Atölye BİA’nın ODTÜ Medya Topluluğu ile 12-13 Aralık tarihlerinde gerçekleştirdiği “Temel Gazetecilik Atölyesi”nde, iki gün boyunca "gazeteciliğe giriş" , "hak odaklı habercilik" , "toplumsal cinsiyet odaklı habercilik" , "barış gazeteciliği", "bianet'in hak odaklı habercilik pratiği" üzerine konuşuldu.
Atölyede Prof. Dr. Sevda Alankuş, Doç. Dr. Esra Arsan, bianet yayın yönetmeni Nazan Özcan, bianet kadın-LBGTİ+ editörü Evrim Kepenek ve gazeteci Murat Utku bizlerleydi.
50 kişinin katılımıyla gerçekleşen oturumlarda, ODTÜ Medya Topluluğu ve farklı bölümlerden katılımcılarla bir aradaydık.
ODTÜ Medya Topluğu ve farklı bölümlerden öğrencilerin yer aldığı atölyenin diğer iki oturumu da 26-27 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek.
Gazetecilik ilkeleri ve gazetecilikte uzmanlaşma
*Doç. Dr. Esra Arsan
Atölyede tanışma oturumunu takiben, “Gazeteciliğe Giriş” sunumu yapan Doç. Dr. Esra Arsan, gazetecilik ve güç ilişkilerinden bahsederek başladı.
“Gazeteci, halk için kamu yararına bilgi toplar ve bunu yazılı ya da sesli kamuya aktarır" dien Arsan şöyle devam etti:
"Bu yüzden gazetecilik bir bilgi aktarımıdır diyebiliriz. Bu bilginin de gazetecilik ilkeleriyle üretilmesi lazım.
"Ancak son yıllarda medyanın gücü elinde bulunduran kişilerin propaganda aracına dönüştüğünü görüyoruz. Biz şu an medyanın iktidarın elinde olduğu, total olarak da iktidarın ve çoğunlukla tek kişinin emriyle var olan bir medya dönemine girdik. Daha sonra tabi alternatif ve dijital medyanın da önemli olduğu bir döneme gelebildik.
Doç. Dr. Arsan ile kamu yararı, gazeteciliğin ilkeleri, gazetecilikte uzmanlaşma üzerine konuşuldu.
"Gazetecinin sorumluluğu, kamuyadır"
*Prof. Dr. Sevda Alankuş
“Hak odaklı habercilik” sunumu yapan Prof. Dr. Sevda Alankuş hak odaklı haberciliğe neden ihtiyaç duyduğumuzu şöyle açıklıyor:
“Hak ihlallerinin çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bir ülkede hak ihlalleri varsa bunun sorumlusu devlettir. Hak haberciliğine haber alma hakkından ötürü de ihtiyacımız var. Bu da bizim en temel insan haklarımızdan biridir."
“Gazetecinin sorumluluğu kamuya karşıdır” diyen Prof. Dr. Alankuş, gazetecinin haber alma ve bilgi verme/alma görevini kamu adına yerine getirmesi gerektiğini, bu yüzden de kamusal bir sorumluluğun var olduğunu ve bu sorumluluğun da kamuya karşı olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
"Kamu elbette çok soyut bir kavram, isterseniz bunu topluma, din, ulus, cinsiyet, yaş vb. ayrımı yapmaksızın bütün bireylere hatta canlılara ilişkin bir sorumluluk olarak anlayalım.
“Kısaca gazetecinin sorumluluğu tüm canlılaradır."
Alankuş, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluklar Bildirgesi’nden de bahsetti.
"Bütün haberleri hak odaklı kılın"
"'Sıradan insanlar’ en çok hak ihlaline uğrayan kişilerdir” diyen Alankuş, sıradan insanları şöyle açıkladı:
“Kadınlar, çocuklar, LGBTİ+ler, mülteciler, farklı etnik kökenler, yoksullar, Aleviler, ateistler… diye uzar gider. Bunlar dezavantajlı gruplardır ve bu kişiler haberin konusu olduğunda, daha fazla hak ihlali de söz konusu oluyor.
"Dezavantajlı grupların ya fail ya da kurban olduklarında haber konusu olabilmelerine aksi halde yok sayılmalarına neden olmaktadır.
