Gözaltında öldürülmelerinin 25. yılında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç mezarları başında anıldı.
Hasan Ocak 21 Mart 1995'de Aksaray'da gözaltına alındı; gözaltına alındığı inkar edildi. Ocak Ailesi Hasan’a ulaşmak için mücadele başlattı. Hasan işkence edildikten sonra, tel ya da iple boğularak öldürülmüş olarak, 26 Mart 1995'de Beykoz Buzhane Köyü yakınlarında köylüler tarafından bulundu.
Rıdvan Karakoç 15 Şubat 1995’te gözaltına alındı cenazesi, üç ay sonra İstanbul Beykoz’daki Kimsesiz Mezarlığı’nda bulundu.
TIKLAYIN - "Rıdvan Karakoç İçin, Bütün Kayıplarımız İçin Adalet İstiyoruz"
"Kayıplar son bulsun, kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular bulunsun ve yargılansın" talepli Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın eylemleri Ocak ve Karakoç'un ardından, 27 Mayıs 1995'te başladı.
Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç için Kayıp yakınları ve Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın öncülüğündeki anma etkinliği bu yıl koronavirüs nedeniyle sembolik olarak gerçekleşti.
“Sevdiklerimizin başucundayız”
Anma etkinliğinde ilk olarak Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç konuştu ve şunları söyledi:
“İşkenceciler abimi katlettiler. Beykoz Ormanı'nın içine attılar. Israrlar sonucu Rıdvan’ın cenazesini bulduk, buraya defnettik. 25 yıldır bu canilerin katillerin yakınlarımıza neler yaptıklarını sormak için mücadele ediyoruz. 25. yılında yine sevdiklerimizin yanında başucundayız. 25 yıl önce onlara söz vermiştik, ‘sizi unutturmayacağız’ diye.. Yine o gün söz verdiğimiz gibi onların yanındayız. Onları asla unutmayacağız.”
“Devlete suçüstü yaptık”
Hasan Ocak’ın kardeşi Hüseyin Ocak da şöyle seslendi:
“İçişleri Bakanlığı’nın Cumartesi Anneleri’ne saldırısının nedeni devletin suçüstü yakalanmasıdır. Hasan Ocak, Rıdvan Karakoç cinayetlerinde olduğu gibi devlet suçüstü yakalandı. Bir kez daha sesleniyoruz. Failleri korumayın. Geçmişle hesaplaşma yasalarını çıkarın bu ülkeyi temiz bir ülke haline getirin; özgürlük ve barış içinde yaşayalım.”
“Hakikat ve adalet istiyoruz”
İHD İstanbul Şube Başkanı avukat Gülseren Yoleri de şöyle dedi:
“Her yıl olduğu gibi Hasan Ocak ve Rudvan Karakoç’un mezar ziyaretlerindeyiz. Hasan ve Rıdvan’ın mücadelesi mücadele tarihinde önemli yer tutuyor. Onları bulamasaydık bugün burada başka şeyler konuşuyor olurduk. Bu hafta nedeniyle dünyada farkındalık yaratılmaya çalışılıyor biz de en baştan beri varolan hakikat ve adalet talebimizi yeniden dillendiriyoruz. Adaletin gerçekleşmesi talebi bugün halen güncel. Buradan sesleniyoruz 25 yıldır aynı şeyleri söylüyoruz; hakikat ve adalet istiyoruz.”
