ABD Başkanı Barack Obama, Ermeni soykırımının 100. yılı anma konuşmasını 24 Nisan’dan bir gün önce yaptı ve “soykırım” ifadesini kullanmadı. Obama daha önceki konuşmalarında olduğu gibi, soykırımı Ermenice “büyük felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesiyle tanımladı.
Obama, konuşmasında Birleşmiş Milletler’de soykırım terimini yaratan hukukçu Raphael Lemkin’den bahsetti. Lemkin’in bu tanımlamasının ardından, Birleşmiş Milletler 9 Aralık 1948'de, Holokost'un ardından, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni onaylamıştı.
Obama ayrıca, Ermeni soykırımı ifadesini kullanan Papa görüşlerini ifade etmesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.
ABD Başkanı Obama'nın 24 Nisan'da yapacağı açıklamada soykırım ifadesinin kullanmayacağına dair resmi açıklama da önceki gün yapılmıştı. Dışişleri sözcüvekili Marie Harf, “Konular hakkında ne söyleyeceğimize ve nasıl konuşacağımıza ilişkin kararları kendimiz veririz” demişti.
“Kitlesel vahşet”
Washington Post’un haberine göre, “Bu yıl, 20. yüzyılın ilk kitlesel vahşeti olan Meds Yeghern'in 100. yılını anıyoruz” diyen Obama’nın konuşmasında soykırımdan “katliam”, “korkunç bir kıyım”, “korkunç şiddet” ve “tarihin karanlık bir dönemi” diye bahsetti.
Gazete, bir Ermeni avukatlar grubu ve bazı parlamenterlerin, Obama’nın 2008’deki kampanyası sırasında “Ermeni soykırımı, belgeli bir gerçek” dediğini hatırlatarak, ABD’nin “doğruyu söyleyen bir lideri hakkettiğini” söylediklerini yazdı.
“Meds Yeghern gerçeği”
Obama’nın konuşmasının tamamı, ABD Büyükelçiliği resmi internet sitesinden yayınlandı:
“Bu yıl, 20. yüzyılın ilk kitlesel vahşeti olan Büyük Felaket’in (Meds Yeghern) yüzüncü yıldönümünü yad ediyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Ermeni halkı, 1915’ten itibaren sınırdışı edilmiş, katliama uğramış ve ölümlerine yürümeye zorlanmıştır. Kadim yurtlarındaki kültür ve mirasları silinmiştir. Tüm taraflara acı çektiren bu korkunç şiddet meydana gelirken, bir buçuk milyon Ermeni hayatını kaybetmiştir.
1915’in korkunç olayları baş gösterirken, ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau, Sr., ABD hükümetini haberdar etmiş ve Osmanlı liderlerinin karşısına çıkmıştır. Bunun gibi çabalar, Büyük Felaket (Meds Yeghern) gerçeğinin gözler önüne serilmesini sağlamış ve Birleşmiş Milletler’in ilk insan hakları anlaşmasının oluşturulmasına büyük katkıları bulunan Raphael Lemkin gibi insan hakları savunucularının çalışmalarına ilham kaynağı olmuştur.
Bu korkunç kıyım ortamında, Amerikan ve Ermeni halkları ortak insanlık bağları ile bir araya gelmişlerdir. Sıradan Amerikan vatandaşları ıstırap çeken Ermeni çocuklarını desteklemek için milyonlarca dolar toplamış ve ABD Kongresi’nin kararnamesiyle uluslararası insani yardım alanında bir öncü niteliği taşıyan Yakın Doğu Yardım Teşkilatı (Near East Relief Organization) kurulmuştur. Binlerce Ermeni mülteci ABD’de yeni hayatlar kurarak burada güçlü ve canlı bir camia oluşturmuştur ve Amerikan toplumunun temel taşları haline gelmişlerdir. Başarılı işadamları, doktorlar, akademisyenler, sanatçılar ve sporcular olarak toplumda ön plana çıkmışlar, yeni vatanlarına değeri ölçülemeyecek katkılarda bulunmuşlardır.
Yüzüncü yıldönümü büyük ciddiyet taşıyan bir andır. Bizlere, tarihi anmanın önemini ve zor olduğu kadar bir o kadar da gerekli olan geçmişle yüzleşme görevini düşünmemiz çağrısında bulunmaktadır. 1915’de meydana gelen olaylara dair görüşümü her zaman tutarlı bir biçimde dile getirdim ve bu görüşüm değişmedi. Gerçeklerin tam, dürüst ve adil bir biçimde kabul edilmesi hepimizin yararına olacaktır. Halklar ve uluslar, geçmişin acı verici unsurlarını kabullenip onlarla hesaplaşarak güçlenirler, ve daha adil ve hoşgörülü bir geleceğin temellerini atarlar. Papa Francis’in, Türk ve Ermeni tarihçilerin ve tarihin bu karanlık dönemini aydınlatmak için çaba sarf eden pek çoklarının ifade ettiği görüşleri memnuniyetle karşılıyoruz.
Büyük önem taşıyan bu yüzüncü yıldönümünde, verilen kayıpları anarken Ermeni halkının yanında yer alıyoruz. Acı çekenlerin unutulmayacağını taahhüt ediyoruz. Gelecek nesiller tarafından tekrarlanmaması adına da bu acı mirastan ders çıkarmayı görev ediniyoruz.” (AS)