Hrant Dink Vakfı, "Medyada Nefret Söylemi İzlenme Raporu"nu yayımladı.
2012 yılının ikinci dört ayının incelendiği bu dönemde, nefret söylemi kapsamında değerlendirilen içerik sayısı daha önceki dönemlere göre yükselişini korudu.
Gazetelerde insan hakları ve farklılıklara saygının güçlendirilmesini hedeflendiği rapor için Zaman, Posta, Hürriyet, Sabah, Haber Türk, Milliyet, Vatan, Akşam, Sözcü, Yeni Şafak, Star, Cumhuriyet, Taraf, Radikal, Birgün ve Özgür Gündem gazetelerine ait 1000'e yakın haber tarandı.
Milli Gazete, Yeni Akit, Ortadoğu, Yeniçağ'ın ilk sıraları aldığı raporda ulusal, etnik ve dini grupları hedef alan 101; kadın ve LGBT bireyleri hedef alan 35 haber tespit edildi.
Rapordan satırbaşları şöyle:
* Nefret söylemi içerdiği tespit edilen metinlerin çoğunluğunun ulusal basında yer aldığı görüldü.
* Nefret söylemi en fazla köşe yazılarında (yüzde 74) kendine yer buldu, incelenen içeriklerin yüzde 23'ünü haberler, yüzde 1'lik bir bölümünü ise okur mektupları oluşturdu. Söz konusu haberlerin yüzde 25'inde kaynak gösterilmiyor.
* Milli Gazete, Yeni Akit, Ortadoğu, Yeniçağ ve Yeni Mesaj nefret söyleminin en sık rastlandığı gazeteler oldu.
* En sık hedeflenen gruplar sırasıyla Ermeni, Hıristiyan, Yahudi ve Rumlar:
Ermenilere yönelik nefret söyleminde en fazla öne çıkan öğe, son dönemde yoğunlaşan çatışma ortamı üzerinden Ermenilerin PKK ile ilişkilendirilmesi.
Hıristiyanlara yönelik nefret söyleminin büyük bölümünde "Haçlı zihniyeti" temalı içeriklere sıklıkla rastlanıyor.
Yahudilerle ilgili içeriklerde okuyucunun bu gruplardan "dost olmayacağı" konusunda uyarıldığı, misyonerlik faaliyetlerinin tehdit unsuru olarak sunulduğu ya da "gavur"luk nitelemesi üzerinden hakarete maruz kaldıkları görüldü.
Rumlara yönelik nefret söylemi ise çoğunlukla Ermeni ve Hıristiyanlarla birlikte anılmaları dolayısıyla sözü edilen başlıklar etrafında şekillendi.
LGBT'lere yönelik nefret söylemi
* LGBT'lere karşı nefret söylemi içeren haberlerde, eşcinselliğin ise ağırlıklı olarak "sapıklık, seviyesizlik ya da toplum için tehlikeli unsurlar" olarak tanımlandığı görüldü.
* Yazılı basında travesti ve transeksüellerin temsilinin de önceki dönemde olduğu gibi "suçla ilişkilendirmeye" dayanan ve "toplumun huzurunu bozdukları" yönünde bir söylemle gerçekleştiği tespit edildi.
Düşmanlık söylemi yaygın
* Medya içeriklerindeki nefret söylemleri kategorilendirildiğinde Düşmanlık/ Savaş söylemi önemli bir yer tutuyor. Ardından sırasıyla Küfür/ Hakaret/ Aşağılama ve Abartma/ Yükleme/ Çarpıtma geliyor. Bu dört aylık dönemde en az izlenen yöntemin ise Simgeleştirme olduğu görüldü.
* Kürtlere, Ermenilere, Rumlara ve Hıristiyanlara yönelik nefret söylemine önceki dönemlere paralel şekilde Düşmanlık/ Savaş Söylemi hakim.
* Yahudilere yönelik nefret söyleminin neredeyse yarısını Abartma/ Yükleme/ Çarpıtma kategorisi oluştururken Düşmanlık/ Savaş söylemi de önemli oranda kendine yer buldu.
Benim Bedenim Kampanyası
* Yeni Akit, kampanyayı okuru bilgilendirmek ya da mevcut tartışma üzerine düşünmesini sağlamak üzere değil, kürtaj meselesi üzerinden bir kutuplaşma yaratmak ve yasağa karşı çıkanlara hakaretle söz konusu düzenlemenin savunuculuğunu üstlenmek üzere haberleştiriyor.
* Milat gazetesinde "Benim Yorumum, Benim Yaşantım" başlıklı köşe yazısında, yazar Yakup Köse hem vücutlarına sloganlar yazması ve bunları kamuoyuyla paylaşması hem de söz konusu yasağa karşı çıkmaları nedeniyle "aşağılık" olarak niteliyor, kadınları ve bianet'i hedef gösteriyor. (ÇT)
* Raporun tam metnine ulaşmak için tıklayın.