12 Eylül siyasi mültecisi
Türkiye ve çevresinden Avrupa'ya girmek isteyenlerin geçiş yolu olarak kullandığı Çanakkale'de görüştüğümüz Gültekin Hüsmenoğlu da 12 Eylül 1980 askeri darbesinin mecbur ettiği mültecilerden birisi.
Neden mülteci oldum
Gültekin Hüsmenoğlu, malteciliğini Çanakkale'de haftalık olarak yayınlanan Çağdaş Çizgi Gazetesi 'nin yayın yönetmeni İlhan Kaya anlattı:
* 12 Eylül 1980 darbesi ile Türkiye'de yaşam koşullarım ortadan kalkmıştı. Aranıyordum. Buna karşın yine de yurtdışına çıkmak istemiyordum. 4-5 yıl yurtdışına çıkmamak için dişimi sıktım. Yabancılığın, mülteciliğin zor olduğunu tahmin ediyordum. O yüzden çıkmak istemiyordum.
* 1983'tde seçimler yapıldı ve görece sivil bir döneme girmiştik. Sivil bir mahkemede yargılanmamın benim için ciddi bir problem olmayacağını düşünüyordum.
* Ancak günler, aylar geçiyor fakat davalar sivil mahkemelere bir türlü intikal etmiyordu. Kaçaklığım çok yıpratıcı geçiyordu. Gerek ben gerekse ailem psikolojik olarak çok yıpranmıştı. En sonunda karar verdim ve çıktım gittim.
"Geride neleri mi bıraktım?"
* Ardımda neleri mi bıraktım? Çok zordu. Ailemi bıraktım, herşeyimi bıraktım. anılarımı bıraktım. Doğup büyüdüğüm yerleri bıraktım. Yabancı bir yere gidiyorsun. Gittiğin yerde yaşama sıfırdan başlıyorsun. Her şeye yeniden başlıyorsun. Çok zordu.
* Gittikten sonra insanların benim yüzümden yaşadığı sıkıntılarının bittiğini gördüm. Bu nedenle üzerimdeki manevi yük kalktı. Fakat bu kez de sığındığım ülkede yabancılığı yaşamaya başladım.
"Gidip de dönmeyen çok"
* Türkiye'den gidip de dönmeyen epey insan var. Bu konuda kesin bir sayı yok. Bu insanlar yeni geldiği ülkedeki yaşam koşullarını Türkiye'yle karşılaştırdı. Ve gittikleri yerlerdeki yaşam koşullarının daha iyi olduğunu görünce dönmedi. Yani Türkiye'deki hukuki problemleri çözülen epey sayıda insan yine de oralarda kaldı.
* Canımı tehlikede gördüm ve o yüzden gittim. O anlamda iyiydi. Gittiğim yerdeki siyasal, hukuki yaşamla ülkemizi karşılaştırdım. Çok büyük farklar olduğunu gördüm. Demokratik bir toplumda olduğunu hissettim.
* Dilden dolayı başta çok ciddi problemler yaşadım.. Dili günlük yaşam içerisinde ve ders çalışarak öğrendim. Konuşma ihtiyacı dili daha çabuk öğretiyor. Yerel insanlarla iletişim kuramamak çok ciddi uyum sorunu oluşturuyor. Dili öğrendikten sonra ise yerel insanlarla ilişki kurdum. Ve onları daha iyi tanıma olanağı buldum.
Zayıflayan ilişkiler
* Ailemle sadce 8.5 yıl içinde telefonla görüştüm. Tabii ailemle, arkadaşlarımla ilişkilerim bir süre sonra zayıfladı. 2-3 yıl sonra bağların iyice koptuğunu hissettim.
"Her şey yaşlanmışt"
* Niye geri döndüm? Geri dönüşüm ailemin, anne ve babamın baskısı sonucunda oldu. 8.5 yıl sonra döndüğümde, herkes ve herşey 8.5 yıl yaşlanmıştı. Çanakkale'ye geldiğimde ilk gözüme çarpan şey çok fazla yapılaşma olduğuydu.
Değişen ve değişmeyenler
* Kent büyümüştü. Apartmanlar yapılmıştı. Aslında bu apartmanları gördüğüm zaman çok sevinmiştim. Çünkü, ülkemin en büyük sorunlarından birisi konut açığıydı. Bu kadar çok konut yapıldığına göre konut açığının kapandığını düşündüm. Ve tabii ki çok sevindim.
* Bunun yanında üzülerek söylemek istiyorum; Türkiye'de temel sorunların hala değişmediğini de gördüm. (İK/YÖ)