Hrant Dink cinayeti davası başladı. Katil zanlısı O.S.'nin ilk ifadesi alındı. bianet'in müdahil avukatlardan öğrendiğine göre O.S. "Yasin Hayal bu işi yapmam için beni zorladı. Korkumdan nasıl olduğunu anlamadım, Hrant Dink'i vurdum. Kendime geldiğimde dayımdaydım. Gece uyuyamadım, pişmanım, ailesi olduğunu bilmiyordum bilsem vurmazdım" dedi.
Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in Brüksel'den duruşmayı izlemek için gelen yakınları Sevan ve Mihail Yağbasan adliyeye alınmadı.
Duruşmanın ilk bölümü sanık avukatlarının sanıklara yönelik sorularıyla başladı. Müdahil avukatların talebi üzerine sekiz tutuklu sanığın tümü mahkemeye geldi; O.S., Tuncay Uzundal ve Zeynel Abidin Yavuz'un ifadeleri yalnız alındı. Tutuksuz yargılanan sanıklardan birkaçı ise gelmedi.
O.S. cinayeti engellemek için çaba sarf ettiğini söyledi
Müdahil avukatlardan Bülent Akbay'ın verdiği bilgiye göre O.S.; Tuncay Uzundal ve Yasin Hayal'in cinayeti organize ettiğini kendisininse cinayeti engellemek için çaba sarfettiğini anlattı.
O.S. Yasin Hayal'in cesaret vermesi için kendisine iki tane extasy hapı verdiğini, cinayet sabahı önce esrar sonra da bu hapları içtiğini söyledi.
Uzundal ise ifadesinde Erhan Tuncel'in PKK'nin üst düzey yetkilileriyle görüştüğünü cinayetin de PKK'nin işi olduğunu düşündüğünü aktardı.
Müdahil avukatlar bianet'e yaptıkları açıklamada O.S., "Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut'un kendi avukatı Levent Yıldırım'a yönelik sözler sarfetmesi üzerine 'Şaklaban, burayı tiyatro sahnesi mi sandın?' diye çıkıştığını, avukatlar arasında tartışmalar yaşandığını" söylediler.
Polis memuru Zenit ve sanık Tuncel'in telefon konuşması için suç duyurusu
Dink ailesinin avukatları Muhittin Zenit ile Erhan Tuncel arasında geçen konuşmayla ilgili mahkemeye suç duyurusunda bulundular.
Sabah saatlerinde duruşma başlamadan önce Dink ailesi avukatlarından Fethiye Çetin telefon görüşmesiyle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını açıklamıştı.
Hayal: Orhan Pamuk'tan özür dilerim
Yasin Hayal duruşmada "Orhan Pamuk'tan kamuoyunda özür dilerim" dedi. Bundan sonra söz alan Hayal'in avukarı Fuat Turgut "Orhan Pamuk'tan değil, kötü izlenim bıraktığımız için kamuoyundan özür diliyoruz" dedi.
Dink'in avukatları Trabzon Jandarması'nın mahkemeye tanık olarak gönderdiği Veysel Şahin'in sonra dinlenmesini talep ettiler, mahkeme bu talebi kabul etti.
Müdahil avukatlar cinayet sonrası Agos gazetesine elektronik postayla gönderilen tehditlerle ilgili gereğinin yapılmasını talep ettiler.
Duruşma 11 Şubat 2008'e ertelendiMahçupyan: İfadelerdeki tutarsızlıklar bile düzeyli değil
Fuat Turgut verilen arada gazetecilere yaptığı açıklamada "Bu cinayet uluslararası boyutta düşünülmeli. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışaşlı, Necip Hablemitoğlu gibi cinayetleri düşünün" dedi. Bu İsrail ve ABD'nin ilk cinayeti mi?" diye sordu.
Müdahil avukatlar sanıkların çok ustaca yanıtlar verdiğini ifade ederek "cinayetin perde arkası yırtılmadı" dediler.
Duruşmadaki havayı değerlendiren gazeteci Etyen Mahçupyan "Tutarsızlıklar bile düzeyli değil, tutarsızlığın bile bir önemi yok" dedi.
Hrant Dink'in kardeşi Levent Dink, "Davanın bu hafiflikte yürüyeceği baştan belliydi. TCK'nın daha oturmamış yapısından yararlanacakalrını biliyordum. Birbirlerinin üzerine suç atarak işin içinden çıkacaklar" diye konuştu.
Uras: Cinayet aydınlatılmadan temiz siyaset kuramayız
Kendini "davanın tanığı" hissedenler" adliye önünde, Beşiktaş, Barbaros meydanındalar. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul milletvekili Ufuk Uras ise duruşma salonunda.
Uras bianet'e verdiği demeçte "Meclis'te Hrant Dink cinayetini izleme komisyonu kuracağız. Bu cinayetin aydınlatılması için yapılabilecek her şeyi yapacağız. Cinayet aydınlatılmadan Türkiye'de temiz siyaset, şeffaf toplum kurmak olanaksızdır" dedi.
