Bu yıl Mor ve Ötesi gibi anti militarist, ülkedeki milliyetçi dalgayla arasının bozuk olduğunu açıkça ve defalarca ifade etmiş, Genelkurmay'ın 27 Nisan'da yayınladığı "e-muhtıra"ya nazire olarak Parti adlı parçalarının videosunu e-klip olarak bir cuma gece yarısı yayınlayan bir grubun Eurovision'a gitmesi çok anlamlıydı... Çünkü Eurovision heyecanı hep milliyetçi hezeyanlara alet edildi...
Ortaya çıkacak bu anlamı önceden görüp, bütün eleştirileri göze alıp oraya gittikleri için teşekkürler...
Şimd bu yazının konusu Eurovision, Mor ve Ötesi, sonuçlar değil, onun ayrılmaz parçası Bülend Özveren.
Bu yıla kadar Eurovision şarkı yarışmalarını hep yarım yamalak izlemişimdir... Ama ben de herkes gibi bilirim, Bülend Özveren'in "komşu" meselesine takık olduğunu, özellikle Ermenistan ve Yunanistan sözkonusu olduğunda puanları klişe milliyetçi siyasi kalıplarla yorumladığını... Bütün bunların dışında Özveren'in zarif biri olduğu yolunda bir izlenim de hakim olmuştur hep...
24 Mayıs akşamı Belgrad'da Mor ve Ötesi'nin 7. olduğu 53. Eurovision yarışması gecesi gördüm ki Bülend Özveren hiç de o kadar zarif değildi, komşularımıza karşı...
"Gay şarkıcı"...
Bir ara Britanya adına katılan grubun solistinden sözederken "gay şarkıcı" deyiverdi... Özveren bir toplumsal cinsiyet perspektifinden eşcinsel varoluşu tanıma faaliyetine girişse diyecek bir şey yok... Ancak onun "gay şarkıcı" demesi, Fransız grubun solistinin "güneş gözlüklerini sırf hava için" taktığını söylemesiyle aynıydı, ayrımcıydı, rahatsız ediciydi...
Sonra Fransa'da Ermenistan'a 12 puan gidince, Özveren "Anlaşılan Fransa'da diaspora iyi çalışmış" yorumunda bulundu.
Nasıl yani? Fransa'da Ermeniler yaşamıyor mu? Ermenilere giden oylar bir tür lobi faaliyeti sonucu oluşturulmuş oylar mı? Almanya'dan Türkiye'ye (beğenilmedi, az bulundu ama) 10 puan geldi. Almanya'daki "Türk lobisi" mi çalışmış oldu? Çalışmışsa da fena mı oldu?
Kaldı ki, Ermenistan'ın şarkısı yarışmadaki en güzel şarkılardandı... Bugün gazetelerden, okur yorumlarında falan sıkça rastladığımız bir eğilim de "Biz Ermenistan'a oy vermişiz, onlar vermemiş..."
Bu refleksin hiçbir makul açıklaması olamaz...
"Aslında Ermenistan'dan oy beklediğimiz için, Ermenistan'a oy veriyoruz, onlar bize oy vermeyince, zevkle 'bak onlar oy vermedi' cümlesini mi kuruyoruz? Sahiden böyle yalnızca kendini akıllı zanneden mazoist bir histeri içinde miyiz?" diyeceğim ama şarkıyı beğenip de sms atan insanların iradesine saygısızlık etmiş olacağım...
Bülend Özveren Eurovision'la geçen bu yıllar içinde sıradan milliyetçi siyasi hassasiyetlere hitap eden bir dokunulmazlık ikonu olup çıkmış... Etkileyici ses tonu, ciddiyeti, radyo programlarının hatırına kimse de ses çıkarmamış... O yüzden Mor ve Ötesi'nin oradaki mevcudiyeti, bugüne kadar Eurovision'a giden herkesin mevcudiyetinden, farklı, ferahlatıcıydı. (NZ/GG)