"NATO 20. yüzyılın ikinci yarısında nasıl ortak savunmamız için geçerliyse, 21. yüzyılın ilk yarısında da ortak güvenliğimiz için geçerli.
"NATO da değişmeli. Tepki veren olmak yerine daha önceden harekete geçen olmalı. Daha esnek olmalı. Sabit olmak yerine sefer yapan yapıda olmalı."
Bunlar, ABD Başkanı Obama'nın güvenlik danışmanı, eski NATO komutanı general James Jones'un 60. yılında Kuzey Atlantik Paktı (NATO) için söylediği sözler.
Ancak savaş karşıtı, Küresel Barış ve Adalet aktivisti Nilüfer Uğur Dalay'ın anlattıkları, bu sözlerin gerçeğe çevirisi niteliğinde:
NATO'nun bugünlerdeki ana gündemi, Afganistan'a gönderecek daha çok asker bulmak. Uğur Dalay "Obama da bunu isteyecek; Türkiye'ye bunun için geliyor" diyor.
NATO'nun gizli orduları
"1949'da kurulduğunda, NATO görevini ' sosyalist sistemden gelecek saldırılara karşı üyelerini koruma ve kollama' olarak tanımlıyordu. Ama uygulamada, ABD'nin dünyaya bakışına göre değişen bir savaş makinesi oldu. Ayrıca 'alanı dışında' uygulamaları oldu; Ortadoğu'daki operasyonları gibi.
"Türkiye NATO'ya 1952'de girdi. Hemen arkasından Kore savaşında görev yapan bir subay ve MİT'ten birkaç kişiyle birlikte 'seferberlik tetkik dairesi' kuruldu. Sonra Özel Harp Dairesi'ne dönüştü. En az 16 ülkede bunun gibi, yani kontrgerilla, Gladio diye bildiğimiz gizli ordular kuruldu. Bunlar sol, sosyalist düşünceye karşı şiddet eylemleri yapan örgütlerdi. Türkiye'deki ilk laboratuarı da 6-7 Eylül olayları oldu. Bugün biliyoruz ki, 12 Mart, 12 Eylül, Kızıldere, Akın Birdal'ın vurulmasına kadar birçok olayda bu gizli ordular yer aldı."
NATO'ya karşı Kadıköy'e
NATO'ya üye ülkelerin liderleri bugün Fransa'daki Strasbourg'da "60. yıl kutlama partisi"ne katılıyor. Savaş karşıtlarıysa, dünyanın birçok yerinde NATO'nun dağıtılmasını ve askeri üslerinin kapatılmasını sokaklara çıkarak isteyecek. İstanbul'daki eylem yarın (4 Nisan) saat 13:00'te Kadıköy'de başlıyor.
"NATO varoluş sorunu yaşıyor"
Uğur Dalay, sosyalist sistemin çözülmesinin ardından bir kimlik bunalımı, varoluş sorunu yaşadığını anlatıyor. "Arka arkaya üst düzey toplantılarla, yeni görev tanımı bulmaya çalıştılar. 90'ların başında önce 'terörle mücadele' görev listesine girdi; daha sonra da enerji kaynaklarının ve hatlarının 'korunması'."
General Jones'un sözünü ettiği "güvenliğin" bu olduğunu açıklıyor Uğur Dalay. Oysa "insan güvenliği" diye bakıldığında, NATO'nun kendisinin bir güvenlik sorunu olduğunu söylüyor.
"ABD'nin belirleyici olduğu örgüt, üslerini enerji hatlarına göre konumluyor. Örneğin Rusya'ya karşı Çek Cumhuriyeti'nde kurduğu üs gibi. Ortadoğu için İncirlik'i, Afganistan'ı, Irak'ı kullanıyor.
NATO'suz hayat
Uğur Dalay, NATO'nun yarattığı sonuçları şöyle özetliyor.
Sivil ölümler: "NATO operasyonları sivil halkları öldürür. Eski Yugoslavya'da, Afganistan'da böyle oldu."
Silah harcamaları: "Silah şirketleri yüzde 70 üretimi NATO talepleri üzerine yapıyor. Silahlanmanın birincil kaynağı NATO. Bu kaynak yaşam için kullanılabilir. NATO refah düzeyimizi düşürür."
Kışkırtır: "NATO, gündemi suni sorunlarla doldurur. Türkiye açısından bakalım. Kıbrıs, Yunanistan'la gerginleştirilen ilişkiler, PKK sorunu olmasaydı, askeri harcamaların gerekçeleri olabilir miydi? Bütçenin yüzde 5'i 'savunma'ya harcanıyor."
Gizli ordular: "Gizli ordularla,darbelerle, en temel haklarımız ihlal ediliyor. Toplumlar bastırılıyor. Bugün 168 bölgede çatışma var. Gizli orduların içinde olmadığı çatışma yok."
Uğur Dalay, "NATO 60 yıldır dünyaya ve üye ülkelere barış getirmedi. Artık bir saldırganlık paktına ihtiyacımız yok" diyor. (TK)