Geziniyoruz Oslo gurubu 20 Mayıs Salı günü saat 17.30'da Oslo'daki Parlamento Binası önünde Soma'daki maden faciası ile ilgili bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe konuşmacı olarak Norvec İşçi Sendikası Oslo başkanı ve Norveç Helsinki Komitesi yardımcı genel sekreteri de katıldı.
Geziniyoruz Oslo Grubu adına Mehmet Şafak'ın konuşması ve Türkiye Hükümeti'ne karşı atılan sloganlarla başlayan gösteriye çoğunluğu Türkiyeli 60 civarında kişi katıldı.
Şafak: Kaza değil
Norveçlilerin Soma'da olanları daha iyi anlayabilmesi ve empati yapabilmesi üzerine kurulu cümlelerle başlayan ve Türkiye'deki maden işçilerinin çalışma şartlarını anlatan Geziniyoruz Oslo temsilcisi Mehmet Şafak'ın konuşması ana hatlarıyla şöyleydi:
* İnsan hayatının değeri rakkamlara indirgenmiştir.
* Türkiye Hükümeti ve maden firmaları işçilerin çalışma güvenliğini iyileştirecek çalışmalar yapmamışlardır.
* Türkiye'de maden işçilerinin hayatlarına ve emeklerine saygı gösterilmemektedir.
* Soma bir kaza değil katliamdır.
Şafak, Norveç halkından ve işçi organizasyonlarından Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları konularında verdiği mücadeleye destek vermelerini isteyerek konuşmasını bitirdi.
Pedersen: Türkiye İLO Sözleşmesi'ni imzalamalı
Maden'de ölenlerin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruğundan sonra söz alan Oslo İşçi Sedikası başkanı Roy Pedersen ise şöyle konuştu:
* DİSK'e göre bu bir kaza değil katliamdır ve durum sadece bundan da ibaret değildir.
* 2000 yılından beri Türkiye'de 1300 maden işçisi ölmüştür ve Soma faciası artık bu konuya parmak basılması gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
* Kazanç avcılarına karşı Türkiye'deki maden işçileriyle dayanışma halinde olmalıyız.
* Türkiye'deki sistem değişmezse maden faciaları devam edecektir. 176 sayılı ILO Sözleşmesi'nin imzalanması gereklidir.
* Erdoğan'ın bu tür kazaların normal olduğunu söylemesi, uygulanan vahşi politikların göstergesidir. Dolayısıyla kendisinin tüm dünyada protesto edilmesi gayet normaldir.
* Bu vahşi kapitalizme karşı politik elitlerin pek ses çıkartmaması insan hakları ihlaline yol açmaktadır. Protestoculara karşı uygulanan polis şiddeti eleştirilmelidir. Sağ (Hoyre) ve İlerleme (FRP) partilerinin oluşturduğu Norveç Hükümeti de bu konuda sessiz kalmamalıdır. Norveç Hükümeti ILO Sözleşmesi uyarınca Türkiye'ye baskı uygulayabilir.
Ekeløve-Slydal: Yetkililer insan hayatıyla oynuyor
Norveç Helsinki Komitesi Genel Sekreter Yardımcısı Gunnar Ekeløve-Slydal'ın konuşmasından bazı notlar ise şöyle:
* Maden sahipleri ve diğer sorumlular sorumluluklarından kaçmamalı ve Soma'da yaşanan olayın sebepleri halkı tatmin edilecek şekilde araştırılmalıdır.
* Soma Madeni Maden Güvenlik Standartları'na göre işletilmiyordu. Türkiye'nin en büyük maden kazası olan Soma faciası tek değildir. Endüstri kazaları istatistiklerine göre Türkiye Avrupa'nın en kötüsü.
* Uluslararası Af Örgütü Soma'daki trajedinin önlenilebilir olduğunu ve Türkiye'deki yetkililerin insan hayatıyla oynadığını söylüyor.
* Sendikalara göre maden işçiliğindeki problemler madenlerin özelleştirmesinden sonra artmıştır. Devletler madenlerin sahibi olmasa bile güvenliğinin denetlenmesinden sorumludurlar.
* Kaza sonrası yapılan yanlışlar da vardır. Başbakan'ın açıklamaları empati ve anlayıştan yoksundur. Eğer bu tür olayları 'olası' ya da 'normal' olarak nitelerseniz, gerekli önlemleri almamanız da garip karşılanmaz.
* Hükümet 17 Mayıs 2010'daki Zonguldak maden kazasından sonra maden sektöründe yeni düzenlemeler yapılmasını isteyen önergeleri mevcut kanunların yeterli olduğu gerekçesiyle geri çevirmişti.
* Soma'da olanlar sonrasında yaşananlar insan hakları bakımından da ele alınmalıdır ki bu konuda Türkiye Hükümeti sınıfta kalmıştır. Türkiye bugün en fazla biber gazı ve plastik mermi tüketen ülkedir. Hükümet sadece kendine oy verenlerin çıkarını düşünmemeli, tüm halkın tepkisine kulak verilmelidir.
Norveç İşçi Sendikaları Federasyonu (LO) ayrıca Başkanı Gerd Kristiansen imzasıyla Türkiye'deki maden işçilerine bir mektup göndererek taziyelerini ve üzüntülerini paylaştı. Federasyon hükümete de bir mektup göndererek Uluslararası Madencilik Güvenlik sözleşmesi (ILO) hakkında bilgi verdi. (DAH/HK)
Geziniyoruz Platformları |
Gezi Olayları'nın başlamasının hemen akabinde yurt dışındaki şehirlerde yaşayan Türkiyelilerin oluşturduğu Geziniyoruz Platformları (Occupy Gezi Plattforms) çalışma ve gösterilerine daha da aktif olarak devam ediyor. Türkiye'de süre gelen usulsüz ve yanlış tüm olay ve konularda yurtdışında da farkındalık yaratma ve dayanışma ortamı hazırlama amacıyla çalışmalar yapan Geziniyoruz grupları bulundukları şehirlerde daha da çok tanınmaya başladı. Bir yıldan daha az süredir var olan bu gruplar şimdiden ülke yetililerince dikkate alınıyor ve medyanın ilgisini çekiyor. |