*LGBTİ+’lar 2022’de 37 günlerini adliye koridorlarında geçirdi. Bunların bir kısmında şikayetçi olarak ceza davalarını, bir kısmında idari davaları, bir kısmında ise Tarlabaşı Toplum Merkezi örneğinde olduğu gibi LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren derneklerin davalarını izlemek için adliyedelerdi.
*Toplanma yasağından performans yasağına; kitap yasaklamadan sembol yasaklamaya; sansürden yayın yasağına dek birçok alanda LGBTİ+’lar hak kaybına uğratıldı.
*Kişisel bütünlük hakkı ihlallerinin özellikle şiddet kullanılarak yapılan toplu gözaltı işlemlerinde gerçekleştiği tespit edildi.
* Gözaltıların yüksekliği beraberinde kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı alanında da yoğun bir ihlal verisini açığa çıkardı.
*LGBTİ+’lara üçüncü kişilerden yönelen suç eylemleri cezasız kaldı.
*İfade özgürlüğü ihlalleri en fazla özel etkinlik yasaklarıyla görünür oldu, bunu ise toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yapılan kolluk müdahaleleri izledi.
Veriler, Kaos GL Derneği’nin hazırladığı, “LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2022” Raporu’ndan.
“Özgürlüğe Yürüyelim” üst başlığıyla yayınlanan rapor, derneğin 2007 yılından beri sürdürdüğü insan hakları izleme çalışmalarının bir ürünü.
Rapor bugün (29 Mart) İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna açıklandı. Toplantıda raporun yazarı Avukat Kerem Dikmen ve İnsan Hakları İzleme Uzmanı Defne Güzel de katıldı.
15 kentte Nefret Mitingi düzenlendi
Dikmen, ilk önce raporun metodolojisini açıkladı ve sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerdeki verilerin yansıdığını söyledi.
Rapordan öne çıkanlar şöyle:
*Tek tek vakaların şehirlere dağılımına bakıldığında İstanbul’da hak ihlaline neden olan olayların toplam sayısının ülkede gerçekleşen ihlallerin yüzde 35’ine denk geldiği görülüyor. Bunu sırasıyla İzmir ve Ankara izliyor.
* Nefret söylemi arttıkça, saldırılar da arttı.
* Yargısal denetim mekanizmalarının işlevsiz, Anayasa Mahkemesindeki bireysel başvuru mekanizmasının ise LGBTİ+’lar açısından etkisiz olduğunu ortaya koyan raporda LGBTİ+’ların kamusal hayattan tasfiyesinin yürütme içindeki araçları olarak Reklam Kurulu, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma kurulu, Radyo Televizyon Üst Kurulu, Basın İlan Kurumu sıralanıyor.
*571 kişi gözaltına alındı. 557 kişiye de barışçıl eylemlerde polis müdahale etti.
*Onur yürüyüşlerinin, gerçekleştirilmek istendiği İstanbul, Antep, Ankara, İzmir, Çanakkale, Antalya, Eskişehir, Muğla (Datça), Mersin dahil bütün şehirlerde yasaklandığı 2022 yılı, aynı zamanda yasağa rağmen yapılan onur yürüyüşlerine polisin, plastik mermi dahil olmak üzere her türlü şiddet aracını kullanarak saldırdığı bir yıl oldu. Başkent Ankara’da Hacı Bayram Veli Camii önünde polisin gözetimi altında LGBTİ+’lara dönük saldırgan ifadeler kullanarak onur yürüyüşünü tehdit eden gruba müsamaha gösteren polis, bunun üzerinden birkaç saat geçmeden, Kuğulu Parkta basın açıklaması yapan LGBTİ+’lara yakın mesafeden biber gazı sıkarak saldırdı, bir kısım göstericiyi gözaltına aldı
*Devlet kurumları ve uygulayıcılar, “LGBTİ+’ları kamusal alandan tasfiye etme” olarak kısaca özetlenebilecek bir politikayı takip ederek öncelikle negatif eylemleriyle ifade özgürlüğünü sistematik olarak ihlal etmeye yöneldi.
*Sırf LGBTİ+’lar tarafından çağrısı yapılan açık hava etkinliklerinin neredeyse tamamı yasaklandı.
*15 kentte nefret mitingi düzenlendi.
*İktidar koalisyonu ve hükmettiği devlet aygıtı bütün erkleriyle LGBTİ+ haklarını gerileten, ortadan kaldıran ve LGBTİ+ varoluşunu yok sayan bir stratejiyi takip ederken Türkiye, bir anda kendini anayasa değişikliği tartışmasının içinde buldu.
*Muhalefet lideri tarafından samimiyet sınaması olduğu da belirtilerek önerilen ve başörtülü kadınların özgürlüklerini güvence altına alan yasa teklifini; iktidarın, el yükselterek içerik ve kapsamın genişlediği bir anayasa değişiklik önerisi olarak karşılaması, LGBTİ+ nefretinin tekrar üretildiği bir tartışmayı tetikledi.
*İktidar koalisyonunun anayasa önerisi, dini nedenlerle başörtüsü kullananların kılık kıyafet serbestisini, anayasanın, yasalar önünde herkesin eşit olduğuna ilişkin onuncu maddesinin yanı sıra, din özgürlüğü bağlamında da güvence altına almayı öneriyor. Bu, iktidar koalisyonu liderleri tarafından zaman zaman yayılan söylemler Translara dönük sistematik vücut bütünlüğü ihlalleri, cerrahi ve hormonal müdahaleyi zorunlu tutan yasa ve yasa yorumu nedeniyle 2022’de de devam etti.
*2022 yılında, çalışma hayatın başlığı altında dokuz ayrı vakada 37 ihlal raporlandı.
*2022 yılı içerisinde dernek kurma başlığı altında otuz iki ayrı olayda 573 ihlal bulgulandı.
Raporun sonunda, ilgili kurumlara yönelik öneriler de sıralandı.
TIKLAYIN - Raporun tamamını okuyun
(EMK)