Aylık dergi Bitlis Bülteni ve yerel Radyo 13'ün sahibi ve yayın yönetmeni İlhan Karabulut, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kenti ziyaretinde yaptığı konuşmanın ve Güroymak ilçesini eski adıyla anmasının halkı sevindirdiğini söylüyor.
"Bitlis'te cumhurbaşkanı zaten sevilir. Halk, kendi kullandığı 'Norşin' adını cumhurbaşkanından da duyunca daha mutlu oldu."
Gül, 8 Ağustos'taki kurtuluş törenleri için gittiği Bitlis'te "farklılıklarımız zenginliğimizdir" demiş, "Tüm bu memleketin fertleri ayrı ayrı bizim en sevgili, en kıymetli, en saygıdeğer vatandaşımızdır. Hiç kimsenin birbirinden üstünlüğü yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes birbirine eşittir. Noksanlıklar, eksiklikler tabii ki vardır. Bu noksanlıkların her alanda iyi niyetle gayretle ve yapıcı bir yaklaşımla çözüleceğine inanıyorum'' diye konuşmuştu.
Karabulut, hükümetin Kürt sorununda çözüm için adım atacağına dair sözlerinin Bitlis'te umut yarattığını da söylüyor. Ancak ona göre sorunun çözümünde yoksulluğun giderilmesi, işsizliğin önlenmesi esas.
"Doğu'ya ve Güneydoğu'ya doğru düzgün yatırım yapılsa birçok sorun çözülür. İşiniz varsa, ekmeğinizle uğraşırsınız, bir yere gitmezsiniz. Birinin peşinden de gitmezsiniz."
"Spiker Kürtçe konuşsa ne güzel olur"
İstanbul'da büyümüş Bitlisli bir Kürt olan Karabulut, radyolarında Kürtçe şarkılar yayınladıklarını, ama "riske girmemek için siyasi şarkılar yayınlamadıklarını" söylüyor. Kürtçe radyo televizyon yayınlarının önündeki engellerin kaldırılmasının iyi olacağını söylüyor:
"Radyoda biz kendi kendimize sınır koyduk. Spiker Kürtçe konuşmuyor. Ama istiyoruz. Günde iki üç saat Kürtçe konuşulsa ne güzel olur. İnsanlar, kendisinden bir şey bulduğunda daha çok kucaklar. Çünkü, radyoda Kürtçe şarkıyı, birinin Kürtçe konuşmasını duyduğunda, özüyle karşılaşıyor; mutlu oluyor."
Türkçe'den başka dilde yayın için zorluk çok
Yasal düzenlemeler, yayıncıların Türkçe'den başka dillerde yayın yapmasını zorlaştırıyor.
Radyoda haftalık toplam en çok beş, televizyonda en çok dört (günde 45 dakika) süre sınırı var.
Televizyonda Türkçe altyazı, radyoda Türkçe çeviri yayınlama zorunluluğu var.
Türkçe dışındaki dillerde çocuklara yönelik yayın, bu dilin öğretilmesine ilişkin program yapılamıyor.
Valiliklerdeki yasak müzik listelerinde yer alan parçalar çalınamıyor. 100 yıllık anonim türkülerin içinde geçen sözler, savcılar tarafından "kin ve düşmanlığa tahrik" olarak yorumlanıp dava açılabiliyor. (TK)