“Şiddetsiz okul mümkün değil. Çünkü okulda hocalar var.” (17 yaşında)
“Ne Var Ne Yok?!” isimli proje Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin ilk gençlik projesi. Projenin amacı, toplumsal cinsiyet temelli şiddet, ayrımcılık, akran zorbalığı, sanal şiddet, flört şiddeti ve güvenli ilişkiler gibi konularda hem öğrencileri hem eğitimcileri bilgilendirmek, farkındalıklarını arttırmak ve güçlendirmek.
Proje, şiddet vakalarını en aza indirmeye yönelik koruyucu-önleyici bir model geliştirmek üzere bir pilot çalışma olarak tasarlanmış. Projeyi yürütenlere göre, projeyi gerekli kılan nedenlerin en önemlisi, eğitim ortamlarında artan şiddet olayları ve şiddetin gençler arasında normalleştirilmesi.
Flört olgusunun toplumsal değerler nedeniyle eğitsel ortamlarda yeterince konuşulamaması ve gençlerle çalışan eğitimcilerin şiddeti önleme noktasında yaşadığı yöntem ve materyal eksikliği projenin yapılmasını gerekli kılan nedenlerden diğerleri.
"Edim içeren davranışları şiddet olarak tanımlama oranı yüksek"
“Şiddet Bir Sınırı Aşmaktır: Gençlerin Toplumsal Cinsiyet ve Flört Şiddeti Algılarına Yönelik Araştırma Raporu” başlığıyla yayımlanan araştırma, 2016- 2017 öğretim yılında, İstanbul’da yedi farklı lisede öğrenim gören ve projeye katılan üç bin 153 gençle gerçekleştirilmiş. Araştırma raporunda öne çıkan belli başlı sonuçlar şöyle:
* Araştırmada, katılımcı gençlerin üçte ikisinin güçlü, duygusal, kavgacı, şefkatli gibi toplumda cinsiyetlere göre atfedilen kişisel özellikleri benimsedikleri fakat akademik başarı ya da meslek seçimi gibi konularda daha eşitlikçi bir yaklaşıma sahip oldukları görülüyor.
* Gençlerin yüzde 90 civarı edim içeren davranışları (tokat atmak, küfür etmek, vb) kolaylıkla şiddet olarak tanımlarken, “özel eşyalarını (telefon, bilgisayar, günlük, vb)”, “ısrarla mesaj atmak”, “takip etmek, izlemek, sürekli karşısına çıkmak” ve “gizli görüntü/ses kaydı almak” gibi davranışlar gençlerin ortalama yüzde 45’i tarafından şiddet olarak görülmüyor.
* Şiddetin farklı boyutlarının gençler tarafından nasıl algılandığını anlamak için sorulan “fiziksel şiddet sözel şiddetten daha zarar vericidir” ifadesine gençler çok yüksek oranda katılıyor.
* 9. ve 10. sınıftaki gençlerin yüzde 64’ü “kişi şiddet görüyorsa bu durumun sorumlusu kendisidir” sorusuna “kesinlikle katılmıyorum” derken 11. ve 12. sınıf öğrencilerinin yüzde 76’sı “kişi hakediyorsa onun hakkında dedikodu yapmak ve kötü söylentiler yaymakta sorun yoktur” sorusuna katılmadıklarını belirttiler.
"Flört şiddeti okullarda acil konuşulan konu olmalı"
* Katılımcı öğrencilerin yüzde 71’i “kişi maruz kaldığı şiddetten şikayetçi olmuyorsa bu durumdan rahatsız olmadığı anlamına gelir” ifadesine katılmıyor.
* “Eğer kız/erkek arkadaşın seni sürekli kontrol ediyorsa bu seni önemsediği içindir” ifadesine katılanların oranları ise yüzde 54 civarlarında.
* Benzer şekilde, “aşırı kıskançlık ve sahiplenme sevgi gösterisidir” ifadesine katıldığını söyleyen gençlerin oranı yüzde 48.
* Erkek öğrencilerin kadın öğrencilere oranla belirgin oranda olumsuz tutum ve algılara daha yatkın olduğu ve bunları daha fazla benimsediği görülüyor. Bu sonuç, okullarda yürütülen toplumsal cinsiyet ve şiddetle ilgili çalışmaların muhakkak erkek öğrencileri de kapsaması gerektiğini bir kere daha gösteriyor.
* Bununla birlikte flört şiddetinin de okullarda acil olarak konuşulan bir konu haline gelmesi ve koruyucu – önleyici çalışmaların yaygınlaştırılması gerektiği de ortaya çıkıyor. Zira, okulların güvenli alanlar olması ve öğrencilere destek sağlanmasının ana sorumlularından olan rehber öğretmenler, gençlere “Fiziksel/cinsel/sözel şiddet durumunda kimden destek istersiniz?” sorusunda dördüncü sırada yer alıyor.
