"Global ve Kalıcı Savaşa karşı" başlıklı toplantıda İngiltere, Fransa, İsveç, Yunanistan, Türkiye, Katalonya, Polonya ve Senegal'den savaş karşıtı örgütlerin sözcüleri katıldı.
Negri konuşmasına Irak'taki patlamada hayatını kaybeden İtalyan askerleri anarak başladı:"İtalyan yasaları insanları ölmeye gönderdi; Kosova'da da ayni şey olmuştu, İtalyan halkı o savaşı da istememişti ama yine istemedikleri bir savaşta ölmüşlerdi... Hiç bir şey anlamadığımız bir savaşta; neden olduğunu bilmediğimiz bir savaşta ölüyoruz.
Negri: "Sosyal kavga"
"Savaşa karşı olmak sadece global savaşa karşı olmak demek değil; sömürgeleşmeye; emperyalizme ve güce de karşı olmak demek. Savaş bazen tıpkı şimdi olduğu gibi, insanlar için değil, mesela petrol için oluyor. İtalyan halkı artık ulus; vatanseverlik ya da İtalyan adetleri hakkında konuşmuyor: çünkü biz enternasyonalistiz; biz fundemantalizme karşı savaşıyoruz, yaptığımız iş çok önemli çünkü barış ve demokrasi için çalışıyoruz. Irak'ın kapitalistler tarafından işgal edilmesi bize ipuçları vermeli; bizi sosyal kavga ve sosyal eşitlik konusunda konuşmaya ve düşünmeye sevk etmeli..."
Ilkowski: "Polonya ABD'nin küçük kardeşi"
Negri'den sonra söz alan Polonya Stop The War Inititative'den (Savaşı Durdur Girişimi) Filip Ilkowski ise her yıl nasıl daha da kalabalık olunduğuna inanamadığını söyleyerek başladı konuşmasına.
"Dünyanın en büyük üçüncü gücünden Polonya'dan geliyorum," diye devam eden Ilkowski Polonya'nın neden Iraktaki üç işgalci ülkeden biri olduğunu ise şöyle açıkladı: "Irak pastasından pay almak için (!) bir çok Polonyalı işadamı orada; fabrikalar için; üretim için anlaşmalar yapıyorlar; ama bizce asıl neden Polonya'nın Doğu Avrupa'daki büyük güç olma sevdası, bölgesel güç olabilmek adına Amerika'nın küçük kardeşi olmayı kabul ettik. Türkiye ile aramızda benzerlik vardı başta; ama Türkiye asker için para istedi;Polonya o kadar iyi kalpliydi ve müttefiki Amerika'yı düşünüyordu ki hiç bir bedel almaksızın bu işe girmeye gönüllü oldu."
Kaba: "Savaş suçluları yargılansın"
Toplantıya Senegal FIDH ( Uluslar arası İnsan Hakları Federasyonu) adına katılan Sıdıkı Kaba ise "çocukların asker olarak kullanıldıkları; genç kızların seks isçisi olarak çalıştırıldıkları, çocuklara hediye olarak silah alınan bir ülkeden geliyorum," diye başladı sözlerine ve "Şimdi buradayız; bu trajediye karşı neler yapılabiliri tartışıyoruz, barışı nasıl inşa ederizi konuşuyoruz, bu çok önemli," dedi. Kaba; savaş suçlularının yargılanmasının şart olduğunu söyledi ve herkesin sağlık ve beslenme hakları olduğunu hatırlatarak ekonomik adaletsizliğe karşı savaşılması gerektiğini de ekledi.
Fincancı: "Uluslar arası dayanışmanın parçasıyız"
Türkiye'den "Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu" adına toplantıya katılan Şebnem Korur Fincancı ise savaşa harcanan paraların eğitime; sağlığa harcanması gerektiğini söyleyerek "çocuklar ölüyor; emperyalizmin kanlı yüzünü göstermek için çabalamak çok önemli" dedi.
Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de savaşa karşı sokağa çıkan 80 bin kişinin elbette çok az olduğunu ancak 80'lerden beri Türkiye'de sokakta olmaktan, ses çıkartmaktan korkan halkın ilk kez sokağa çıktığını hatırlatan Fincancı;"uluslararası dayanışmanın bir parçası olduğumuzu hissediyoruz ve savaşa karsı sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz; çocuklarımız için sokakta olmaya devam etmeliyiz" dedi. (ÇM/EK)