* Bu haber, Atölye BİA İletişim Platformu atolyebia.org'da yayınlanmıştır.
Şiir çevirmenleri, meslekte en çok mağduriyete maruz kalan kesim olduklarını söylüyorlar. Yayınevlerinin satış kaygılarından dolayı şiire soğuk bakmalarından, çevirinin zorluklarının ve niteliğinin göz ardı edilmesinden şikayetçiler. Büyük çoğunluk, sözleşmelerdeki ücreti ya da sayfa başına verilen düşük ücretleri kabul etmek mecburiyetinde. Meslek birliklerinin desteği ise bu sorunları çözmek konusunda yetersiz kalıyor. Haliyle şiir çevirilerine artık dergilerde, fanzinlerde ve hatta sosyal medyada rastlıyoruz.
Çevirmenlik mesleğinin bu en meşakkatli haline gönül vermiş fikir emekçilerine hem yaşadıkları sorunları sorduk hem de şiir çevirmenliğindeki değişimi.
“Okurun da ne kadar ilgisi olduğu tartışılır”
Şair ve çevirmen İlker Şaguj ''Zamanında, Kavram Yayınları ve İyi Şeyler gibi dünya şiirinden iyi bir toplamı sunan yayınevlerine bakarsak durum hiç de fena değil” diyor. Aynı şeyi şimdi Yeryüzü Şiirleri dizisiyle Ketebe Yayınları’nın yaptığına dikkat çeken Şaguj,
günümüzde iyi çeviri şiiri bulmanın zorluğunu anlatıyor:
“Adı sanı olan isimlerin kuru çevirilerine denk geliyoruz, tabii herkes bunun farkına varmıyor ama kuru çeviriler aramızda.''
Nazmi Ağıl çevirisiyle 1998 yılında YKY'den çıkmış olan John Asbery'nin, “Dışbükey Bir Aynada Otoportre” kitabının yeni baskısının ancak bu yıl çıktığını hatırlatan İlker Şaguj, 2020 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, Louise Glück'ün “Seçme Şiirler” kitabının da yıllardır ikinci baskıyı beklediğini vurguluyor:
“Okurun da çeviri şiire ne kadar ilgi gösterdiği tartışılır. Ama bu yayınevlerinin ilk baskılarını dahi unuttuğunu gözetmemize mazeret olamaz'.”
“Kürt yayıncılığının cesaretini herkesten bekleyemeyiz”
Şair, yazar ve çevirmen Çayan Okuduci, ''Helbesten Hevçerx Yen Tirki'' adlı kitabında 20 şairin şiirini Türkçeden Kürtçeye çevirmiş. Elinde Hilmi Yavuz'dan çeviriler olduğunu belirten Okuduci, ''Hilmi hocanın çalıştığı ajans ile görüşmeler gerçekleştirdik. Hilmi Yavuz, Everest Yayınevi’nde artık. Ve Everest Yayıncılık basmamak için kırk takla attığından dosya elimde duruyor. Onların bu tavrını anlıyorum, neticede bir ticarethane ve sermaye sahibi; maddi kayıpları olan bir yayıncılık. Bu tavrı ülkenin mevsimlik politikası olarak okumak ve yorumlamak gerek, Kürt yayıncılığının gösterdiği cesareti her yayınevinden bekleyemeyiz'' diyor.
Yayınevlerinin sömürü mekanizmasında en çok sömürdüğü yerin şiir olduğunu ifade eden Okuduci, yayınevlerinin şiire yanaşmamasıyla ilgili ise ''Çünkü şiir, pazar malzemesi değildir. Bir satar yüzbin okunur! böyle olunca yayınevi yanaşmaz, laf olsun torba dolsun, komşu görsün, diye belki bir iki şiir çevirisi yayınlar iki üç yılda'' yorumunu yapıyor.
''Basmamaları değil, basmaları şaşırtıcı''
2020 Nobel Edebiyat ödülü alan şair Louise Glück'ten, ''Yuvaya Dönüş'' adlı şiiri çevirerek birçok okuru Glück'le tanıştıran emekli akademisyen, çevirmen ve İzmir Yerdeniz Kitapçısı sahibi Nuray Önoğlu da şiir kitaplarının az satmasından dertli:
''Kitapçı olarak şiir kitaplarının az sattığının farkındayız, bu sebeple de satış garantisi olan belli şairlerin (çoğu ölmüş şairler) kitapları dışında şiir kitabı basmamaları değil basmaları şaşırtıcı haber adeta.”
Önoğlu, piyasadaki şartlardan bıkıp dergi, fanzin ve sosyal medyaya kayan çevirmenlerle ilgili ise şu görüşü dile getiriyor:
“Fanzin ve sosyal medya, çeviriden maddi beklentiniz yoksa, şiir vb. kısa çevirilerinizin okura ulaşması için muazzam olanaklar. Glück'ün 'Yuvaya Dönüş' şiiri sırf Twitter'da yüzlerce kez paylaşıldı, binlerce beğeni aldı. Şiir kitaplarının 300-500 nüsha basılmaya başlandığı dikkate alındığında muazzam bir okur sayısı demek bu.”
''İyi ve kötü çeviri ayırt edilecektir”
Çevirmen ve editör Özge Küskün, kendisi de dahil büyük bir çoğunluğun sayfa başı ücret karşılığı çeviri yaptığını belirterek, durumdan kazançlı olanın yayınevi ve yazar olduğunu, çevirmenlerin emeklerinin hiçe sayıldığını vurguluyor.
