"Abdullah Öcalan'ın Türkiye getirilişinin ardından silahların sustuğu ve çatışmaların durduğu, PKK'nin siyasi mücadeleye öncelik veren çizgi değişikliği yaşadığı bir dönem oldu. Ancak Türkiye bu dönemi Kürt sorunundan çözüme yönelik adımlar atmak için değerlendiremedi."
Siyasi yorumcu Kenan Kalyon, "Devletin son 10 yılı Kürt sorununu zamana yayarak eritmek ve lidersiz kalan PKK'nin dağılması umuduyla geçirdiğini" söyledi ve ekledi:
"Halbuki bu beklentiler gerçekleşmedi. PKK isim değişiklikleriyle kendisini yeniden üretmeyi ve kolektif yönetime geçmeyi başardı."
PKK lideri Öcalan, 15 Şubat 1999'da ABD'nin yaptığı bir operasyon sonucunda Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi.
"Kürtler parlamenter zeminde siyasete başladı"
Kalyon'a göre Öcalansız geçen bu 10 yılda yaşanan olumlu gelişmeler şunlar:
- Kürt hareketi 22 Temmuz seçimleriyle Meclis'e girdi. Kısa DEP deneyimin saymazsak Kürt hareketi parlamenter zeminde siyaset yapmaya başladı. Bu Türkiye'nin konuyu sindirmesini de sağladı.
- Türkiye, Irak Kürtleriyle ilgili çizdiği kırmızı çizgileri kaldırmasa da esnetti.
- Kürt hareketi gücünü ve etkinliğini korumayı başardı. Bir yandan da çözüme yönelik programını ve taleplerini de belirginleştirdi.
- Ayrılmayı değil, birlikte yaşamayı esas alan bu talepler Cumhuriyetin kuruluş sözleşmesinin yenilenmesi gerektiğini, bunun somut ifadesinin de anayasadaki yurttaşlık tanımının yeniden yapılmasını içeriyordu. Bu çözüm önerisi ayrılıkçılık suçlamasını boşa çıkarttı.
"Linç girişimleri ve bölgede yükselen siyasal islam"
10 yıllık sürede Kürtlere yönelik artan linç girişimlerine dikkat çeken Kalyon'a göre AKP'nin Güneydoğu'da yükselttiği siyasal İslam olumsuz bir gelişme olarak gündemde.
- Türkiye, Kürt sorununda etnik temelli bir toplumsal uzlaşmaya ve yarılmaya doğru çekildi. Hatta bu konuda tehlikeli bir eşiğe geldindi. Çeşitli şehirlerde yaşanan Kürtlere yönelik linç girişimleri, yıllardır kışkırtılan milliyetçi histeri çözümün önündeki tek engelin devlet, bürokrasi ve siyaset zümresinden kaynaklanmadığını da gösterdi.
- Iraklı Kürtlerle ilişkiler kurmaya başlayan Türkiye, kendi Kürtlerini muhatap almadı. Meclis'te bir partisi, seçilmiş belediye başkanları olan Kürtlerle ilişkiler her an geri çekilebilir adımlardan öteye gitmedi.
- AKP hükümeti siyasal İslam'ın tarikatlar eliyle bölgeye sokulmasına göz yumdu. Iraklı Kürt liderlerin desteğini de alan hükümet Kürt sorununu din bağlamında eriterek aşmaya girişti.
Kalyon, bu yaklaşımın Kürt sorunun çözümünü zora soktuğunu ve çözüm isteyenlere zaman kaybettirdiğini söyledi. (BÇ)