Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Galip Ensarioğlu, Kürt orununda çözüm sürecine girildiğini söylüyor, "Sorunu, iyi niyetle, çözmeye kalkacaksak, yolu yöntemi var. Bu tür sorunlarını çözmüş birçok ülke var. Çözmek istedikten sonra, yolu bulunur" diye konuşuyor.
Daha önce İstanbul'da Türkiye Barış Meclisi'nin düzenlediği "Çözüm İçin Diyalog Konferansı"nda "Kürt sorununa çözümde MHP'nin bile kaygılarını gidermek gerek" diyen Ensarioğlu'yla, çözüm sürecinde atılabilecek adımları, Kürtlerin hak taleplerini, PKK'nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın ağustosta açıklayacağı "yol haritası"nı konuştuk.
Öcalan'ın "yol haritası": Kürt sorununun taraflarından biri olarak Öcalan'ın kitlesi üzerinde büyük etkisi var. Eğer çözüm yoluna girmişsek, sunacağı yol haritasının da önemi olacaktır. Devletin Öcalan'ı ya da PKK'yi resmi olarak muhatap alması şu an mümkün değil. Ama çözüme katkı sunacaksa gözardı edilmemeli; garıresmi yollardan muhatap alınabilir. Bugün artık çözümü konuşuyoruz. Bu dönemde Öcalan "Henüz inisiyatif elimdeyken, örgüt üzerinde etkinliğim varken çözüme katkı sunmak istiyorum" diyor. Çeşitli kişilerin görüşlerini avukatları aracılığıyla alıp çözüm sunacağını düşünüyor. Bu yol haritası kamuoyu ve devlet tarafından kabul edilebilir olmalı.
Temel talepler belli: Kürt partileri ve bireyler ayrıntılarda ayrışabiliyor. Ama Kürt sorunundaki genel taleplerde, kültüre haklar, demokratik, vazgeçilmez haklarda herkes hemfikir. Bunlar, Türkçe dışındaki dillerde yayın hakkı, anadilde eğitim, yer/yöre adlarının iadesi, Kürdoloji enstitülerinin açılması ve dışlayıcı olmayan vatandaşlık tanımı. Anayasa'da vatandaşlık tanımı yapılmayabilir de. Bu tanımın olmadığı ülkeler var. Ama ille de yapacaksanız, 72 milyonu kapsayacak bir tanım gerekiyor. Öcalan'ın bir süre önce önerdiği tanım da bununla örtüşüyor.
PKK'yi görmezden gelen çözüm olmaz: Sorunu çözecekseniz sebep ve sonuçlarıyla çözeceksiniz ki, enfeksiyona neden olmasın. Bu, eş zamanlı olarak PKK'ye de çözüm getirmek zorundasınız demek. PKK'yi görmezden gelen çözüm gerçekçi olmaz, şiddetin bitmesini de sağlamaz.
Bunun için gerçekleştirilebilir, makul, somut bazı öneriler olabilir. Siyasi, devlete karşı işlenmiş suçlarda bir genel af şart. Öcalan'ın bugünden yarına bırakılmasından bahsetmiyorum. Birkaç aşamalı bir süreç olabilir. Bu süreçleri, uzmanlar teknik olarak netleştirebilir:
1. Sıradan militanlar için tamamen genel af.
2. Örgütün yönetim kadrosu için üçüncü bir ülkede belli bir süre iskan.
3. Öcalan için belli süre normal koşularda hapishane, sonra ev hapsi olabilir.
Sivil toplum da var: Elbette çözüm birinci olarak parlamento düzeyinden gelebilir. Başta hükümet, Cumhurbaşkanı, DTP, sivil toplum, ana aktörler. Kürtlerin parlamentoda sivil, legal temsilcileri var. Ama DTP de tek temsilci değil. Bölgede sivil toplum da var.
Gündelik siyaset malzemesi değil: Bu meseleyi gündelik siyaset malzemesi yapmaktan vazgeçmek, kan üzerinden siyaseti bırakmak gerekiyor. O nedenle, bütün siyasi partiler işbirliği yapmalı. Sivil toplum örgütlenmelerini de gözardı etmemeli.
MHP'yi de ikna etmek gerek: MHP'yi bile mümkünse ikna etmek gerek. Sonuçta MHP de ülkesini sevdiğini iddia eden bir parti. Ülkeyi seviyorsak, "Bu kan, gözyaşı devam etsin" diyemeyiz.
CHP'nin tutumu devleti etkiler: Çözümde CHP kesinlikle anahtar olabilir. Söylemlerinin, rejimin geneli ve kurumlar üzerinde önemli bir etkisi var. CHP'nin tutumu devlet yapısının psikolojisini değiştirebilir. (TK)