“Birileri pozitif çıktı iş yerinden, gerekli bir karantina kararı alındı. Dolayısıyla bizi tabii ki etkiledi ama önlem açısından biraz ses çıkarmamız gerekti belki şirkette patronlara.”
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu’nun “İşin içinden nasıl çıkılacağı belli değil yani şu an” altbaşlığıyla yayınladığı araştırması, çalışma hayatının pandemiden nasıl etkilendiğini inceliyor.
Tam adı “Covid-19 Salgınında İstanbul’da Çalışanların Deneyimleri: Niteliksel Bir İnceleme” olan 70 sayfalık araştırmanın danışmanı Emeritus Prof. Ayşe Buğra.
Araştırmanın Koordinatörlüğünü Doç. Dr. Volkan Yılmaz gerçekleştirdi.
Araştırmacılar da şöyle: Anıl Gürbüztürk Cemre Canbazer, Ekin Ekici, Oğuzhan Hışıl, Püren Aktaş, Remziye Gül Aslan, Simla Serim, Tuğba Zeynep Şen, Zeynep Kesici.
TIKLAYIN - “Kamusal destek, işçinin ev kirasına bile yetmiyor”
Rapor, İstanbul’da farklı sektörlerde ve statülerde çalışanlarla Nisan ayı boyunca ve Mayıs ayı başında gerçekleştirilen 61 mülakatın analizini içeriyor.
TIKLAYIN - Ayşe Buğra: Kayıtdışı çalışma görünür olabilir
Vardiyalı/dönüşümlü çalışma
Raporun “İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin deneyimler” başlığı altında şu çıkarımlar yer aldı:
“Teknolojik altyapıya sahip olan ve uzaktan çalışmaya elverişli faaliyet alanları bulunan iş yerlerinde önlemler çoğunlukla evden/uzaktan çalışmaya geçişi esas alırken, işin niteliği gereği uzaktan çalışma modelinin uygulanamayacağı iş yerlerinde ise daha az çalışanı bir araya getirmeye yönelik vardiyalı/dönüşümlü çalışma sistemine geçildi.
“Yaptığımız görüşmelerde ikinci grup iş yerlerinde çalışan görüşmecilerimizin çoğu iş sağlığı ve güvenliği önlemleri çerçevesinde iş yerlerinde maske ve dezenfektan kullanımının zorunlu hale getirilerek dağıtımlarının yapıldığını; yemekhane, asansör ya da bekleme alanı gibi ortak kullanım alanlarında sosyal mesafe kuralının uygulandığını belirtti.”
“Maske, eldiven için çalışmamız gerekiyor”
Bu başlık altında aktarılan çalışan deneyimleri ise şöyle:
“Maske ve dezenfektan her noktalarda mevcut. Maske hem kullanıcılarımız hem de biz çalışanlar için zorunlu hale getirildi. Örnek veriyorum 10 kullanıcımız varsa aynı anda gelen, sıralı olarak alıyoruz biz de mağazaya. Market usulü yapamıyoruz, çünkü gelen insanlara biz bekleme alanları yaptık zaten sosyal mesafeyi arttıracak şekilde. Hem de havalandırılması da kuvvetli bir alan oluşturduk. O yüzden gelen rahatlıkla sosyal mesafeyi koruyarak bekleyebiliyor yani herhangi bir şekilde bir sıkıntı olmuyor.” (Erkek, 34 yaşında, maaşlı, kayıtlı, küçük bir işletmede mağaza sorumlusu olarak çalışıyor)
“Odamız (İstanbul Taksiciler Esnaf Odası) dağıttı. Maske dağıttı, el dezenfektanı dağıttı ve araçlarımızı İstanbul belediyesiyle işbirliği yaparak haftada bir ilaçlatıyor ücretsiz bir şekilde.” (Erkek, 56 yaşında, taksi şoförü)
“Eskiden iş için ne kadar çalışıyorsak, şu an maske için eldiven için bunları tedarik etmek için de o kadar çalışmamız gerekiyor. Çünkü yok, kimse bulamıyor hani paran olsa da bulamıyorsun olmasa da bulamıyorsun.” (26 yaşında, gıda sektöründe kendi hesabına çalışmaya devam ediyor)
“Bir pazartesi günü, ben izinliyken bir yere gitmem icap etti. O sırada da patronum aradı beni, acilen gelmem gerektiğini söyledi. O gün de yıllık izin kullanıyorum ama. Akşam da saat dört gibiydi. Ben de gelemeyeceğimi, uzak bir yerde olduğumu söyledim. Sonra, ertesi gün firmaya gittim. Ertesi gün çalışacağım tabii. Gittim, gittiğimde işte, gerekli şekilde izolasyonu sağlayamadığım için, ondan sonra, kendimi korumadığım için komple yıllık izne çıkardılar beni, 14 gün, yıllık izin olarak. Onlar beni her yere gönderdiği zaman hiçbir hastalık olmuyor. Ama ben kendim için bir yere gittiğim zaman problem oldu bu.” (Erkek, 34 yaşında, maaşlı şoför)
* Araştırmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(AS)