"Nihayetinde haber beyaz, heteroseksüel, varsıl, egemen etnik kimlikten ve dinden erkek merkezli hale gelmektedir.”
Alankuş, hak haberciliğinin ne olduğunu da şöyle anlattı:
* Hak odaklı habercilik hak ihlallerini takip eden
* Hak kazanımlarını takip edip haberleştiren
* Haber ile hak ihlaline neden olmayan
*Bütün haberleri hak odaklı çerçevede kurmaktır.
Hak ihlaline yol açan haber örneklerinin incelenmesinden sonra, oturum sona erdi.
“Gazetecilik, insana dokunmaktır”
*Nazan Özcan
Atölyenin 13 Aralık'ta gerçekleşen ikinci gün oturumunda, bianet Genel Yayın Yönetmeni Nazan Özcan hak odaklı haberciliğin bianet’te nasıl yapıldığından bahsetti. “Hak odaklı habercilik yapmadan önce haklarınızı bilmeniz gerekir” diyen Özcan, şöyle devam etti:
“Haklarınızı bilmezseniz hak haberciliği yapamazsınız. Haberlerinizi yaparken bakmanız gerekir, hak nedir, hukuk nedir, sözleşme ne diyor, kanun ne diyor. Dolayısıyla yazılanın aksi bir durum söz konusu ise bir hak ihlali mevcuttur.
“Ülkemizde normalde hak ve hukuka dair her şey yolunda gitseydi, gazetecilerin şu an yapacağı habercilik zaten bianet’in yaptığı gibi hak odaklı habercilik gibi olurdu.
“Muhalif basın deniliyor mesela. Ancak gazetecilik muhalif/yandaş diye ayrılmamalı. Çünkü zaten gazetecilik muhalif olmaktır. Gazetecilik sesi olmayanların sesi olmaktır. Bir de gazeteciler tarafsız olmalıdır deniliyor. Ancak tarafsızlık diye bir şey yoktur. Mağdurun olduğu yerde tarafsızlık olamaz. Mağdurdan yana taraf olmak gerekir.
“bianet’te yaptığımız şey de tam olarak bu. Mağdurun sesi oluyoruz, onun yanında oluyoruz. Çocuk, kadın odaklı haklara özen gösteriyoruz.
“Hak-hukuk, bir bütündür. Bu kavramlardan bahsedince sadece ihlaller gelmemeli aklımıza. Bu hakların kazanımları da vardır.
“Hak haberciliği dediğimiz zaman, sadece gözaltına alınan, işkenceye uğramış ve kötü muamele görmüş kişiler gelmesin aklınıza. Var olan haklarımıza karşı olan her türlü unsurdan bahsediyoruz. Mesela, gençlerin pandemiden nasıl etkilendiğini anlatmak da bir hak haberciliğidir.
“Gazetecilikte doğru yerde durup doğru soruyu sorduğunuz sürece, zaten iktidarın karşısında olursunuz. Onların yanında olursanız, gazeteci olamazsınız.
“Gazeteciliğin, insana dokunmaktır ve onun tarafında olmaktır. Gazetecilik, insana dair bir şeydir.”
Özcan daha sonra bianet’in gündem toplantılarından ve haber akışından bahsetti.
Özcan’ın ardından Atölye BİA Koordinatörü Öznur Subaşı ve IPS İletişim Vakfı’nın projelerinde yer alan Sinem Aydınlı, vakfın neler yaptığını anlattı, vakfın projelerinin öneminden bahsetti.
Medyanın yaygın hataları
Atölyenin bir diğer oturumu “toplumsal cinsiyet odaklı habercilik”ti. bianet kadın-LGBTİ+ editörü Evrim Kepenek, medyada kadın haberlerinde görülen yaygın hatalardan bahsederek başladı.
Yaygın hatalar içerisinde yer alan fotoğraf kullanımına dair Kepenek, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
* Kadın çocuk yüzü göstermeyin
* Fotoğraf konu ile bağlantılı olsun
* Kadın fotoğrafı üzerinden başka mesaj vermeyin
* LGBTİ+ların yüzünü göstermeyin
* Fotoğraflarla mağdur profili çizmeyin
*Evrim Kepenek
"Peki bunların yerine ne yapabiliriz?" diye soran Kepenek, sahadan ve eylemlerden fotoğraf kullanılması gerektiğini belirterek, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nin Görsel Arşivi'nden yararlanılabileceğini söyledi.
