Irkçılığa ve Milliyetçiliği Dur De Girişimi'yle Sosyal Değişim Derneği'nin çağrısı üzerine toplanan insan hakları aktivistleri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, ayrımcılığa ve nefret suçlarıyla mücadele edecek bir platform oluşturmayı konuştu.
Dün (20 Mart) İstanbul'daki Taksim Hill otelinde bir araya gelen 100'ü aşkın gazeteci, hukukçu, akademisyen ve aktivist olası bir platformun yapabileceklerini ve işleyiş mekanizmalarını tartıştılar.
Yasal düzenlemelerin ve medyanın etkisini vurgulayan katılımcılar, yasal düzenlemelerin ayrımcılığı ve nefret suçlarını önleyecek, cezalandıracak şekilde değişmesi, Meclis'te bu konuda bir komisyon kurulması için lobi etkinlikleri yürütülmesinin ve ayrımcı dili, nefret söylemini meşrulaştırıp yeniden üreten medyanın izlenmesi gereğini vurguladı.
Ulusal ve yerel medyayla, gazetecilerle işbirliği, ayrımca sivil toplum örgütlerinden öğrencilere, kolluk kuvvetlerinden yargı mensuplarına kadar çeşitli kesimlere yönelik eğitim çalışmaları yapılması da önerildi.
Daha önce Ankara ve İzmir'de de hazırlık toplantıları gerçekleştirilen platform için önerilen etkinlikler arasında ayrıca toplumun bu kavramlarla ilgili farkındalığını artıracak yayınlar oluşturulması, eylemler yapılması da vardı.
Uluslararası Hrant Dink Vakfı'nın nisanın ikinci haftasında düzenleyeceği nefret söylemine karşı uluslararası konferansın ardından, eylülün ikinci yarısında nefret suçlarına karşı kapsamlı bir şenlik düzenlenmesi de konuşulan konular arasındaydı.
Platformun hiyerarşik bir yapı yerine şebek tipi bir örgütlenmeye sahip olması, ayrımcılığın bütün türlerini görünür kılarak mücadele etmesi de gündeme geldi. Nefret söyleminin ve nefret suçlarının temelinde yatan korkunun toplumsal boyutunun incelenmesi, ayrımcılığın toplumsal psikolojik boyutunun anlaşılması için ruh sağlığı uzmanlarının koordine edeceği araştırmalar yapılması da önerilen maddelerden biri oldu.
İnceoğlu: Gazeteciler ayrımcılıkla ve nefret söylemiyle mücadele edebilir
Toplantıda medya ve nefret söylemi üzerine bir sunum yapan Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu medyadaki nefret söyleminden örnekler verdi; örtülü ayrımcılığa da dikkat çekti. Nefret suçlarının haberleştirilmesinde, "suçun hak edildiğine dair önyargı"nın yeniden üretilmesine veya nefret suçlarının bu niteliğinin görmezden gelindiğinin altını çizen İnceoğlu, gazetecilerin yarımcılıkla ve nefret söylemiyle mücadele etmek gibi bir sorumlulukları olduğunu söyledi.
Bunun için toplumda farkındalık yaratacak, bilinçlendirecek bir gazetecilik gerektiğini söyleyen İnceoğlu, hak haberciliğinin olanaklarını gündeme getirdi ve bianet'ten olumlu örnek olarak bahsetti. Seçkinler ve resmi kaynaklar yerine yurttaş odaklı bir haberciliği, "yurttaş gazeteciliği"ni öneren İnceoğlu "Gazeteciler 'biz'-'onlar' kutuplaşmasını beslemek yerine, iyi niyet, anlayış, kültürlerarası diyalog için zemin hazırlamalı" diye konuştu.
Karan: Hukukçular ayrımcılığı öğrenmeli
Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ulaş Karan da, hukukla ilgili sunumunda, Türkiye'nin Uluslar arası sözleşmelere koyduğu, ayrımcılığa neden olan ve ayrımcılığı önlemeyen çekincelerini kaldırması gerektiğini, yasalarda ayrımcılık tanımlı olsa da yargıç ve savcıların buna göre davranmadığını örnekleriyle anlattı.
Karan, yasalarda nefret suçunun tanımlanması, ayrıca yargıç ve savcıların bu alanda eğitilmesi gerektiğini, ayrıca sivil toplum örgütlerinin ayrımcılık ve nefret suçlarıyla ilgili davalara müdahil olmasının önünün açılması gerektiğini de vurguladı.
Toplantıya katılanlar arasında gazeteciler Mihail Vasiliadis, Işın Eliçin, Mehmet Demir, hukukçu Fethiye Çetin, akademisyenler Ferhat Kentel, Erol Köroğlu, Kürşet Kahramanoğlu, Cengiz Aktar, Neşe Erdilek, aktivistler Özlem Dalkıran, Yıldız Önen, Mustafa Sütlaş da bulunuyordu. (TK)