Güranlara ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

Diyarbakır'da Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmasına ilişkin davanın ikinci duruşması 3'üncü celsesi Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde  görüldü.

12 saat süren duruşmanın ardından Narin Güran davasında karar çıktı.

Sanık Salim, Yüksel, Enes Güran ‘iştirak halinde kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Nevzat Bahtiyar ise suç delillerini değiştirme, gizleme veya yok etme suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

NARİN GÜRAN DAVASI 2'NCİ DURUŞMA

Diyarbakır Barosu: "Üst akıl davaya müdahale etti"

26 Aralık 2024

“Sanıklar eylem ve fikir birliği içerisindeydi”

Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'i dereye bıraktığını söyleyen Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Davanın 2 gündür devam eden 2. Duruşmasında ilk gün son tanıklardan Salim Güran'ın işçisi Ramazan A., çoban Ahmet Akgün ve tutuksuz amca Erhan Güran tanık olarak dinlendi. Tanık ifadelerinin ardından sanıkların son savunmaları alındı. Baba Arif Güran dinlendi. Savcı mütalaasını tekrarlarken Diyarbakır Barosu avukatları katılan sıfatıyla savunma yaptı. Savunma yapan avukatlar sanıkların ‘eylem ve fikir birliği’ içerisinde olduğunu da dile getirdi.

NARİN GÜRAN DAVASI 2'NCİ GÜN

Enes Güran'ın avukatı: "Nevzat Bahtiyar inanılmaz zeki"

27 Aralık 2024

Mahkeme başladı

Enes Güran’ın son avukatının savunması bekleniyor. Fakat dün sanık avukatları sırasında Diyarbakır Barosu'na dair sözler kurmasının ardından bir kadın avukat salonda çıkarıldı ve Diyarbakır Barosu yaşananlara dair söz hakkı istedi. Başta reddedilen karar kabul edildi.

"Bu savunmayı aşar"

Av. Nahit Eren: Savunma özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkan bir baroyuz ama hiç kimse Diyarbakır Barosu'nun konumlanmasına ilişkin söz edemez. Ve olanlara karşı bu sessizliğiniz bizde ciddi bir kırılma yaşatmıştır. Polis vasıtasıyla meslektaşımızın salondan atılması tutumunu asla kabul etmiyoruz. Adil bir kararın çıkması adına hiç kimsenin kimseye gözdağı vermesine müsaade etmeyiniz. Bu savunmayı aşar. Toplumun sizden beklentisi noktasında vicdani bir karar çıkacağına şüphem yok. Ancak sanıkların bu duruşma salonunda tehditvari konuşmalarına ses çıkarmadığınız gibi acılı bir baba elini masaya vuruyor ve konuşuyor. Ona da ses etmediniz. Savunma sınırını aşan durumda müdahale edilmeyecekse, bu şekilde hedef gösterilmeye devam edileceksek adil bir karar çıkması için kimse kimseye müdahale etmesin. Bu savunma değil. Tabi ki bizim savunmalara eleştiriler olsun. Diyarbakır Barosu bu davada hukuki delil sunmamıştır. Hiç kimsenin Diyarbakır Barosu'nun hafızasına söz söyleme hakkı yoktur. Sanıkların ve sanık yakınların usule aykırı savunmalarına müdahale etmenizi rica ediyoruz.

Mahkeme Başkanı: Ben burada PKK, FETÖ, DAİŞ terör örgütü üyelerini yargıladım. Ben müdahaleyi nerede edeceğimi gayet iyi bilirim. Dün başkan olmuş ya da dün hakim olmuş değilim. Keleşle ilgili sözlere bilerek müdahale etmedim. Yargılama sonrasında suç unsuru teşkil edeceğini bilirsem suç duyurusunda bulunacağım. Belki sizin görmediğiniz bir şey gördüm ondan sustum? Son sözü ben söyleyeceğim. Mahkeme aciz değildir.

Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Av. Ali Eryılmaz 'can güvenliği' olmadığı gerekçesiyle mahkemeye katılmadı.

Mahkeme Başkanı, "Adnan Ataş'ın böyle bir derdi yok. Gelmemelerinin sebebi güvenlik değil. Kendilerine polis sağladık. Duruşmaya gelmemelerinin sebebi kendi takdiridir" dedi.

Enes Güran'ın son avukatı Mustafa Demir'in savunmasına geçildi.