Basının en fazla yaptığı hataları ise Kepenek şöyle sıraladı:
* Bütün olaylara münferit yaklaşılıyor.
* Suç faille özdeşleştirilmiyor.
* Olay gerçekliğinden koparılıyor.
* Fail adına bahane üretiliyor.
* Gizlilik ilkesi ihlal ediliyor.
* Toplumsal kodlar kullanılıyor.
* Şiddet normalleştiriliyor ve meşrulaştırılıyor.
14 madde
Kepenek, haberde cinsiyetçilikten kaçınmak için 14 maddeyi de şöyle sıraladı:
* Kendinize sorun: Kadınlar ve LGBTİ+ler nerede?
* Hikayeyi tek yönlü anlatma
* Veri yoksa kendin topla
* Eşitliği haberin vitrinine değil, odağına yerleştirin
* Hak kazanımlarını jest olarak yansıtma
* Cinsiyetçi klişeleri kullanma
* Kadın ve LGBTİ+leri “özel günler”e sıkıştırmayın
* Fail adına bahane üretmeyin
* “Cinnetlik” manşetler atmayın, saldırganı “hastaymış” gibi yansıtmayın
* Kişilerin kimlik bilgilerini değil, beyanlarını esas alın
* Faille empati kurmayın
* Haberde şiddetin yeniden üretilmesine engel ol
* Resmi belgelerdeki bilgileri özenli kullanın
* Şiddeti romantikleştirme
"Kendi barış gazeteciliği kurallarınızı belirleyin"
Kepenek’in ardından, gazeteci Murat Utku “barış gazeteciliği”ni anlattı.
“Gazeteci tarafsızlığı diye bir şey söz konusu olamaz” diyen Utku şöyle devam etti:
*Murat Utku
“Gazeteci demokrasiden, hukukun üstünlüğünden ve barıştan yana olmalıdır. Tüm hak odaklı haberciliğe dahil grupların haklarını savunmalı ve buna taraf olmalıdır.
“Gazeteciler, kendi barış gazeteciliği kurallarını hayata geçirmeli ve gazeteciliği de buna göre yapmalı.
“Barış gazeteciliği, sivil alanın içinde kalabilmelidir. Devletle ve devlet güçleriyle mesafesini korumalıdır."
Barış gazeteciliğinin dilinden bahseden Utku, “Barış gazeteciliğinde termiolojiyi belirlemeniz ve belirlediğiniz dilin hassasiyetiyle haberciliği yapmanız gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Barış gazeteciliği, aynı zamanda insanların haber alma hakkını ihlal etmeden, haberi bütünlüklü bir şekilde kamuoyuna sunmaktır.
“Sadece savaş alanlarında değil, siyaset alanında da, sosyal olaylarda da nerede duracağınızı iyi tahayyül etmeniz gerekiyor. Dili nasıl kullanacağınız kadar, görüntüyü de nasıl kuracağınız çok önemlidir."
Utku, bianet’in barış gazeteciliği diliyle kurulan ve kurulmayan bir video-haberini izletti. Aradaki farklar üzerine tartışıldı.
TIKLAYIN - Aynı Görüntülerle "Barış" ve "Savaş" Odaklı İki TV Haberi
Atölye, barış gazeteciliği üzerine sorularla sona erdi.
