Ne Yunanistanı Ne de Türkiyeyi İstiyoruz

Seminere, Yurtsever Birlik Hareketi (YBH) Gençlik, Toplumsal Kurtuluş Partisi (TKP) Gençlik Kolları ve Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) Gençlik Komitesi temsilcileri de katıldı.

“Silahlı mücadele hataydı”

“1974'e Nasıl Vardık? Ortak Mücadeleden Zürich'e, Bağımsızlıktan Hükümet Darbesine ve İstilaya" başlıklı bir sunum yapan Kolokasidis, 1974 öncesi süreçte silahlı mücadeleyi “bir hata” olarak nitelendirdi.

Kolokasidis, Kıbrıs’taki çıkmazı ve çözümsüzlüğü EOKA’nın mücadelesinin yarattığını; buna karşı AKEL’in halkın birleşik cephesini ortaya koymaya çalıştığını söyledi.

AKEL’in bu çabasında başarılı olamadığını da belirten Kolokasidis, “O dönemde Kıbrıslı Rum toplumu, sağcısı ve solucusu ile, kendi kaderini tayin konusunda ENOSİS’i düşünüyordu” dedi.

Kolokasidis, "Her toplum geçmişini, diğerinin de duygularını göz önüne alarak tartışmalıdır" diyerek ENOSİS'in ortak mücadeleye yardımcı olmadığını; bağımsızlığın doğal olmayan yöntemlerle gerçekleştiğini ve bunun sorunlar yarattığını vurguladı.

1974 öncesindeki süreçte AKEL’in “emperyalist planları onaylamak” anlamına geleceği gerekçesiyle uluslar arası anlaşmalara karşı çıktığını da hatırlatan Kolokasidis, bunları da o dönemdeki hataları olarak sıraladı.

Ulusal köken değil, ortak hedef temelinde mücadele

“KKTC Cumhurbaşkanı o dönemde uyguladığı Rauf Denktaş’ın bekletme, oyalama taktiğinin tesadüfi olmadığını; Denktaş’ın Cunta yönetimi ile Makarios arasındaki gerilimin sonuçlarını tahmin edebildiğini” de söyleyen Kolokasidis, "Demokratik mücadele darbeyi yenemedi, başarılı olamadık" diye konuştu.

Milliyetçiliği “Kıbrıs’ın en büyük baş belalarından birisi” olarak nitelendiren Kolokasidis, “Mücadele ulusal köken değil, ortak hedef temelinde; sosyalizm için yürütülmelidir” dedi.

Kolokasidis, bir soru üzerine ENOSİS’in 1830'lardan bugüne anlam değişimine uğradığını; 1950'lere kadar bağımsızlık, 1950'lerden sonra da cinayet ve hainlik sloganına dönüştüğünü söyledi.

Çelebis: Annan uygulamaya hazır plan

Anayasa uzmanı Tumazos Çelebis de "1974'ten Sonra Çözüm ve Yeniden Birleşme Uğraşları; Siyasal Seçimler ve Çalışmalar" başlığı ile bir sunum yaptı.

Çelebis konuşmasında, Annan Planı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Annan Planı’nda özellikle güvenlik konularında boşluklar bulunduğunu söyleyen Çelebis, tüm eksikliklerine rağmen planının bugüne kadar masaya gelen en kapsamlı ve uygulamaya hazır plan olduğunu da vurguladı.

Hristofias: Ne TAKSİM, ne ENOSİS

"Kıbrıs Sorunundaki bugünkü durum, zorluklar ve beklentiler" başlığı ile son sunumu AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofias yaptı.

“Geçmişte ENOSİS’in savunulmasını” hatalı bir tutum olarak değerlendiren Hristofias, "Ne Yunanistan'ı ne de Türkiye'yi istiyoruz. Biz hami istemiyoruz, koruyucu da istemiyoruz" dedi.

Hristofias, "Biz nasıl ki Kıbrıslı Türk ilericilerin kafalarının herhangi bir yerinde Taksim düşüncesi olmadığına inanıyorsak, Kıbrıslı Türk ilericilerinden de istencimiz bizlerin de kafasının herhangi bir yerinde ENOSİS düşüncesinin olmadığına inanmalarıdır" dedi. (EÖ)