Uras geçtiğimiz günlerde ortaya dökülen bantların aslında Trabzon valisinin memurlar hakkında soruşturmaya gerek olmadığı kararı verirken "cinayetin suç ortaklarını korumuş olduğu"nu ve kendisinin de "suça ortak olduğunu" söyledi.
"İçişleri Bakanlığı da bu valiyi görevden almayarak suça ortak olmuştur. Polis memurları hakkında cezai yaptırım uygulanıncaya kadar işin peşini bırakmayacağız. Bugüne kadar devlete rağmen bir cinayet işlendi, devlet çaresiz kaldı sanıyorduk. Oysa devlet bazı görevliler vasıtasıyla cinayete ortak edilmiştir."
Doğan: Hrant'tan başka herkes onun öldürüleceğini biliyordu
Dink ailesi avukatlarından Erdal Doğan adliye önünde yaptığı açıklamada "Hrant Dink'in öldürüleceğini ondan başka herkes biliyordu. İhmali olanlar soruşturma kapsamı dışında tutuluyor. İlişkilerin bitmediği Muhittin Zenit'in tayin olduktan aylar sonra Erhan Tuncel'le hala görüşüyor olması gösteriyor" diye konuştu.
Alman Yeşiller Partisi'nden Claudia Roth önce hakimin, adliye çevresinde güvenlik sağlayan emniyet güçlerine verdiği listede adı bulunmadığı gerekçesiyle adliyeye yaklaştırılmadı, kalabalığın beklediği uzak yerde tutuldu; avukatların hakimle görüşmesinin ardından davayı izlemek üzere mahkemeye alındı.
Roth: Unutmak öldürür
Roth yaptığı açıklamada "Hrant barışa en çok sarılan kişilerden biriydi. Bugün düşünce özgürlüğünün günü. Hrant'ı 301 öldürdü. Demokrasinin en temel taşlarından düşünce özgürlüğü mücadelesini hep birlikte sürdürmeliyiz. Unutmayın, unutmak öldürür" dedi.
bianet'e açıklama yapan Roth, yarın (2 Ekim) İçişleri Bakanıyla Cemil Çiçek'le yapacağı görüşmede 301. maddenin kaldırılmasını bir kez daha talep edeceklerini ifade ederek, Dink'in cenazesinden sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Deniz Baykal'ın 301'le ilgili tutumunun kendisini dehşete düşürdüğünü söyledi.
Schoulgin: Davanın önemini anlamadılar
Aynı gerekçeyle adliyenin önüne yaklaştırılmayan Uluslarası Pen Yazarlar Birliği'nin Yönetim Kurulu Üyesi Eugene Schoulgin de adliye yakınına alınmadı. Schoulgin bianet'e yaptığı açıklamada "hala bu davanın uluslararası boyutunu anyabilmiş değiller, önemli olan böyle bir davayı uluslararası ilgiye sunabilmektir" dedi.
Davaya destek vermek için sağlık hakları aktivisti Mustafa Sütlaş, gazeteci Ali Bayramoğlu, Caludia Roth, gazeteci Nadire Mater, Ertuğrul Kürkçü, Gülten Kaya, yazar Ümit Fırat, sanatçı Mahir Günşiray, gazeteci Yavuz Baydar oradalar.
Yavuz Baydar, Muhittin Zenit'le Erhan Tuncel arasınsaki görüşmelerle ilgili "Dehşet içinde okudum. Asıl önemlisi bunun mahkeme dosyasına nasıl yansıyacağı olacak. Bence kilit kişi Erhan Tuncel'dir" dedi.
Beşiktaş Meydanı'nda ise Hrant Dink Davası İzleme Komisyonu basın açıklaması yaptı. Yaklaşık 200 kadar katılımcının olduğu gözlenen meydanda davaya destek vermek için gelenler arasında sanatçı Ferhat Tunç, Mehmet Ali Alabora, gazeteci Cengiz Aktar, 78'liler Türkiye Girişimi sözcüsü Celalettin Can, Nimet Tanrıkulu, yazar Ragıp Zarakolu bulunuyor. Göğüslerinde Hrant Dink kokartları taşıyan kalabalık basın açıklamasının ardından "Hepimiz Hrant Dink'iz, Hepimiz Ermeni'yiz" sloganlarıyla meydandan ayrıldı.
Nezarethanede atışma...
Bu arada Hürriyet'in haberine göre Dink cinayeti davasının bazı sanıkları ile "terör" örgütü davaları nedeniyle adliyeye getirilen bazı sanıklar aynı nezarethaneye konuldu.
Örgüt davalarının sanıkları, “Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz” şeklinde slogan atınca nezarette bulunan diğer sanıklar da “ Hepimiz Mehmetiz, hepimiz çeteyiz, hepimiz Türküz” sloganlarıyla karşılık verdi.
Bunun üzerine örgüt davası için getirilen sanıklar, nezaretten alınarak cezaevi araçlarına konuldu.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya ilişkin davanın bazı sanıkları da cezaevi aracından nezarethaneye getirilirken “Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz” şeklinde sloganlar attı. (EÖ/NZ)