Haftalık Nokta dergisinde yayımlanan "Asker İç Güvenlikten Elini Çekmeli" başlıklı röportaj nedeniyle Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesinden yargılanan gazeteci Ahmet Şık ve güvenlik uzmanı Lale Sarıibrahimoğlu beraat ettiler.
Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, baskılar sonucu kapanan derginin 8 Şubat 2007 tarihli sayısında yayımlanan haber ve röportajda "suçun kasıt ve unsurlarının oluşmadığı"na karar verdi.
Yazı ve röportajda, Hrant Dink cinayetinin hemen ardından Samsun'da güvenlik görevlilerinin Dink'in tetikçi zanlısı O.S. ile "hatıra fotoğrafı" çektirmelerinden hareketle güvenlik kurumları eleştiriliyordu.
Şık: Bu bir ifade özgürlüğü davasıdır
Yargılamanın bugünkü (3 Nisan) ikinci duruşmasına 2'şer yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Şık ve Sarıibrahimoğlu katıldılar. Gazeteci Şık'ı avukat Fikret İlkiz, Sarıibrahimoğlu'nu da avukat Ümit Kardaş savundu.
Mahkemede savunmasını sunan Şık, "Resmi kurumlardaki aksayan yanları eleştirmek zaten bir vatandaş görevi. Gazetecilik görevimi yaptım ve bu bir ifade özgürlüğü davası. İddianame, cımbızlama yoluyla seçilmiş sadece birkaç cümleden oluşuyor" dedi.
"Sanık anlatımları, suça konu yazı ve tüm dosya kapsamında suça konu yazıda devlet organlarının içindeki bir kısım yapılanma ve bir kısım kişilerin bakış açılarının değişmesi gerektiği görüşünü dile getiren sözlerde suç kastının bulunmadığı, eylemlerin ancak ağır eleştiri kapsamında görmek gerektiği" yönünde esas hakkında mütalaasında görüş bildiren savcı, gazetecilerin beraatini istedi.
İlkiz: Yazı eleştiri niteliğindedir ve gerçeğe işaret ediyor
Son sözleri sorulan iki gazeteci de beraat talebinde bulunurken avukatları da savcılık mütalaasına katıldıklarını ifade ederek, beraat kararı vermesini istediler.
"Yazı, eleştiri kapsamında" diyen avukat İlkiz, Hrant Dink davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesi ve Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamaların yazının bir gerçeğe işaret ettiğini gösterdiğini söyledi.
Tarafları dinleyen Mahkeme başkanı da, Ceza Muhakemeleri Yasası'nın (CMK) 223. maddesi gereğince beraat kararı verdi.
"Her kurum içinde pislikler ayıklanmalı"
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Hasan Basri Zamanis'in 7 Mayıs 2007'de kaleme aldığı iddianamede, "Dink'in tetikçisinin basına yansıyan görüntüleriyle ilgili olarak da polisler açığa alınırken askerlerin sadece görev yerleri değiştirildi. Bu tabloya baktığımızda sadece personel değil, bir kurum hatta bir zihniyeti koruma kaygısı öne çıkıyor. Dink soruşturmasıyla bir kez daha ortaya çıktı ki, her üç kurum içinde ayıklanması gereken pislikler ya da çürükler var. Ne demek askerin morali bozulmasın. Asker suça karışmasın ki morali bozulmasın... Ya da sivillerden emir almayı kendine kompleks yapmayacaksın. Hastalıklı bir bakış açısıdır bu. Her zaman durumdan vazife çıkarmış bir askeri yapı var karşımızda. Böyle bir Ordu herkes için tehlikelidir. Yani toplumda siyasi iktidarı da korkutup sindirebilir" sözleri suçlanıyordu. (EÖ/GG)