Britanya, Fransa ve Almanya’dan 500 parlamenter, dün ortak bir çağrı yayınlayarak ABD’nin İran’la yapılan Nükleer Anlaşma’dan çekilmemesini istedi. Farklı partilerden parlamenterlerin imzaladığı ve ABD Kongre ve Senato üyelerine seslenen çağrıda, “Patlamaya hazır bir bölgede nükleer silahlanmanın engellenmesi ve Atlantik ötesi işbirliğinin dünya siyasetinde güvenilir ve saygın bir itici güç olarak kalmasının sağlanması ABD ve Avrupa’nın çıkarınadır” denildi.
Çağrıda, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin İran’ın nükleer programı üzerindeki denetimi ortadan kaldıracağı ve Orta Doğu’da yeni bir çatışma nedeni oluşturacağı uyarısı yapıldı.
“Anlaşmadan çekilmek diplomasiye kalıcı zararlar verecektir”
Dün ve bugün birçok gazetede de yayınlanan çağrıda, İran’la 13 yıl sürdürülen müzakerelerin “İran nükleer programı üzerinde benzersiz bir izleme olanağının yanı sıra, nükleer zenginleştirme tesislerinden çoğunun kapatılmasını ve silahlanma yarışından kaynaklanan tehlikelerin büyük ölçüde azaltılmasını sağladığı” belirtildi.
Çağrıda, “ABD’nin anlaşmadan çekilmesi, müzakere alanında uluslararası ortaklar olarak saygınlığımıza ve daha genel olarak da barış ve güvenliği sağlamada bir araç olan diplomasiye kalıcı zararlar verecektir” denildi.
Deutsche Welle’nin haberine göre Almanya Başbakanı ve Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron önümüzdeki hafta Washington’da yapacağı görüşmelerde, bazı Avrupa devletleri, Rusya, Çin ve ABD tarafından imzalanan anlaşmanın korunması için ABD yönetimine baskı yapacak.
ABD ile Avrupa arasında derin bir ayrılığa yol açacak
Haberde, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin ABD ile Avrupa arasında derin bir ayrılığa yol açacağı vurgulandı.
ABD başkanları nükleer anlaşmanın her üç ayda bir gözden geçirilmesi ile yükümlü. 2018’in ilk günlerinde ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmayı uzattığına dair imzayı atarken, “Anlaşmayı son kez uzatıyorum” açıklamasını yapmış, bu açıklamaya başta İran olmak üzere anlaşmaya taraf ülkelerden tepki gelmişti.
Trump neden Anlaşma'dan çekilmek istiyor?
ABD Başkanı Trump’ın “tarihteki en kötü anlaşma” olarak nitelendirdiği Nükleer Anlaşma konusunda hem ABD Dışişleri Bakanlığı, hem de Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran’ın anlaşmaya bağlı kaldığını belirtiyor. Trump’ın anlaşmaya karşı yaptığı açıklamalar ise, ABD yönetiminin İran’la müzakere masasına bu ülkenin balistik füze programını ve Orta Doğu’da artan nüfuzunu da getirme çabası olarak yorumlanıyor.
Nükleer Anlaşma’da ne var?
İran ile P5+1 (ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya + Almanya) arasında Nisan 2015 tarihinde başlayan görüşmeler Temmuz 2015’te anlaşmayla sonuçlanmıştı. 2015 yılında varılan anlaşmaya göre İran, Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun askeri üslere "kontrollü girişine" izin verdi. Ancak İran'ın giriş izni taleplerine itiraz hakkı bulunuyor.
16 Ocak 2016 günü Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu açıklamasıyla yürürlüğe giren anlaşma, İran’ın nükleer enerji tesislerini üçte iki oranında azaltmasını ve uranyum zenginleştirme programını sınırlamasını öngörüyor. Anlaşmaya göre İran’ın bu yükümlülüklerini yerine getirmesi karşılığında bu ülkeye uygulanan uluslararası yaptırımların kademeli olarak kaldırılması gerekiyor.
Anlaşma sonrasında ABD'nin İran'a 1979'dan beri sürdürdüğü ambargo 16 Ocak 2016 günü resmen sona ermişti. (ŞA)