Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davada gazeteci Nedim Şener'in tanık olarak verdiği ifadesi tamamlandı.
TIKLAYIN - ŞENER: DEVLETİN TÜM KANATLARI DİNK CİNAYETİNİN İÇİNDE
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında konuşan Şener, duruşmanın öğleden sonraki kısmında kendisinin yazdığı kitaplar ile kendisi hakkında yazılan yazılardan kısımlar okudu.
Şener “Ali Fuat Yılmazer'in [cinayet döneminde İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü, sonra İstanbul İstihbarat Şube Müdürü, tutuklu sanık] yalan söylediğine en önemli kanıt şudur: 8 Mart' 20122'de Başbakan [Recep Tayyip Erdoğan] seni neden görevden aldı? Çünkü 6 Mart'ta beni tutukladı. 2011 tarihi Yılmazer'in FETÖ günün zirvede olduğu günler” diye konuştu.
Şener'in ifadesi son erdikten sonra Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu “Akyürek dışında zarar görmesinin önüne geçilmeye çalışılan kimdi? Erhan Tuncel'in en az hasar görmesi nasıl sağlanacaktı? Cinayet dışında mı tutulacak cinayetteki rolü mü basitleştirilecekti?” soruları üzerine şu ifadelerde bulundu:
Şener: İstanbul da sorumludur
* Hrant Dink İstanbul'da yaşıyordu, cinayet İstanbul'da işlendi. Dink öldürüldüyse İstanbul Valisi de Emniyet Müdürü de sorumludur.
* Ogün Samast [tetikçi, sanık] bilmesi gerektiği kadarını biliyor, o Yasin Hayal'i [azmettirici, sanık] biliyor, Erhan Tuncel [Trabzon İstihbarat Şube Yardımcı İstihbarat Elemanı, azmettiricilerden, sanık] ise resmi bağlantılara bağlanıyor. Eğer cinayette bu Erhan Tuncel bağlantısı olmasaydı, aynı Rahip Santoro'daki gibi 17 yaşındaki bir çocuğun milliyetçi duygularla işlediği cinayete bağlanacaktı.
"Erhan Tuncel devletin parmak izi"
* Samast'ın olay yerinde yakalanması kurgulanmıştı ama kaçtı. Samsun'da verdiği ifade İstanbul'da yakalansaydı vereceği ifadeydi. Samast yalan söylüyor ama Yasin Hayal ve Erhan Tuncel de yalan söylüyor.
* Yasin Hayal ilk tetikçi adayıydı ama 18 yalından büyük diye vazgeçildi. Zeynel Abidin Yavuz da öyle. Bunun üzerine yaşı küçük olan Ogün Samast bulunuyor.
* Samsat katilse onu yönlendiren bir irade mutlaka var. Tıpkı Rahip Santoro cinayeti gibi Erhan Tuncel başat rolde. Ogün Samsat, Hrant'ı hiç bilmiyor. Samast katilse onu en yönlendiren, silahı bulan, çalıştıran Erhan Tuncel. O nedenle devletin parmak izi Erhan Tuncel. Erhan Tuncel tıpkı McDonald's olayı gibi dosya dışında çıkarılmaya çalışılıyor ama bu yapılamıyor. Olayın yankısı çok büyük oldu çünkü.
* Ama işin içine devlet büyükleri girdi, siyaset karıştı ve çatışma oradan başladı. Erhan Tuncel bir sürü şey anlatıyordu ama bunu “Bunları biliyorum, gelsinler beni kurtarsınlar” diye anlatıyordu. Tuncel, Hrant Dink cinayetinde devletin parmak izidir. Üstü örtülemedi bu tertibin. Umarım birgün gerçekleri anlatır.
"Tuncel sorumluysa, Dinç ve Akyürek de sorumlu"
* Erhan Tuncel sorumluysa. Ramazan Akyürek ve Engin Dinç de sorumlu.
* Trabzon sürecin Faruk sarı tarafından em md Reşat Altay'dan gizlendiğini tahmin ettim ve öyle yazdım.
* Trabzon'da sürecin Faruk Sarı [cinayet istihbaratı geldiğinde Trabzon İstihbarat Şube Müdürü, sanık] tarafından Reşat Altay'dan [cinayet sırasında Trabzon İl Emniyet Müdürü] gizlendiğini tahmin ettim ve öyle yazdım.
Beyanın üzerine söz alan Altay “Erhan Tuncel'in Mehmet Kurt kod adlı kişi olduğunu bilmiyordum. Elemanlıktan çıkarılması istenen kişi Mehmet Kurt'tu” dedi.
Sanıklardan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü Amiri Ercan Demir'in avukatı İsmail Emre Telci ise, Şener'e duruşmanın ilk yarısında Taraf Gazetesi'nin "Trabzon Samast'ı Biliyormuş" haberini sordu. Telci "Trabzon'un o esnada bilmediği ortaya çıktı" demesi üzerine Şener "Ben de zaten tam tersini haber yaptım" dedi. Telci'nin "Buna dair somut bilginiz nedir" sorusuna ise Şener "Benim somut bilgim sadece iddianame ve yaşayan tanıklar olabilir" dedi.
Yılmazer ile Şener tartışması
Ardından Yılmazer, Şener'e soru yöneltti. İkisi arasındaki konuşma çoğunlukla tartışma şeklinde geçti. Şener, Yılmazer ile ilgili “Ben kendisi hakkında iki haber yaptım. Yılmazer beni açtığı davalarla taciz etti” derken Yılmazer de “[Şener'in] Dediği türden gazetecilik var burada. Yalan beyanlarla pirim yapıyor” diye konuştu.
Cinayetin ardından İstanbul'da yapılan toplantıyı Şener “Akyürek'i nasıl kurtarırız toplantısında Akyürek kaçmaya çalışıyordu” derken Yılmazer “O toplantı nasıl belge imha edilir toplantısıydı. Akyürek ondan çıkmak istiyordu” diye değerlendirdi. Şener bunun üzerine “Siz o dönem kolluk kuvveti değil miydiniz? Tutanak tutsaydınız, derdest etseydiniz” diye cevap verdi.
MİT çalışanları için tanıklık talebi yinelendi
Duruşmada Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da iki talepte bulundu. Bakırcıoğlu, Dink ile İstanbul Valiliği'nde görüşen Ergun Güngör, Hüseyin Kubilay Günay, Özel Yılmaz ve Handan Selçuk'un tanık olarak dinlenmesi talebini yineledi.
Ayrıca İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü arşivinden Hrant Dink ve Yasin Hayal ile ilgili bilgilerin istenmesini talep etti.
İstanbul'dan Dink ve Hayal'le ilgili bilgiler istenecek
Ara karar veren mahkeme İstanbul arşivinden Dink ve Hayal'le ilgili belgelerin istenmesi talebini kabul etti, MİT çalışanlarının dinlenmesi talebini değerlendirmeyi sonraya attı.
Mahkeme ayrıca, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca, Faruk Mercan, Metin Canbay ve Zekeriya Öz hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.
Davaya 3,4,6 ve 7 Temmuz'da devam edilecek. (EA)