RTLM'nin diğer bir sorumlusu Jean-Bosco Barayagwiza'da, 35 yıl ağır hapse mahkum oldu. 1994'te Ruanda'da işlenen soykırım, 800 bin kişinin ölümüne yol açmıştı.
RSF örgütü, "yargılama prosedüründeki sayısız gecikme ve engele rağmen dosya sonuçlandırılabildi. Bu durumu memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.
Ménard: Yazılara nefret katanlara uyarı
RSF Genel Sekreteri Robert Ménard, "İlk kez gazeteciler, yaptıkları röportajlar ve kaleme aldıkları yazılarında cinayet çağrısı yaptıkları için ömür boyu hapse mahkum oluyorlar" dedi. Ménard, cezalara ilişkin kuruluşun tutumuna şöyle açıklık getirdi :
* Bu cezaların, ister Afrika'da isterse dünyanın başka bir yerinde çalışan gazeteciler için olsun, yazılarına nefreti katanlara bir uyarı olarak değerlendirilmesini diliyoruz.
* Her ne kadar hiçbir ülke, Ruanda soykırımına benzer bir durumla karşı karşıya bulunmuyorsa da, bu mahkumiyetler her gün etik ve meslek kurallarını çiğneyen yayın kuruluşları için bir uyarı niteliğinde görülmelidir.
Ruggiu: "Kime hizmet ediyor, düşünemedim"
"Kin medyası" olarak nitelendirilen davanın görülmesine, Ekim 2000'de başlanmıştı. Ağustos 2003'te ise, mahkeme savcısı, suçsuz olduklarını savunan üç gazeteci için ömürboyu hapis cezası istemişti.
Belçikalı diğer bir gazeteci Georges Ruggiu ise, Haziran 2000'de 12 yıl hapse mahkum edilmişti. Gazeteci, RTLM'deki yayınlarında "Soykırıma çağrı yaptığı ve insanlığa karşı suç işlemeye davet ettiği" gerekçesiyle mahkum edilmişti.
Suçsuz olduğunu savunan Georges Ruggiu, kime hizmet ettiğini düşünemediği olaylara katıldığı için açıkça özür dilemişti. (EÖ/BB)