"Hükümet askeri çözüm öneriyor, ana muhalefet partisi de ekonomik çözüm... Oysa sorunun çözümü siyasi. Hükümet askeri çözümsüzlüğü yeni bir konseptte önümüze sunuyor, oysa geçtiğimiz 25 yıl bunun karşılığının olmadığını gösterdi. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu görüşecekse, bu kanı nasıl durduracağız, diye konuşmalıydı."
Hükümetin önerdiği "gayri nizami harp" uygulamasına 1990'larda İnsan Hakları Derneği (İHD) başkanı ve hak savunucusu olarak yakından tanık olan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Akın Birdal, bianet'e, "Tehlikeli bir kavşaktan geçiyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi parti başkanlarıyla yaptığı görüşmelerden medyaya yansıyan "özel ordu" kurma planlarını eleştiren BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da "Demek ki bu sorun başbakanın kafasında daha on yıllarca devam edecek bir sorundur" dedi.
"Bizimle 'terör' konusunda görüşmesine gerek yok"
Demokratik Sol Parti (DSP), Büyük Birlik Partisi (BBP), Saadet Partisi (SP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'yle (CHP) görüşen başbakan yarın (16 Temmuz) bir açıklama yapacağını söyledi. Görüşmelerle ilgili haberlerde, hükümetin 10-15 yıl görev yapacak, yüksek ücretli ve teknik donanıma sahip askerlerden oluşan özel bir birlik kurmayı planladığı yer aldı.
Partisinin İç Anadolu teşkilatı temsilcileriyle bugün Ankara'da yaptığı toplantıda başbakanın BDP'yle görüşmemesini değerlendiren Demirtaş, "BDP ile ‘terör’ konusunda görüşmesinin hiçbir anlamı yok. Çünkü biz meseleye terör sorunu olarak bakmıyoruz" dedi.
Demirtaş, hükümetin çözüme en çok katkı sunacak yöntemi denemediğinin altını çizerek, “Çünkü gerçekten sorun bu şekilde çözülebilir, Kürtlerle diyalog kurulabilirse, sorun gerçekten kalıcı bir şeklide çözülür” dedi.
"Sorun çözülürse Türkiye’ye demokrasi gelir. Demokrasi gelirse Tayyip Erdoğan gider, bu kadar net."
Referandum
12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliği referandumunu boykot edeceklerini yineleyen Demirtaş “Türkiye’nin bütün ilericileri bir çıkış yolu arıyor. Bizler açısından da boykot savaş karşıtı bir programın bir kampanyanın yürüyeceği bir barış faaliyetidir" dedi.
"Boykot oylarının gücü aynı zamanda bu toplumda Türkiye’de barış özgürlük isteyenlerin gücünü ifade edecektir. Bu referandum iki fırsat sunuyor; birincisi Kenan Evren faşist darbesinin ürünü anayasayı reddetmek; ikincisi de AKP, CHP, MHP gizli ittifakına karşı bir boykot gücü ortaya çıkarma fırsatı elimize geçti. Bu fırsatı kaçırmayacağız. Büyük bir cevap vereceğiz bunlara.
"Olayın teknik boyutuna bakmıyoruz, hakimler AKP’li olsa ne olur, CHP’li olsa ne olur, MHP’li olsa ne olur. Biz partizan olmayan adil bağımsız tarafsız yargı istiyoruz. Ne kadar boykot o kadar demokrasi." (EÜ)
* Karikatür: Penguen