"Seçim barajının düşürülmesi, Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılması, çocukların meselesinin halledilmesi, KCK operasyonlarında tutuklananların serbest bırakılması, parti içi demokrasinin geliştirilmesine ilişkin hususlarda yasal düzenlemeler, iyileştirmeler yapılabilir. Bu konularda yapılacak iyileştirmelerle birlikte son olarak demokratik anayasa hazırlanabilir. Benim sorunun çözümünde öngördüğüm yöntem budur."
İmralı'da hapis bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görüşmede Kürt sorununa çözüm önerisini böyle açıkladı.
Fırat Haber Ajansı'na göre, Öcalan, "İktidarda olan AKP’dir, sorumluluk da ona aittir. AKP bu sorunu çözmezse belirttiğim gibi özel savaş lobileri devreye girer, AKP’nin bunlara gücü yetmez. Bu özel savaş lobileri içeride de dışarıda da bürokraside, yargıda, ordu içinde her yerde vardır ve desteğini bulur" dedi.
CHP'ye de sorumluluk düşüyor: "Demokratik anayasa konusunda Kılıçdaroğlu da destek vermelidir. (...) Kılıçdaroğlu’nun gelişi Baykal’ın tasfiyesi de iyi çözümlenmelidir. Baykal statükocu, çözümsüzlüğü derinleştirdiği için tasfiye edilmiş olabilir, ya da tam tersi tehlikeyi gördüğü, çözümsüzlük politikalarını farkettiği ve buna ikna olmadığı için tasfiye edilmiş veya kendisi bu işi bırakmış olabilir ya da özel savaş lobisi Baykal’la bu işi, çözümsüzlük siyasetini götüremeyeceklerini anladıkları için de Baykal’ı tasfiye etmiş olabilirler. Kılıçdaroğlu çözümsüzlüğü derinleştirmek için de getirilmiş olabilir. Bu amaçla getirilmişse CHP, Baykal döneminin de gerisine düşebilir. (...) Kaybedilen alevi-kürt tabanını kazanmaya yönelik ucuz bir siyaset sözkonusuysa bu siyaset teşhir edilmelidir."
PKK'nin devrime niyeti yok: Bizim Türkiye’yi bölme, sınırları değiştirme gibi bir niyetimiz yoktur. Ben daha önce de belirtmiştim “devlet barıştan PKK devrimden korkuyor” diye, devletin barışa niyeti yok PKK’nin de devrime niyeti yok. Bugüne kadar hükümetler Kürt sorununu çözmeye yanaşmadıkları gibi PKK de Kürdistan Devrimini gerçekleştirmeye niyet etmedi.
STK'lerin çağrısı ve özerklik: Diyarbakır’daki sivil toplum örgütlerinin yaptığı açıklamaya da belirttiğim paralelde sonuna kadar katılıyorum. Ancak sadece bir açıklama yetmez ben buna eylemsellik boyutuyla katılıyorum. İki taraflı çatışmasızlık süreci geliştirilebilir. Böyle bir irade ortaya çıkarsa KCK de buna uyabilir. Ancak şunu belirteyim, kimse kurbanlık koyun gibi de kafasını uzatarak bekleyemez. Meşru müdafaa hakkı kullanılır, bu evrensel bir haktır. (...) Bu öz savunma hukuki, ekonomik ve diplomatik çalışmalarla güçlendiğinde kendiliğinden fiilen demokratik özerklik ortaya çıkıyor. Böylesi bir durumda demokratik özerklik de fiilen zaten gelişir. Dört temel alanda öz savunma, hukuk, ekonomi, diplomasi olarak gelişebilir demokratik özerklik.”
Öcalan seçimlerde başarı gerektiğini, bunun için seferberlik yapılması gerektiğini söyledi. Öcalan halkta çatışmasızlık beklentisi olduğunu da ekledi. (EÜ)