Filistin lideri, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na Filistin'in tanınması için başvurduktan sonra, 23 Eylül'de BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'a da yazılı bir istekte bulunacağını açıkladı.
Ban, bu isteği onaylarsa, başvuru BM Güvenlik Konseyi'nde oylanacak. Filistin, Konsey'in beş devamlı üyesinin tamamının ve 15 geçici üyenin 9'unun onayını alamazsa, "ilerletilmiş gözlemci statüsüne" başvurabilir.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Filistin'in bu isteğini veto edeceğini ve bağımsız bir Filistin'in tanınmasının ancak, İsrail'in de belirttiği gibi Filistin-İsrail arasında yapılacak ikili görüşmelerle gerçekleştirilebileceğini belirtti.
Filistin liderliği ise bu görüşme denemelerinin kendilerine şu ana dek hiçbir faydasının olmadığını düşünüyor.
Filistin otoritelerine göre İsrail'in görüşme teklifinin ardında, Filistin'in BM'ye yapacağı teklifi engelleme isteği yer alıyor.
İsrail-Filistin İlişkilerinde Geçmişte Ne Olmuştu?
2010'da sekteye uğrayan İsrail-Filistin görüşmeleri hakkında Abbas, Netanyahu ile görüşmelere başlayabileceğini ama bunun BM'ye yapacağı başvuruyu engellemeyeceğini açıkladı.
Dokuz sivilin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Mavi Marmara krizinden sonra Türkiye'den özür dilemeyi kabul etmeyen İsrail hükümeti ile Türk hükümeti arasında çıkan gerginleşme, İsrail'in uluslararası arenada baskı görmesine sebep oldu.
Bunun yanı sıra İsrail'in, Ürdün ve Mısır ile de arası Filistinli mülteciler sorunu yüzünden açılmaya devam ediyor.
19 Eylül'de açıklanan ve BBC ile Kanada kökenli araştırma şirketi GlobeScan'in 19 ülkede yaptığı araştırmaya göre, Filistin'in tanınmasına BM'nin onay vermesine dünya kamuoyunun verdiği destek yüzde 49 oranında. (IK/IC)
Bu haber BBC ve Time/CNN haberlerinden derlenmiştir.