Habertürk'ün 6 Nisan'daki yayınına katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kahramanmaraş depremlerinin ardından sosyal medyaya yönelik bant daraltma uygulanmasını "Gerekli bir durum vardı ki yapıldı" sözleriyle savundu.
Bakan Karaismailoğlu şu ifadeleri kullandı:
Mahkemeye intikal etmiş bir konu. Orada bizim arkadaşlarımız savunmalarını yapıyorlar. Yani öyle gerekli bir durum vardı ki, bu yapıldı. Yanlış bir karar olsa zaten yapılmazdı. Sonuçta o zaman yapılması gereken bir konuydu ve sonunda bunun teknik olarak da bir izahı var. O yüzden de yaptık gereken izahı. Olağanüstü bir afet durumu var. Orada böyle bir şey yapılması gerekiyordu demek ki. Tabii ki güvenlik de olur. Yani enkazlar orada, altında vatandaşlarımız var. Sosyal medya üzerinden bir sürü olumsuzluklar yaşamıştık. Bu zaten yargıya intikal etmiş bir konu. Orada da gerekli açıklamalar yapılacak. Süreç devam ediyor şu anda. Biz tamamen afetin içerisindeydik. Bant daraldığında biz daha sonradan fark ettik ve bize haber verildi. Ama biz zaten deprem bölgesinde tamamen enkazların içerisinde olduğumuz için o süreci zaten o kadar hızlı ve doğru takip edemedik.
Nebil: "Neden acil haberleşme sistemi yok?"
bianet'e yazılı demeç veren bilişim ve telekomünikasyon uzmanı Füsun Sarp Nebil, "Bakan Bey'in sosyal medyaya yönelik bant daraltma sorusuna verdiği 'gerekli bir durum vardı ki, yapıldı' açıklaması onun bir 'uzaktan bakan' olduğunu, çünkü kendisinin de nedenini bilmediğini ve kararı başkalarının verdiğini gösteriyor" dedi.
Fiber altyapı eksikliği ve acil haberleşme sisteminin olmayışına dikkat çeken Nebil, şunları kaydetti:
Diğer yandan, mobil haberleşmede yaşanan sıkıntı için de "Operatörlerimizin mazeretleri vardı" diyor ve ekliyor: "Uyarıları yaptık, cezaları kestik." Yani oldu da bitti, maşallah. Peki, fiber altyapı neden eksik, deprem bölgesindeki 11 ilde baz istasyonu sayısı neden olması gerekenin çok altında, neden acil haberleşme sistemi yok, "56 GB internet vereceğiz" dediği uydular nerede, acil durum için haberleşme sektörünün planları ne durumda? Bu planlarda, operatörlerin mazeret olarak ileri sürdüğü "jeneratör yedekleme ya da baz istasyonlarına yedek enerji sistemleri, öncelikli mazot temini, kamu binalarına baz istasyonu kurulması ve de deprem olur olmaz, hemen sokak başlarına kurulacak küçük antenlerle, enkaz altındakilerin tespiti" gibi hususlar kim tarafından yönetilmeliydi? Ben mi yöneteyim? O zaman bakanlık ne işe yarıyor? Bırakın bunları yapmayı, bölgede ücretsiz wireless kurma teklifi götüren servis sağlayıcıları engellediler. Neymiş, istihbarat (loglama) yapılamayınca olmazmış. Ne diyeyim? Telekom tarafından bakınca, boş bir söyleşi olmuş.
CHP'den Karaismailoğlu'na tepki
Bakan Karaismailoğlu'nun 'bant daraltma' açıklamasına bir tepki de CHP'den geldi.
CHP'nin Enerji ve Alt Yapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, yaptığı yazılı açıklamada, "Deprem felaketinin ardından ilk 48 saat deprem bölgesine ulaşamayan iktidar, enkaz altında kalan vatandaşlarımız ile yardıma koşan vatandaşlarımızın haberleşmelerini ve yardım organizasyonunu yürüttükleri sosyal medyaya kısıtlama uyguladı" dedi
Parti olarak bant daraltma uygulamasının başlamasının hemen ardından önce Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na giderek bu uygulamanın gerekçesini sorduklarını, daha sonra da konu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Akın, Bakan Karaismailoğlu'nun açıklamalarının 'itiraf' niteliğinde olduğunu belirtti.
Bakan Karaismailoğlu'na seslenen CHP'li Akın, "Bu gerekli durumun teknik olarak izahı olduğunu da söylüyorsunuz. Depremde hayatını kaybeden 10 binlerce vatandaşımızın yakınlarına, depremzede vatandaşlarımıza açıklayın gerekli durumu. Henüz enkaz altında 10 binlerce insanımız hayata tutunmaya çalışırken iletişimi niye kestiğinizi açıklayın" ifadelerini kullandı.
(VC)