Hakkari’de gözaltında kaybedilen çoban Nezir Tekçi’yle ilgili davanın Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmasında, mağdur avukatların başka tanıkların da dinlenmesi talebi kabul edildi.
Bugünkü duruşmaya, sanıklardan 42 yaşındaki Yarbay Kemal Alkan ile diğer sanık 55 yaşındaki emekli Albay Ali Osman Akın katılmadı. Sanıklar tutuksuz yargılanıyor.
Mağdur avukatlarından Ayşegül Kumaş ve Sercan Bakır’ın başka tanıkların dinlemesi isteği ve mazeret bildirmesi üzerine, karar çıkması beklenen duruşma 11 Eylül 2015’e bırakıldı. Davanın 10 Temmuz’da görülen bir önceki duruşması da dosyadaki eksiklikleri giderilmesi için bugüne bırakılmıştı.
Tanıklar ne anlattı?
Davanın asker tanıklarının verdiği ifadeler iddianamede özetle şu şekilde yer aldı:
V.K.: “Böyle bir şahsın yakalandığı, işkence yapılıp sorgulandığı, mağaraları göstermek için dağa çıkarıldığı, kurşuna dizildiği ve bomba ile parçalandığı doğrudur. Çocuğu atış mangasının karşısına geçirirken ellerini kelepçelediler. Ben ateş etmiştim. Bir arkadaşım Vanlıydı, ateş etmemişti. Tüfeklerin namluları kontrol edildi. Ateş etmeyenler sorgulandı. Biz olay yerinden ayrıldıktan sonra bomba sesi geldi.”
Ü.Y.: “Bir gün operasyondayken koyunlarını otlatmakta olan bir çobanı gördük. Bizi köye götürdü. Rütbeliler çocuğun çoban olmadığını, peşmerge kıyafetiyle gezdiğini ve PKK’lı olduğunu söyledi. Bölgedeki insanların çoğu peşmerge kıyafetiyle dolaşırdı. Çobanı yanımıza alarak dağa götürdük. Uzak mesafeden silah sesleri geldi. Çobanın öldürüldüğünü öğrendim.”
H.G.: “Yakaladığımız iki kişinin teröristlerin yerini göstermeleri amacıyla üç tim olarak görev aldık. Teröristlerin bulunduklarını iddia ettikleri mağaraya gittik ancak boş çıktı. Yüzbaşı iki kişiden birinin ismini, doğum tarihini, katıldığı eylemleri söyledi. Yanlış bilgi vermesinden ötürü infaz edileceğini bildirdi. Üç timden 50 kişiyi görevlendirerek, ateş edilmesini istedi ve orada infaz edildi. Diğeri öldürülmedi.”
F.C.: “Bu şahıs silahları, arkadaşlarının yerini gösterecekti. Olayın nasıl geliştiğini hatırlamıyorum. Ancak Kemal teğmenin ‘Komutayı bana verin, ben halledeyim, ben öldüreyim’ dediğini hatırlıyorum. Vurulma anını görmedim ancak silah ve patlama sesi duyduğumu hatırlıyorum.”
N.Ü.: “30 - 35 yaşlarında bir köylü yakalanmıştı. Dört beş gün bu kişiyi gezdirip sığınak göstermesini istediler. Bu sırada yanlarındaydım. ‘Terörist değilim, köylüyüm, çocuklarım var’ diyordu. Ali Osman Akın ‘Yalan söylüyor, teröristtir’ dedi. Akın ve Alkan köylüyü dövdü. Karın üstüne attılar. Askerlere hitaben ‘Ateş edin’ dedi. 20 - 30 asker ateş etti. Köylüyü öldürdüler. Cesedini de gördüm, delik deşikti. Rütbeliler de ateş etti.”
A.K.: “Bölük arazi taramasına çıkmıştı. Diğer bölüğün Tekçi’yi getirdiğini gördüm. Silah sesleri duyduk. Timler birleştiği zaman askerlere ‘Ne oldu’ diye sorduk. Şahsın kaçmaya çalıştığını, vurulduğunu söylediler.”
C.E.: “3. bölükteki bir arkadaşın anlattığı kadarıyla çobana Ali Osman Akın, ‘PKK’nın yerini göster’ dedi. ‘Bilmiyorum’ deyince binbaşı bütün askerlere ateş emri verdi. Çobanın elleri arkadan bağlandı. Ateş ettikten sonra cesedi geri getirdiler ve gömdük.”
Ne olmuştu? |
Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Aşağı Ölçek (Yekmal) köyünde çobanlık yapan Nezir Tekçi, Gelibolu Piyade Tugayı’na bağlı askerlerce 26 Nisan 1995’te gözaltına alındı. Tekçi ile birlikte gözaltına alınanlar serbest bırakılırken, kendisinden bir daha haber alınamadı. 1997’de babası Halit Tekçi'nin başvurusu üzerine askeri savcılık soruşturma başlattı, kısa sürede “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Nezir Tekçi’nin ailesi iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine AİHM’e başvurdu. 2010’da Yunus Şahin, askerlik yaptığı dönemde Tekçi'nin ölümüne tanık olduğunu söyledi, savcılığa ifade verdi. İfadesinde, PKK'ye düzenlenen operasyonda Nezir Tekçi'nin gözaltına alındığını öne sürdü. Şahin'in iddiaları üzerine emri verdikleri iddia edilen emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dava güvenlik nedeniyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı. Sanıklar, emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 82/1-b maddesi uyarınca “Canavarca bir his sevki ile veya işkence ve tazip ile kasten öldürmeden” yargılanıyor. Mahkemeye yapılan başvurular üzerine olayın meydana geldiği yerde keşif kararı alındı ve Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazıldı. 22 Kasım’da yapılan keşif kazısında bulunan kemikler, mermi kovanları ve kıyafet parçaları Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ancak insan kemikleri bulunamadı. AİHM’e yapılan başvuru 10 Aralık’ta sonuçlandı. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “yaşam hakkını” düzenleyen 2. maddesini ihlalden ve olayla ilgili etkin soruşturma yapmamaktan suçlu bulundu. |
(AS)