PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye iadesiyle ilgili Yunanistan’a açtığı tazminat davasının ilk duruşması bugün başkent Atina’da görüldü.
TIKLAYIN - 15 ŞUBAT: ÖCALAN'IN YAKALANMASINA GİDEN BEŞ AY
Atina'da bulunan Yunanistan İlk Derece İdare Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili ve Öcalan'ın yeğeni Dilek Öcalan, Asrın Hukuk Bürosu avukatları ve Avukat Yiannis Rachiotis katıldı.
Yunanistan Hükümeti adına davaya katılan avukatlar, dava dosyasının ellerine geç ulaşması nedeniyle inceleme yapamadıklarını ileri sürerek, duruşmanın ertelenmesi talebinde bulundu.
Öcalan'ın avukatları ise yapılan dava başvurusunun üzerinden yedi yıllık bir süreç geçtiğini, bu zamana kadar dosya üzerinde inceleme yapılmış olması gerektiğini kaydederek, talebin reddedilmesi ve yargılamaya devam edilmesini istedi.
Ancak mahkeme heyeti, Yunanistan’ın avukatlarının talebini kabul ederek duruşmayı 22 Şubat 2016’ya bıraktı.
Yedi yıl önce açıldı
Abdullah Öcalan, Ekim 1998’de Suriye’den sınırdışı edilmesinin ardından 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesinden sorumlu tuttuğu Yunanistan’a Ekim 2008’de dava açmıştı.
TIKLAYIN - ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK İÇİN İMZA
Öcalan’ın dava dilekçesinde, 1999’da kendisine siyasi iltica hakkı tanınacağına ilişkin Yunanistan hükümetinden “dolaylı ancak yanıltıcı vaatler aldığını”, Yunanistan hükümetinin kendisini Türkiye’ye teslim ettiğini ve bunun sonucunda ölüm cezasına çarptırıldığı ifade ediliyor.
Uluslararası hukuk vurgusu
3 Aralık 2008'te açılan tazminat davasıyla ilgili Atina’da Dicle Haber Ajansı’na konuşan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Günay, Öcalan'ın 9 Ekim'de Suriye'den çıkışıyla birlikte Yunanistan'a geldikten sonra iltica talebinde bulunduğunu; ancak Yunan devleti tarafından bu iltica talebinin yok sayıldığını hatırlattı, Yunanistan'ın uluslararası anlaşmaları çiğnediğini ifade etti.
Avukat Günay, 27 Temmuz 2011'den bu yana müvekkilleri Öcalan'la görüşmediklerini, bu davaya giderken dahi ağırlaştırılmış tecrit koşullarından dolayı kendisinin görüşlerine başvuramadıklarını, bunun da savunma hakkı ihlali olduğunu söyledi.
“Birleşmiş Milletler sözleşmeleri gereği müvekkilimizin can güvenliğini tehlikeye atıldı. Kaldı ki o dönem Türkiye'de idam cezası vardı ve Yunanistan'ın da içerisinde yer aldığı bir komployla Sayın Öcalan idam cezası bulunan bir ülkeye teslim edildi.”
Avukatı Rachiotis de müvekkili Öcalan ile görüşme talebinde bulunmuş, talebi reddedilmişti.
Tazminat çocuklara gidecek
Dava öncesi Öcalan'ın avukatları Atina Barosu Dikigoriko Syllogo Athnas Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenleyerek davayı ve Öcalan’ın durumunu kamuoyuyla paylaşmıştı.
Avukatlar açıklamada, müvekkilleri Öcalan'ın 1999'dan bugüne, 17 yıldır İmralı ada hapishanesinde tutulduğu hatırlattılar: “17 yıllık ada tecridi, gerçekleştirilmeyen avukat ve aile görüşmeleri, kullandırılmayan telefon, mektup gibi iletişim hakları ve sınırlandırılan gazete okuma, televizyon izleme gibi haber alma hakkı kapsamında değerlendirildiğinde, örneği olmayan hapishane uygulamaları tarihidir.”
Öcalan, Kenya ve muhtemelen ABD makamlarıyla birlikte Türkiye’ye teslim edilmesini organize ettiğini ileri sürdüğü Yunanistan’ın sembolik olarak 20 bin 100 Euro tazminat ödemesini istiyor.
Açıklamada, dava kapsamında mahkeme Yunanistan'ı tazminata mahkum ederse, tazminatın Yunanistan Çocuk Gülümsemesi Derneği'ne (to xamogelo toy paıdıou - The Smile of The Child) bağışlanacağı belirtildi. (AS)