Hasan Ocak kimdir? |
Hasan Ocak 13 Nisan 1965'te Tunceli'de doğdu, öğretmendi, çay ocağı işletiyordu. 21 Mart 1995’te annesi Emine Ocak kızının doğum günü için evde balık yapıyordu, oğlu Hasan telefon etmiş, eve her zamankinden erken geleceğini söylemişti. Hasan evine hiç gidemedi. Hasan Ocak, Gazi Mahallesi'ndeki üç kahvehane ve bir işyerinin aynı anda kimliği belirlenemeyen kişilerce taranmasıyla başlayan Gazi katliamının hemen ertesinde gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınmasının ardından Hasan Ocak'tan haber alınamayınca ailesi, arkadaşları, insan hakları savunucuları Türkiye'de ve Avrupa'da “Hasan Ocak nerede” sorusunun yanıtını aradılar. Ocak ailesi oğullarını bulmak için 58 gün boyunca çalmadık kapı bırakmadı. Anne Emine Ocak oğlunu sordukça dövüldü, gözaltına alındı, hapse atıldı. Köylüler Ocak'ın cenazesini, gözaltına alınmasından beş gün sonra 26 Mart 1995'te Beykoz Buzhane Köyü Dedeler Mevkii'nde gördüler. Jandarmaya haber verilmesiyle durum Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'na intikal etti; parmak izi alındı, fotoğrafları çekildi, kan örnekleri alındı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve ilçelere parmak izi gönderildi. Ancak bu bulgularla kimlik tespiti yapılmadı. Ailesi, 15 Mayıs 1995'te Adli Tıp Kurumu kayıtlarından Hasan'ı teşhis etti. Ölüm nedeni tel veya iple boğulma olsa da, vücudundaki işkence izleri görülüyordu. Hasan Ocak 19 Mayıs'ta 1995'te binlerce insanın katıldığı büyük bir törenle Gazi Mahallesi mezarlığına gömüldü. Aile, tanıklara da başvurarak, Ocak'ın en son Terörle Mücadele Şubesi'nde görüldüğünü duyurdu. Otopsi raporu da Ocak'ın boğularak öldürüldüğünü ortaya koydu. Ailenin suç duyuruları sonuçsuz kaldı, failler bulunamadı. Anne Emine Ocak'ın başvurusuyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye'yi, yaşam hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Temmuz 2004'te 25 bin Euro manevi tazminata mahkum etti. AİHM kararında, etkin soruşturma yürütülmediği belirtildi. O soruşturma halen yürütülmedi ve zamanaşımına uğratıldı. Aile zamanaşımının işletilmemesi için Beykoz Savcılığına başvuru yaptı. |
Rıdvan Karakoç kimdir? |
Rıdvan Karakoç 1961 yılında Ağrı’nın Tutak ilçesinde doğdu. 15-16 yaşlarında ailesi ile birlikte İstanbul’a göç ettiler. Karakoç İlkokulu Ağrı’da bitirdi, İstanbul’a geldikten sonra okumadı, çeşitli işlerde çalıştı. Çalışmak için Avusturya’ya gitti, orada evlendi ve bir kızı oldu. O dönemin HEP ve DEP partileriyle ilişkisi oldu. 1992-1993 yıllarında Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) kuruluş çalışmalarında yer aldı. 1994’ün Temmuz ayında bir arkadaşı gözaltına alındıktan sonra polis Rıdvan Karakoç'u da aramaya başladı. Evine baskın düzenleyen polisler bütün evi aradılar, onu bulamadılar, kardeşi Hasan Karakoç’u gözaltına aldılar. Hasan Karakoç 14 gün gözaltında kaldı, sonra mahkemece serbest bırakıldı. O geceden sonra Rıdvan Karakoç hakkında gıyabi tutuklama kararı çıktı. Arandığı için eve gelmiyor, ailesi ile gizlice dışarıda görüşüyordu. Ailesine telefonda “Ben sizi her hafta arayacağım, eğer aramazsam bilin ki beni gözaltına aldılar ve öldürdüler” dedi. Ailesi kendisinden en son 20 Şubat 1995'te haber aldı. Birkaç gün sonra bir arkadaşını aradı, sesi garipti ve tedirgin konuşuyordu. Randevu için yer ve saat söyledi ancak arkadaşı ve kardeşi randevu yerine gittiğinde polislerle karşılaşınca oradan uzaklaştılar. Bir süre sonra kayıp Hasan Ocak’ın ailesi, Hasan Ocak’ı ararken adli tıp kayıtlarında Rıdvan’ın resmini buldular ve bunun üzerine savcılık üç ay sonra Rıdvan’ın ailesine haber verdi. Adli Tıp kayıtlarına göre Beykoz’un Bozane Köyü, Dedeler Mevkiinde, ormanın içinde köylüler tarafından bulunan cenazesi 26 Mart'ta Adli Tıp'a teslim edildi ve ardından Altınşehir Kimsesizler Mezarlığına defnedildi. 28 Mayıs 1995’te Rıdvan’ın ailesine cenaze ile ilgili haber verildi, 3 Haziran’da ailesi cenazeyi defnedildiği yerden çıkardı ve Gazi Mahallesi’ne defnetti. Rıdvan Karakoç’la ilgili soruşturma da zamanaşımına uğradı. |
(EMK)