(SO)
Esra Arsan hakkında
Gazetecilik alanındaki akademik çalışmalarını 1990’lardan beri sürdüren Doç. Dr. Esra Arsan, doktora derecesini Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Ana Bilim Dalından aldı. 1985-1994 yılları arasında Hürriyet, Milliyet, Tempo ve Aktüel gibi yayınlarda aktif gazetecilik yaptı. 1998’de İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde akademik hayatına başladı. 2000 yılında Thomson Reuters Vakfı’nın gazetecilik bursuyla Oxford Üniversitesi’nde ziyaretçi akademisyen statüsünde araştırmalar yaptı ve seminerler verdi. Bilgi Üniversitesi’nde 18 yıl gazetecilik dersleri verdi ve bu alanda çok sayıda araştırma makalesi ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlandı. Akademik hayatına 2017 Ocak’ında Bilgi Üniversitesi’nden istifa ederek ara verdi. Halen bağımsız akademisyen çalışmalarını sürdürüyor. "Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attığı için, 15 ay hapis cezası aldı. Barışı savunmaya devam ediyor. Arsan’ın çalışmaları siyasal iletişim, siyasal gazetecilik, haber ve haber söylemi ile medyanın ekonomi politiği alanlarında yoğunlaşıyor. Medya Gözcüsü, AB ve Gazetecilik, Medya ve İktidar adlı kitapların yazarı ve editörü. Pek çok süreli yayında popüler gazetecilik meseleleri üzerine eleştirileri ve köşe yazıları yayımlandı.
Sevda Alankuş hakkında
BİA Eğitim Danışmanı, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Yüksek lisans ve doktora derecelerini Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında ve aynı üniversitede tamamladı. Akademik çalışmalarına 1988-89 yıllarında Leeds Üniversitesinde devam etti. Ege ve Ankara Üniversiteleri iletişim Fakültelerinde 1982-1999 yılları arasında öğretim üyesi olarak çalıştı. Doçentlik ve profesörlük unvanlarını iletişim Bilimleri alanında aldı. Doğu Akdeniz Üniversitesi, iletişim ve Medya Çalışmaları Fakültesi'nde dekanlık yaptığı dönemde (1999-2008), Barış için iletişim ve Araştırma Merkez'ni kurdu. 1999 yılından bu yana, Bağımsız iletişim Ağı eğitimlerinin danışmanı sıfatıyla, IPS Vakfı yayınlarının editörlüğünü üstlendi. Araştırma alanları arasında alternatif medya, barış gazeteciliği, feminist medya eleştirisi gibi konular yer alıyor.
Nazan Özcan hakkında
bianet Genel Yayın Yönetmeni. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Gazeteciliğe 1997’de Radikal gazetesinin haftasonu ekleri Radikal İki ve Radikal Cumartesi’de muhabir olarak başladı. 2014’e kadar muhabirlik, editörlük ve yayın koordinatörlüğü gibi farklı görevlerde çalıştı. Radikal sona erince, Yurt, Agos ve Cumhuriyet’te muhabir ve editörlük yaptı. European Center for Press and Media Freedom bursuyla Almanya’da eğitim aldı. İkisi çocuk kitabı olmak üzere beş kitap çevirdi.
Evrim Kepenek kimdir?
bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü. bianet stajyerlerinden. Cumhuriyet, Birgün, Taraf, DİHA, Jinha ve Jin News için çalıştı. Sivil Sayfalar, Yeşil Gazete, Journo ve sektör dergileri için yazılar yazdı. "Okulun Duzi" belgeselini yönetti. Hemşin kültür dergisi GOR’un yazarlarından. Yeşilden Maviye & Karadeniz'den Kadın Portreleri, Sırtında Sepeti, Medya ve Yalanlar isimli kitaplara katkı sundu. 2011 Musa Anter Gazetecilik ödülü sahibi. İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği bölümünden mezun oldu, eğitimine Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde devam etti.
Murat Utku kimdir?
