ODTÜ'de "gökkuşağı" soruşturması | "Korkunun kanıtı"

*Fotoğraf: ODTÜ öğrencileri

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) Devrim Stadyumu ile yurtlar bölgesi arasındaki merdivenleri gökkuşağı renklerine boyayan ve Rektörlüğün "karartmalarına" karşı çadır nöbeti başlatan 45 öğrenciye ve Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Burcu Sarı'ya soruşturma açıldı.

Rektörlük, soruşturmayı "bir grup öğrencinin kafasına göre bir yerleri boyaması özgürlük değildir ve genelin fikrini yansıtamaz" ifadesiyle gerekçelendirdi.

Öğrenciler Tunahan Gözlügöl ve Barış A. ile Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Burcu Sarı, haklarında açılan soruşturmaları bianet'e anlattı.

Dünden bugüne ODTÜ'de dayanışma

Konuyla ilgili beş ayrı soruşturma açıldığını söyleyen Barış A., soruşturmaları atanmış rektör Prof. Dr. Verşan Kök'ün "kayyımlık politikalarının tutarlı bir uzantısı" diye nitelendirdi.

Barış A., "Merdivenin renklerinin yenilenmesi üzerine uzun süren bir inatlaşmaya girilmesi ve merdivenleri bu renklere boyayan öğrencilere soruşturmalar açılması, ülke genelinde ve kampüslerde uygulanan LGBTİQA+ fobik politikaların ODTÜ'de de sürdürüldüğüne işaret ediyor" dedi.

51 öğrenci topluluğu yan yana

Dayanışmanın önemini ve gerekliliğini hatırlatan Barış A., şöyle devam etti:

"Verşan Kök'ün döneminde yaşanan diğer birçok olay gibi bu soruşturmalarda da okulun bileşenleri olarak dayanışmak çok önemli görünüyor. Mezuniyet töreni saldırısından ODTÜ Onur Yürüyüşü saldırılarına kadar yaşanan her şeyde geniş çapta bir dayanışma sağlanmaya çalışılmış ve ses çıkarılmıştı.

"Şimdi de onlarca öğrenciye açılan bu soruşturmaların karşısında 51 topluluğun imzaladığı ortak bir metin olduğunu görmek güzel oluyor. Özellikle de yapılan açıklamada kayyımların ve iktidarın yürüttüğü bu politikaların afişe edilmesi ve renklerimizin kriminalize edilmesine izin verilmeyeceğinin belirtilmesi önemli diye düşünüyorum."

Renkten öte

Soruşturma açılan ODTÜ öğrencilerinden bir diğeri de Tunahan Gözlügöl. O da "renk mücadelesini" şöyle anlattı:

"Renklerden bahsederken bunların renkten çok öte şeyler olduğunu belirtmek gerekir. Bizler bu renkleri merdivenlere nakşederken aslında hem iktidarın hem de kayyımın LGBTİQA+ları kriminalize etmesine karşı çıkıyoruz.

"İlk etapta kişi başı üç soruşturma ayrı ayrı yöneltildi. Biri merdiven boyamaktan, biri merdivenlerin oradaki yola 'Bir kutu boya kaç para haberin var mı V*rşan?' yazılamasından, diğeri de bir duvara boyanan gökkuşağından.

"Daha sonra iletilen soruşturmalar ise merdivenler boyanmasın diye tuttuğumuz nöbetle alakalı. Yani toplamda beş ayrı soruşturma açıldı ama herkes beş soruşturmaya tabi değil.

"Kayyım Verşan Kök bizlere bir avuç derken aslında akademide yalnızlaşmış bir avuç yöneticinin hırsını çıkarıyor.

"Bu merdivenlerin boyanmasıyla ilgilenen yapı işlerinden sorumlu kayyım yardımcısı Oğuzhan Hasançebi'yi de Kavaklık Direnişi'nde ekoloji düşmanı tavırlarıyla ve okula elini kolunu sallayarak kampüse giren faşist çetelerle görüyoruz.

"Asıl bir avuç olanlar onlar! Bu soruşturmalar da bu bir avuçluk kayyımlığın korkusunun kanıtı. Ancak bizler korkmuyoruz. Tam tersine bileniyoruz."

"Baskılar bizi mücadeleye itiyor"

Eğitim Sen'li Burcu Sarı ise, ODTÜ'de ve Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan baskıyı hatırlatıp "Toplum ve doğa yararına düşünce ve bilgi üretmesi gereken üniversitelerde özgür ve eleştirel tartışma ortamı olmazsa olmazdır. Görünen o ki, atanmış rektörler ve temsilcileri tam da bu özgürlük ortamına karşılar" dedi.

Atanmış rektörlerin "üniversiteyi üniversite yapan tüm değerlere ve ilkelere saldırdığını" söyleyen Sarı, şöyle konuştu:

"Baskılar ve soruşturmalarla öğrenciler kadar üniversite çalışanları ve toplumun diğer kesimleri de sindirilmek isteniyor. Sendika temsilcilerine uzanan soruşturmalar bunun bir göstergesi.

"Bu baskılar üniversite bileşenlerinin sindirilmesi ve dağılmasıyla sonuçlanmıyor, aksine bizleri daha çok bir arada durmaya ve üniversitemiz için hep birlikte daha fazla mücadele etmeye itiyor."

Ne olmuştu?

ODTÜ öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi'nde LGBTİ+ toplumunu temsil eden gökkuşağı renklerinin fiilen yasaklanmasına tepki olarak 28 Mart'ta kampüsteki merdivenleri "renklendirdi."

Sonra bu merdivenler ODTÜ yönetimince griye boyandı. ODTÜ'lüler de alanı tekrar boyadı. Ardından Rektörlük, "ODTÜ'nün renkleri" dediği kırmızı beyaz boyaları kullandı.

TIKLAYIN - "Gökkuşağı bayrağı açmanın suç sayılması absürt"

TIKLAYIN - Hakim: LGBTİ üyesi misin?

Ancak öğrenciler, gökkuşağı renklerinde "ısrar etti" ve merdivenleri yeniden "renklerine kavuşturdu." Boğaziçi'ne benzer biçimde, ODTÜ'de de atanmış rektöre karşı yeni bir mücadele başladı.

Merdivenleri 21 Nisan'da "Her yer Boğaziçi, her yer direniş" sloganlarıyla boyayan öğrenciler, bir hafta önceki eylemleri nedeniyle kendilerine soruşturma açılacağını öğrendi.

Atanmış rektör Prof. Dr. Verşan Kök'ün yönettiği Rektörlük'ten öğrencilere gönderilen mailde "Her isteyenin eline boya alarak Üniversitemize ait alanları istedikleri renklere boyaması ya da izin almadan kampüs hayatında her istediğini yapabilme özgürlüğü, 26 bin öğrencimizin içinde sadece belli bir öğrenci grubuna ait bir özgürlük olarak düşünülemez" denildi.

TIKLAYIN - "Her tarafı rengarenk boyamaya devam edeceğiz"

TIKLAYIN - ODTÜ'de gökkuşağı nöbeti başladı

Rektörlük, bu soruşturmaya gerekçe olarak 14 Nisan'da duvarlara yazılan "Kayyım rektör istemiyoruz", "Bulu'suzluk özlemi", "Kayyıma nakka" sloganlarını gösterdi ve "Merdiven boyama süreci çok farklı boyutlara ulaşmıştır" dedi.

Öğrenciler 21 Nisan'da merdivenleri tekrar gökkuşağı renklerine bürüdü ve merdivenlerin Rektörlük tarafından tekrar griye boyanmaması için çadır nöbetine başladı.

(BS/DŞ)