1997'de 19 kişinin öldürülüp gömüldüğü toplu mezarda oğulları Ali Yıldız'ın da olduğunu söyleyen aile, "Cenazemizi istiyoruz" diyerek başladıkları süresiz açlık grevinin 12. gününde.
Cumhuriyet meydanındaki Yeraltı Çarşısı'nda çadır kuran Ali Yıldız'ın 46 yaşındaki ağabeyi Hüsnü Yıldız ve 75 yaşındaki annesi Sakine Yıldız'a Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi aileler de destek veriyor.
3 Şubat'ta bulunan toplu mezarda, ikisi Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi'nden (DHKP-C) 17'si PKK'li 19 kişi olduğu ileri sürülüyor.
"Annemin sağlığı bozuldu"
Hüsnü Yıldız, bianet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Resmi makamlar daha önce de birkaç kez mezarın açılacağını söylemişlerdi ancak gerçekleşmedi. Cenazeyi alana dek açlık grevine devam edeceğiz. Kardeşimin ölümünü 14 yıldır annemden saklıyorduk, geçen hafta söyledik. İstanbul'dan kalkıp geldi ama cenazesini bile göremedi. 75 yaşında ve yüksek tansiyon hastası, açlık grevi sağlığını etkiledi. Cenazelerimizin bize verilmesini ve usulüne uygun şekilde defnedilmelerine izin verilmesini talep ediyoruz."
24. Dönem CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ve Avukat Taylan Tanay, dün Malatya Savcılığı'na yaptıkları başvuruda, toplu mezarın standartlara uygun şekilde açılmasını ve cenazelerinin kimliklerinin tespit edilerek ailelere verilmesini talep etti.
bianet'e konuşan Aygün, ailenin 14 yıllık acısına son verilmesi ve oğullarının teslim edilmesi gerektiğini söylerken, Tanay da açlık grevindeki Hüsnü Yıldız'ın sağlık sorunlarının başladığını açıkladı.
"Devlet görevini çoktan yapmalıydı"
Aygün, şu açıklamayı yaptı:
* Toplu mezarın standartlara uygun açılması için geçen haftadan beri çalışıyoruz. Dün (20 Haziran) aile ve Avukat Taylan Tanay'la birlikte Malatya Cumhuriyet Savcılığı'na giderek bu amaçla başvuruda bulunduk. Birkaç gün içerisinde olumlu bir gelişme olmasını umut ediyoruz. Savcının da bu konuda görev ve yetkisi var.
* Toplu mezardaki 19 cenazenin kimliğinin bir an önce tespit edilip ailelerine verilmesi gerekiyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) öngördüğü kurallar da gayet açık. Açlık grevine, başvurulara gerek kalmadan devletin görevini çoktan yapmış olması gerekiyordu. 14 yıldır devam eden bu haksızlığa artık son verilmeli. Anne, oğlunun öldürüldüğünü daha geçen hafta öğrendi, ondan yıllardır gizleniyordu. Oğlunun mezarına kavuşma hakkı verilmeli...
"Savcının kararını bekliyoruz"
Avukat Tanay da özetle şunları söyledi:
* Çemişkezek'teki toplu mezarın usulüne uygun şekilde açılarak, cenazelerin Adli Tıp Kurumu'na yollanması ve DNA'ları alınarak kimlik tespiti yapılıp ailelerine verilmesi talebiyle savcılığa başvurduk. Cenazelerin kim olduğunu devlet araştırmak zorundadır, bu iş ailelere devredilemez.
* Mezarın açılması, prosedürlerin yerine getirilmesi ve sorumlular hakkında soruşturma açılması da devletin sorumluluğundadır. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 87. maddesinin 4. fıkrasına göre de kimlik tespitini savcılığın yapması gerekiyor. Başsavcının karar vermesini bekliyoruz.
* Açlık grevindeki Sakine Yıldız'ın sağlık sorunları başladı. Demokratikleşme söylemlerinin hayat bulacağı en önemli alanlardan biri toplu mezarlar. Umut ediyoruz ki mezarlar açılıp cenazeler ailelerine teslim edilir. Ayrıca, Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) Kayıplar Sözleşmesi'ni hemen imzalamalıdır. (AS)