Amargi Kadın Platformu bir basın toplantısı düzenleyerek Antalya’da Novamed’de çalışan kadınların yarın birinci yılına giren grevine destek verdiklerini açıkladı.
Platform adına konuşan Gülsen Öncel, Novamed'li kadınların insanca şartlarda çalışmak, emeklerinin karşılığını almak, sendikal örgütlülüklerini korumak için grevde olduklarını; seslerine kulak verilmesinin, direnişlerinin desteklenmesinin gerektiğini söyledi.
"Biz kadınlar emeğimize, bedenimize, kimliğimize sahip çıkma mücadelemizi Norvamed’li kadınların mücadelesine katmalı ve hep birlikte haykırmalıyız. Norvamedli kadınların talepleri kabul edilsin, sendikal hakları tanınsın! Serbest bölgelerde kadın işçi kıyımına son! Küresel sermayeye karşı küresel kadın dayanışması sendikasız, sosyal güvencesiz, ucuz işgücü olarak çalışmaya hayır! Erkek egemenliğine hayır! Kapitalizme hayır! Cinsiyetçi işbölümüne hayır!"
İşçilerin yüzde 97'si kadın
Antalya Serbest Bölgesi'nde faaliyet gösteren Novamed GmbH, genel merkezi Almanya'da olan, çok uluslu tıbbi cihaz üreticisi Fresenius Medikal Care'a (FMC) bağlı bir firma.
Petrol-İş'in verdiği bilgiye göre Novamed'de çalışanların yüzde 97 kadınlardan oluşuyor. Kadınlar bant usulü çalışılıp ve her beş saniyede önlerinden geçen parçaları birleştirmek zorundalar.
Sendika Novamed işverenleri ve vekillerinin, işçilere çok yoğun baskı uyguladığını söylüyor.
Çalışma saatlerinde (8 saatte bir) 15 dakika ara dinlenmesi 35 dakika da yemek molası veriliyor. Yan yana olan iki işçinin birbirleriyle konuşmaları, hatta servis araçlarında işe gidip gelirken, konuşmaları yasak. Servis araç sayısı yetersiz olduğundan bir servis aracının bir seferi bir buçuk, iki saat sürüyor.
Çalışma saatlerinde sigara içmek yasak. İşbaşı yapmak için fabrikaya gelen işçiler şefleri ve müdürleri tarafından üzerleri koklanarak içeri alınıyorlar. İşçiler insan olarak değil üretimin bir parçası olarak görüldüklerini ve hata yapsın yapmasınlar sürekli aşağılandıklarını ifade ediyor.
İşçiler aralıklarla şeflerin müdürlerin odalarına çağrılıp yersiz suçlamalarla hakaretlere maruz kalıyor. İşçilere iş saatleri dışında birbirleriyle görüşmemeleri, evlerine misafir almamaları hatta eşleriyle bile oturup konuşmamaları söyleniyor, 'ertesi gün işe geleceksiniz, yemeğinizi yiyip yatın' deniliyor.
Kadın işçilerin evlenmek için işyerinden izin alması gerekiyor. Evli kadınların çocuk yapmaları bir takvime bağlanarak sıraya konmuş. Bu takvimden, yani zamanından önce hamile kalan kadın işçi, 'tekrar işe alınacaksın' denilerek tazminatı da ödenmeden işten çıkartılıyor. Bir yıl sonra ise bazıları işe alınmıyor, bazıları da artık işe dönmek istemiyor. (EÜ/NZ)