KAMER kurucusu Nebahat Akkoç, bianet için seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Katılım oranındaki düşüklüğe vurgu yapan Akkoç, gerilimli propaganda sürecinin seçmeni yorduğunu, düşük katılımın seçmenin isteksizliği ya da boykotla açıklanabileceğini söyledi.
Akkoç, Demirtaş’ın yüzde 9 oranında oy almasının önemli olduğunu ancak diğer taraftan genel seçimde barajı aşamayacağını gösterdiğini ifade etti.
Çözüm sürecinin kesintiye uğramadan devam etmesini umduğunu belirten Akkoç, seçim sonuçlarının uzun süre kadınlardan yana olan bir siyasi iradenin söz konusu olmayacağını gösterdiğini de belirtti.
“Katılım düşüklüğü sadece tatille açıklanamaz”
Akkoç’un yorumu şöyle:
“Oyların büyük bir kısmı açıldı. Türkiye genelinde katılımın yaklaşık yüzde 67 oranında olduğu görülüyor. Katılım oranı Diyarbakır’da da düşük oldu. Türkiye’nin kaderini belirleyecek yüzde 33 oranında sessiz bir seçmen grubu olduğunu görüyoruz. Katılımın düşüklüğü sadece tatil ile açıklanamaz bana göre. Ciddi bir isteksizlik ya da boykot da söz konusu olabilir.
“Propaganda süreci adaylardan çok seçmenleri yordu. Son derece gerilimli bir süreç yaşandı.
“R.T. Erdoğan yaklaşık yüzde 53 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçildi. Sonucun şaşırtıcı bir yanı yok. Beklenen bir sonuçtu. Hatta Konda’nın son çalışması yüzde 57 gösteriyordu. Erdoğan’ın seçime Başbakan olarak girdiği, son derece geniş olanaklarla ve büyük bir kadroyla hazırlandığı düşünülürse daha fazla oy alması da beklenebilirdi. Seçimin ikinci tura sarkmayacağı zaten görünüyordu.”
İhsanoğlu yorumu
“Ekmeleddin İhsanoğlu’nu başarısız olarak değerlendirmenin haksızlık olacağını düşünüyorum. 12 yıldır seçim kazanan bir partinin adayına karşı aday oldu. Birçok parti destekliyor olsa da bu destekler propaganda çalışmalarına yansımadı. Seçim çalışmalarını kısıtlı imkânlarla tek başına yürütmeye çalıştı. Siyasi yaşama; nezaketi, üslubu ile olumlu bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Hatta alandaki ilk haftası içinde üslup ile ilgili bir şaşkınlık, bocalama yaşadığı söylenebilir.”
Demirtaş yorumu
“Demirtaş yaklaşık yüzde 6 civarındaki blok oylarını yaklaşık yüzde 9 civarına taşıdı. Yüzde 3 oranındaki bu oy artışı önemli olsa da HDP’nin genel seçimde barajı aşamayacağını gösteriyor.
“Demirtaş seçim propagandası sırasında hem sesi duyulmayan tüm grupların sesi oldu hem de esprili, hakaret içermeyen üslubu ile seçimlere katkı yaptı.”
“Seçim sonuçları hakaret hakkı vermez”
“Türkiye yeni bir sürece girdi. Başkanlık, yarı başkanlık sisteminden bahsediliyor. Bu bir rejim değişikliğidir. Seçimler elbette ki demokrasinin önemli bir ölçütüdür. Ancak tek ölçütü olarak kabul edilmesi ciddi bir sıkıntı yaratmaktadır. Kuvvetler ayrılığı, çoğulculuk, eşitlikçi bir adalet, saygı, nezaket de demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Seçim sonuçları tek ölçüt kabul edildiğinde kamplaşma söz konusu oluyor ki Türkiye son yıllarda bunu yaşamaktadır.
“Makamı ne olursa olsun hiç kimsenin nefret suçu işleme, hakaret etme hakkı yoktur. Seçim sonuçları kimseye böyle bir hak vermez. Önümüzdeki en önemli iş yeni sivil bir anayasa olmalıdır ama yakında bir genel seçim var. Muhtemelen anayasa çalışmaları genel seçimden sonraya kalacaktır.”
“Cinsiyet eşitliğine inanan bir siyasi iradeye ihtiyaç var”
“Çözüm sürecinin kesintiye uğramadan devam edeceğini umuyorum.
“Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan cinsiyet eşitliği konusunda uzun süre kadınlardan yana olan bir siyasi irade söz konusu olmayacaktır.
“6284 sayılı yasanın bir süre önce yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesinin hayata geçmesi, uygulanabilmesi için öncelikle cinsiyet eşitliğine inanan bir siyasi iradeye ihtiyaç olduğu ortada.” (ÇT)
* Fotoğraf (Manşet): Fatma Nur Söğütlü, AA.