Yayınevi sahiplerinin intihale göz yumduğu çeviriler yüzünden maddi kayıplar yaşayacağını, bu durumun da yayınevlerini hem çevirmenlerin şartlarını düzeltme, hem de çevirmen konusunda seçici olmaya iteceğini söyleyen Özge Küskün, “Zaman içinde iyi ve kötü çevirinin ayırt edileceğine inanıyorum ben. Bir işi hakkını vererek yapan emekçiyle, çok ucuz ücretleri kabul edip hiç emek vermeden, yalan yanlış işler teslim ederek yoluna devam etmeye çalışanlar zamanla ayırt edilecektir. Ben okurların da duyarlı davranması gerektiğini düşünüyorum'' görüşünde.
''Şiir çevirmenlerinin şair olması önemli''
Yayınevlerindeki sömürülerden, emeğin değersizleştirilmesinden, güvencesizlikten uzaklaşmak isteyen çevirmenlerin; çeviriyi bir meslek olarak değil, bir sanat olarak icra etmeyi yeğlediklerini ifade eden çevirmen, şair ve akademisyen Yaprak Damla Yıldırım’ın dikkat çektiği konu ise şiir çevirilerinin 'bir üretim değil yaratım' olduğu: ''Şiir çevirisi çok katmanlı. Bir katmanda kelimelerin gerçek anlamlarıyla karşı karşıyasınız, bir diğerinde şiir dilinin imgeler aracılığıyla resmettiğiyle, bir başkasında ses ve ritimle, birinde politik tercihlerle, ötekinde hedef dilin semantik çağrışım ağıyla -ki bu da kültürle çok ilintili. O bakımdan şiir çevirmenlerinin şair olması büyük önem taşıyor zannımca.”
Yıldırım ayrıca İngilizcenin tahakkümüne de ulus-dil anlayışına da başkaldıran çok sayıda teorisyen ve çevirmenin olduğunu, ancak bunların Türkiye’de fazla ilgi görmediklerini, şiir çevirisi konusunda halen oldukça gelenekçi bir hatta durduğumuza da dikkat çekiyor.
''Sağlık sigortası desek gülerler''
Şair ve çevirmen Nazmi Ağıl da şiir çevirisinde, sayfa başına verilen ücretin sanatsal değeri hiçe saydığını ve yayınevleri tarafından şiire karşı ilgisizliğin arttığını anlatıyor:
“Geçmişten günümüze şiir basmaya karşı çekingenlik var. Pek çoğu şiir basmıyor gönderdiğinizde zaten biz çok az şiir basıyoruz diyorlar. Bunun yanında yeni yayınevleri kuruluyor. Başında idealist insanlar oluyor'.”
Ücret konusu ise bir hayal gibi Ağıl’a göre. Baskı adedinin yüzdesinin gelir vergisinden düşüldüğünü, şiir çevirmenin fazla bir para kazandırmadığını söyleyen Ağıl, “Klasik romanları tekrar çevirsem daha fazla para kazanırım. Sağlık sigortası desek gülerler” diye konuşuyor.
''Telif hakkı yasası olabildiğince esnetiliyor''
Şair ve çevirmen Gökçenur Çelebioğlu, yayınevlerinin çalıştıkları ajansın dayatmasıyla, roman hakkını aldıkları yazarın, şiir kitabı hakkını da almak zorunda kaldıklarını anlatıyor. “Telif hakkı yasası esnetilerek olabildiğince en düşük telif hakkıyla alınıyor” diyen Çelebioğlu, telif hakkı ödememek içinse özellikle seçme şiir ve derlemelerin seçildiğini; çevirmenin de, istediği şiiri Türkçe'ye sorunsuzca çevirebildiği için kendine ''özgürlük alanı bulduğunu'' ifade ediyor.
''Hak ettiklerini verebilecek durumda değiliz''
Kaos Çocuk Parkı Yayınevi sahibi Lokman Kurucu ise şiir çevirmenlerine hak veriyor ancak yayınevlerinin durumunun da ortada olduğunu dile getiriyor:
“Biz kolektif olarak elimizden geldiğince çeviri metinler yayınlamamaya çalışıyoruz. Zira maddi olarak çevirmenlerin hak ettiklerini verebilecek durumda değiliz. Yayınladığımız birkaç çevri kitap var, gücümüzce bir şeyler yapmaya çalıştık.” Kurucu, idealist şair ve çevirmenlere ihtiyacı olduğunu da vurgulayarak, son dönemde Kürtçe eser ve çevirilerdeki çaba ve emeğe dikkat çekiyor.
ÇEVBİR: "Yayıncılık dünyasında şiirin payı küçük" |
Çevbir'in internet sitesinde ''Yayınevini bekleyen çeviriler'' kısmında üyelerin eserleri arasında; roman, öykü ve tiyatro eserleri bulunurken şiir bulunmuyor. Ulaştığımız Çevbir yetkilisi bununla ilgili şunları söyledi: ''Üyelerimiz arasında şiir çevirenler var elbette. Fakat 'Yayınevi Bekleyen Çeviriler' büyük oranda daha önce baskısı yapılıp tükenmiş, yeni yayıncı bekleyen çalışmaları içeriyor. Buradan çeviri piyasasının tamamını yansıtan bir resim çıkmayabilir. Bu listeye şiir çevirisi yansımamış olmasını yayıncılık sektöründe şiirin payının diğer türlere göre küçük olmasına, çeviri şiirin ise daha da az yer tutmasına bağlayabiliriz.” Çevbir'in “tip sözleşmesi”nin ise sektörde standart haline gelmediğini ama bazı yayınevlerince sözleşmenin uygulandığını dile getiriyor. |
(BA/AS)