İnsan Hakları Savunucularını Koruma Gözlemevi (The Observatory for the Protection of Human - OBS) Nisan 2014 raporunda Pınar Selek’in 16 yıllık dava sürecini uluslararası hukuk üzerinden değerlendirdi. OBS raporu 30 Nisan'da görülecek temyiz duruşması nedeniyle yayınladı.
Azınlık haklarını savunucusu ve azınlık hakları alanında çeşitli araştırmaları bulunan Pınar Selek, 9 Temmuz 1998 tarihli Mısır Çarşısı patlamasından sorumlu bulunmuş ve defalarca beraat almasına rağmen, görülen son davasında ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmıştı. Temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görülecek.
Avukat Martin Pradel’in* katkısıyla hazırlanan rapor, Pınar Selek’in görülen tüm davalarına uluslararası hukuk standartları ve Selek’e yapılan yargısal taciz üzerinden yaklaşıyor ve davaların birçok insan hakları ihlali barındırdığını belirtiyor.
Fransa’ya giden ve Strasbourg Üniversitesi’nden doktorasını alan Selek’in davalarını inceleyen raporun ana başlıkları şöyle:
* Patlamadan üç gün sonra “şüpheli hareketleri” sebebiyle tutuklanan Selek’in 2,5 sene boyunca avukat verilmeden tutukluluk halinin devamı ve bu süreçte maruz kaldığı işkenceler
* Gaz sızıntısından kaynaklandığı defalarca kanıtlanmış patlamada, Abdülmecit Öztürk ve diğer sanıkların işkence altında verdikleri ifadeler ve patlamanın bomba sebepli olduğunu söyleyen imzasız ve tarihsiz bir raporun olaydan üç sene sonra bir anda ortaya çıkması
* Kanıtların tamamını inceleyen ve tanıkları dinleyen hakimlerin beraat kararı verdikten sonra değiştirilmesi ve yerlerine gelen hakimlerin kanıtları incelemeyip tanıkları dinlememesi, Abdülmecit Öztürk’ün ifadesinin kendisinin lehine Pınar Selek’in aleyhine kabul edilmesi, 12.Ağır Ceza Mahkemesinin dünya hukukunda daha önce hiç görülmemiş bir şekilde kendi verdiği beraat kararını hükümsüz kılması ve görülen tüm davaların hukuka aykırı prosedür usulsüzlükleri
* 16 sene süren davada Pınar Selek’in adil yargılanma hakkının elinden alınması, hakimlerin dava sırasında dışarıdan duyulamayacak bir sesle konuşmaları, davaların kamuya açık olma hakkının görmezden gelinmesi ve hukuki kaderinin nereye gittiği belli olmayan Pınar Selek’in maruz kaldığı psikolojik şiddet
* Türkiye otoritelerinin, INTERPOL kurallarına aykırı olmasına rağmen ısrarla Kırmızı Bülten’le Pınar Selek’in Fransa’dan iadesini istemesi ve bunun Selek’in hareket özgürlüğünü kısıtlayıcı bir durum ve psikolojik şiddet unsuru olması
* Ek olarak, raporda OBS’nin davayla ilgili Türkiye’deki otoritelere, Fransız hükümetine, Avrupa Birliği’ne ve Birleşmiş Milletler’e Pınar Selek davasıyla ilgili önerileri bulunuyor. (ENÜ/HK)