Gençlerden örnekler
Gençlerin söylemlerinden örneklerse şöyle:
* “En iyi kadın futbolcuyu getirin; en kötü erkek futbolcudan daha kötü oynar.” (15)
* “Ben küçük yaştan beri PC oyunları oynuyorum ya da futbola ilgili duyuyorum diye çevremdekiler şaşırıyor. Sanki oyunlar bir cinsiyet için yapılıyor gibi; bu bilinçaltına yerleşiyor.” (16)
* “Kızlar basketbol oynamaz gibi düşünülüyor. Okulda oynayan kız olmadığı için ben de oynayamıyorum; erkekler de aralarına almıyor.” (16)
* “Kızlar arabayla oynamak istediğinde kabul edilebiliyor, fakat oğlanlar ip atlamak istediğinde sorun oluyor.” (15)
* “Erkek kavgacı değilse bu ülkede yaşayamaz.” (16)
* “Neden erkeklere çiçek hediye edilmiyor?” (15)
* “Bu cinsiyet kalıpları nedeniyle kişi yapmayı sevdiği bir şeyi artık yapmayabiliyor.” (17)
* “Bir kadınla konuşuyorsun, dikkat et’ denmesi çok saçma, herkesle konuşurken dikkat edilmeli. (16)
* “Erkekler ‘hayır’ dediğinde onların nazlandığını düşünüyor muyuz? Bu nasıl bir cinsiyetçiliktir!” (16)
* “Toplumsal cinsiyet rolleri psikolojik baskıyla bize şiddet olarak dönüyor.” (16)
* “Sanal ortamda şiddet uygulamak daha güvenli.” (15)
* “Ailelerimizden duygusal tehdit duyarak büyüdük; buna o kadar alışığız ki ilişkilerimizde olması yanlışmış gibi gelmiyor.” (17)
* “Şiddet uygulayanı haklı çıkarmaya çalışan bir toplumuz. Oysa şiddet hakkedilen bir şey değildir!”(18)
* “Bu ülkede kadın olmaktan utanıyorum.” (16)
* “Tecavüze uğrayana ‘kirlendi’ demek baskı, şiddettir.” (17)
* “İnsanları ‘sokağa çıkma, kısa etek giyme..’ diyerek kısıtlarsak şiddet son mu bulacak? Asıl önlem şiddeti uygulayanlara yönelik uygulamalar olmalı.” (18)
* “Sorunsuz ilişkiler sıkıcı oluyor. Fiziksel şiddetin olduğu bir ilişki daha uzun sürer bence.” (17)
* “Partnerlerin birbirlerini kontrol edebilmesi için tasarlanmış özel telefon uygulamaları var.” (17)
* “Sınır olmasa da olur. Aşkta sınır yoktur.” (16)
* “Şiddetsiz okul mümkün değil. Çünkü okulda hocalar var.” (17)
Broşürden notlar
Derneğin proje kapsamında okul psikolojik danışmanları ve eğitimciler için hazırladığı ‘Gençler Arası İlişkilerde Flört Şiddeti‘ adlı bilgilendirici broşüre pdf olarak ulaşabilir ya da dernekle iletişime geçerek basılı olarak talep edilebilir.
Broşürde; eğitimciler için gençlerle güvenli ilişkiler konusunda çalışmaya başlamadan önce kendilerini nasıl konumlandırabileceklerine, bu konularda konuşmak için nasıl güvenli bir ortam ve kapsayıcı bir dil oluşturulabileceklerine, şiddete maruz bırakılan gençleri desteklerken atabilecekleri somut adımlara dair önerilere yer verilmiş.
Ayrıca broşürde; flört şiddetinin ne olduğu, ne şekillerde gerçekleştiği, flört şiddetini besleyen mitler, güvenli ilişkilerin özellikleri gibi bilgilere; güvenlik planı örnekleri, konu hakkında faydalanılabilecek kaynaklar ve gençlerin kendi görüşlerine de yer veriliyor. Gençlerle yürütülen atölyeler süresince gençlerin konu hakkındaki paylaşımları, kendi görüş ve deneyimleri, proje değerlendirmeleri ve ayrıca araştırmada yer alan toplumsal cinsiyet, güvenli ilişki, güvensiz ilişki nedir sorularına verdikleri yanıtlardan bir araya getirilen derlemeleri derneğin gençlerden gelenler başlıklı sayfasından okunabilir. Proje ile ilgili detaylı bilgi ve yakında çıkacak rehber öğretmen ve psikolojik danışmanlara yönelik uygulama el kitabı ile ilgili gelişmeler için proje sayfası, görsel destekli paylaşımlar içinse projenin Instagram hesabı takip edilebilir.
Araştırma kapsamının lise öğrencileri olması genellikle şimdiye dek üniversite düzeyinden başlayarak düşünülen toplumsal cinsiyet farkındalığı ve şiddet meselesinin çok daha önceki yaşlarda düşünülmesi gereğine dikkat çekiyor.
Örgün eğitimde lise düzeyinden başlayarak toplumsal cinsiyet derslerinin zorunlu hale gelmesi, bu konuda ders verecek uzman kadronun yetiştirilmesi önemli. İlkokuldan itibaren de ders kitaplarının toplumsal cinsiyete duyarlı bakış açısıyla yeniden gözden geçirilmesinin gerekiyor. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, eğitmenler, ebeveynler, gençler, araştırmacılar, feministler, bu konuyu dert eden herkes için çok değerli bir araştırma gerçekleştirmiş. (FS/BK)