Annesini küçük yaşta kaybetti. Babası ise Lehçe öğretmenliği yaptığı için tukulandı. O dönemde Lehçe öğretmek bir suçtu. Manya uzun bir süre okumak için çalışmak durumunda kaldı. Eğitimini çok zor şartlar altında sürdürdü. Sonunda bir Fransızla evlenen kızkardeşinin davetine uyarak Paris'e gitti ve Sorbonne Üniversitesi'nde okumaya başladı. Marie adını aldı. Matematik ve fizik alanında master derecesi aldıktan sonra manyetik alanlar üzerine çalışmalar yürütmeye başladı.
Pierre Curie ile evlilik ve radium
Bu dönemde genç bir bilimci olan Pierre Curie ile tanıştı. Pierre ile çalışma arkadaşlıkları ortak bir laboratuar kurmalarını sağladı. Bu arada büyük bir aşk filizlendi ve ikili evlendiler. Marie Curie, laboratuarında çeşitli keşiflerde bulunarak dönemin bilim çevrelerini etkilemeye başladı. Doktora çalışmaları da büyük bir hızla sürüyordu.
Marie ve Pierre uzun süren çalışmalar sonucunda radium'u buldular.
Nobel Ödülü
Bu buluş, onlara 1903'te Fizik alanında bir Nobel Ödülü kazandırdı. Marie aynı alandaki çalışmalarını sürdürdü ve 1911'de bu kez tek başına Fizik dalında Nobel Ödülü kazandı. Marie, radyasyonun canlıları öldürdüğünü keşfetmişti. Bu keşfi, kanser hücrelerinin yok edilmesinde kullanmak üzere deneyler yaptı. Aynı dönemde çok acı bir olay yaşandı. Sorbonne Fizik Laboratuarları'nın başına getirilmek istenen Pierre Curie, bir kaza sonucunda hayatını kaybetti. Şaibeli bulunan bu ölüm sonrasında, aynı pozisyon Marie'ye teklif edildi. Böylece Marie Curie bu tarz bir işe gelebilen ilk kadın bilimci oldu.
x ışınları
Birinci Dünya Savaşı boyunca X ışınları üzerinde çalışan Marie, 1914 Temmuz'unda kendi deneylerinden zehirlenerek hayatını kaybetti. Radyasyon zehirlenmesinden ölen ilk insan da o olmuştu. Buluşlarıyla yüz binlerce insanın hayatını kurtaran Marie Curie, hayatını bilime adadı ve bu yolda noktaladı. Onun buluşları pek çok alanda kullanıldı. Bugün tıpta, bilgisayar teknolojilerinde kullanılan araçlar hep onun hazırladığı temelden geliştirildi.