Deniz Harp Okulu’ndan ayrıldı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun. Radikal gazetesi, Nokta ve Aktüel dergilerinde muhabir, CNN Türk, Doğan Haber Ajansı ve Al Jazeera Türk’de TV habercisi olarak çalıştı. Ortadoğu olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde krizleri, depremleri, seçimleri, çatışmaları ve diplomatik gelişmeleri izledi. 2003’te ABD tarafından Irak’ın işgalini, 2006’da İsrail’in Lübnan’a saldırmasıyla başlayan “33 Gün Savaşı”nı, 2007’de Rusya ile Gürcistan arasında patlak veren Kuzey Osetya krizini, Pakistan tarafından 2009’da Taliban’a karşı Pakistan ordusunun düzenlediği Swat Vadisi operasyonlarını yerinde haberleştirdi. Aljazeera Türk adına Musul’un IŞİD tarafından ele geçirilmesi ardından yaşananları ve son olarak 2011’den itibaren devam eden Suriye iç savaşını ve sonrasında ortaya çıkan mülteci sorununu Aljazeera Türk muhabiri ve Aljazeera İngilizce kanalı adına takip etti, haberleştirdi. Dünyadaki mülteci sorununu ele alan, yönetmenliğini Çinli sanatçı Ai Weiwei’in yaptığı Human Flow ve The Rest adlı belgesel filmlerde saha prodüktörü olarak çalıştı. Son olarak Medyascope’ta kıdemli muhabir ve Yayın Yönetmeni Yardımcısı görevlerini üstlenen Murat Utku’nun 2010 yılında Tekel işçilerinin, kurumun özelleştirilmesine karşı yürüttükleri direnişi konu alan ve Sinema Yazarları Derneği SİYAD tarafından en iyi belgesel ödülüne layık görülen “Direnişçi” adlı bir de belgesel filmi var. Utku, Kadir Has Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak gazetecilik dersleri veriyor.
Atölye BİA hakkında |
IPS İletişim Vakfı/bianet'in Atölye BİA adıyla düzenlediği habercilik seminerleri medyanın farklı birimlerinden gazetecilere, işsiz bırakılmış gazetecilere, iletişim fakültesi öğrencilerine ve gazetecilik yapmak isteyen herkese açık. Atölye BİA programları hak, toplumsal cinsiyet ve çocuk odaklı habercilikle barış gazeteciliği perspektifi ve tercihiyle temel gazetecilik, haber fotoğrafçılığı, yargı haberciliği, araştırmacı gazetecilik, yeni medya, görselleştirme araçları, dijital güvenlik gibi alan ve temalar üzerinden kuruluyor. Atölye BİA ile birlikte IPS İletişim Vakfı’nın 2002-2007 aralığında düzenlediği temel gazetecilik, kadın, çocuk, insan hakları odaklı habercilik eğitimleri ve 2008-2017 aralığında gerçekleştirilen Okuldan Haber Odası programları yıl içine yayıldı ve gazetecilere ve ilgilenen herkese açık hale geldi. Haziran 2018'de başlayan Atölye BİA programında, Aralık sonu itibariyle 8 atölye (7-13 Haziran Gazeteciler İçin Yeni Medya, 16-25 Temmuz Gazeteciler İçin Haber, 2 Eylül Kürtçe Habercilik ve Çeviri, 7-9 Eylül Haber Fotoğrafçılığı ve Fotoröportaj, 17-26 Eylül Çevre ve Kent Haberciliği, 1-8 Ekim Yargı Haberciliği, 15-23 ve 8-16 Kasım Gazeteciler için Haber Atölyeleri) 101 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. 2019 yılında ise farklı tarihlerde (11-18 Şubat, 20-27 Şubat, 14-21 Haziran, 22-29 Temmuz, 2-10 Eylül, 5-13 Aralık) altı "Temel Gazetecilik Atölyesi", yine farklı tarihlerde (27-28 Nisan Kürtçe Habercilik ve Çeviri, 4-5 Mayıs Dijital Güvenlik, 10-12 Mayıs Haber Fotoğrafçılığı, 13-20 Mayıs Gazeteciler Yeni Medya, 21-25 Ekim İklim Haberciliği, 11-15 Kasım Kadın-LGBTİ+ ve Yargı Haberciliği) altı tematik atölye düzenlendi. 2020 yılında düzenlenen atölyeler şöyle; 24-28 Şubat Uygulamalı Haber Atölyesi, 29 Şubat - 1 Mart Podcast Atölyesi, 11-26 Nisan Online Kürtçe Medya Atölyesi, 16-17 Mayıs Online Podcast Atölyesi, 27-31 Mayıs ve 13-17 Haziran Online Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi, 4-12 Ağustos ve 8-16 Ekim Toplumsal Cinsiyet Odaklı Online Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi, 19 Ekim-2 Kasım, 16-30 Kasım Temel Gazetecilik Atölyesi. Bu proje İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) desteğiyle gerçekleştiriliyor. |
* Atölye BİA haberleri için tıklayın.