"Hukuğa sahip çıkalım"

Av. Mustafa Demir: Bir anneyi kendi evladını öldürmekle, bir abiyi kendi kardeşini öldürmekle suçluyoruz. Bu nasıl bir dosya? 'Herhalde iddianamesi' ile başlayan bir dosya. Kişisel yorumlar katılarak tutanak tutulmuş, tutanaklarla bu iş olacak mı göreceğiz. Daraltılmış baz raporunda, rapor diyebilecek hiçbir şey yok. Rapor denetlenebilir olmalı. Aynı uzmanlık alanına sahip bir bilirkişiye bu raporu götürdüğümüzde raporu denetleyebiliyorlarsa ben hiçbir şey demeyeceğim. Bu ailenin başına çok kötü şeyler geldi. Hukuk herkes için lazım. Burada verilen karar tarihe geçecek. Mahkeme Başkanı da vereceği kararla tarihe bir iz bıracak. Sadece hukuğa sahip çıkalım, isteğimiz bu.

"Geçen celse hayalet gibiydi, bu celse saldırgan"

Av. Mustafa Demir: Bu dosyada çok büyük ihmal var. O ihmali de Güranlar'dan çıkarıyorlar. Bu olay çok basit bir olayken, 'biz niye çözemedik' diyip kendilerini sorgulayacaklarına, 'biz çözemedik çünkü bunlar acayip organize bir aile' diyorlar.

Dosyada patates hat diye bir şey yok. Basına sordum kim verdi bu bilgiyi diye 'jandarma' dediler. Sahte ihbarlar var ama çoğu aileye gelmiş. 'Kızın elimizde' diye arayanlar var. Arayıp çocuk sesi çıkaranlar var. Bir de Twitter'da yargılama yapılıyor. Sohbet odaları kuruluyor, anlaşmışlar biriyle, işte ben X Güran diyor, hakarete başlıyor, sonra da diyorlar ki Güranlar bize hakaret ediyor, Güranlar bizi tehdit ediyor.

Av. Mustafa Demir Nevzat Bahtiyar’ın jandarmaki sorgusunun görüntü kaydını salonda izletti.

Av. Mustafa Demir: İyi ki bu görüntü var. Keşke bütün şüphelilerin de görüntüsü olsaydı. Jandarmanın ne kadar kötü ifade aldığını net gösteren bir şey. Burada yönlendirme değil, ötesinde bir şey var. Adam direkt Nevzat'ın kurmadığı cümleleri var gibi, Nevzat'ın ifadesi gibi yazıyor.

Nevzat Bahtiyar kusursuz bir cinayet işlemiş kendi açısından. Kameralar olmasaydı asla ortaya çıkmayacaktı, yargılananlar arasında olmayacaktı. Bize patlıcan almayı falan teklif etti. Bakalım daha neler söyleyecek. Nasıl öfke duyup nasıl dışarıya vurduğunu gösterdi. Kendisi de diyor ya 'garibanım' diye, böyle garibanlık mı olur?

Aile 'Bizi yanlış yönlendirdi' diyorlar, bir de 'organize bir şekilde' demişler. Merak ediyorum, organizasyon nedir? Böyle bir dosyada çiftlik kamerası olmasaydı Nevzat bulunmazdı, kimse ondan şüphelenmezdi. Geçen celse hayalet gibiydi, bu celse saldırgan bir tavır. Böyle garibanlık mı olur? Madem sen Salim’in adamıydın, evinin sıvasını niye yapmıyordun?

Ardışık aramalar, adım sayar ve telefondan silinenlere ilişkin

Av. Mustafa Demir: Nevzat Bahtiyar, Salim Güran ve Vecdi Bahtiyar arasında gerçekleşen ardışık aramalara ilişkin yorumu: "Cenaze bulunana kadar Salim'i arayıp bilgi alıyor, sonra Nevzat'ı arayıp, 'Korkma bir şey yok, bir şey bilmiyorlar, sen de git aramalara katıl' diyor. Bakın hiçbir şeyi dinlemeyen Nevzat Bahtiyar, bu konuşmaları pür dikkat dinliyor. Çünkü gerçeklik payı var.

Cenaze bulunana kadar Salim'i arayıp bilgi alıyor, sonra Nevzat'ı arayıp, 'Korkma bir şey yok, bir şey bilmiyorlar, sen de git aramalara katıl' diyor." "Bakın hiçbir şeyi dinlemeyen Nevzat Bahtiyar, bu konuşmaları pür dikkat dinliyor. Çünkü gerçeklik payı var.

Adım sayar benim gözümde düğüm noktasını çözen şeydi. Dosyayı aldığımızda biz de Salim'den şüpheleniyorduk. Arif bey, 'ben güveniyorum ama sen şüpheleniyorsan sorgula' dedi. Aramaları niye sildi diye araştırırken telefonda bir uygulama bulduk. 'Kaçamak' diye bir uygulama. Bu adam kendince bir şey yapmış, ayıbını örtmek istemiş.

"Mahkememizce hiçbir cezaevi görüntüzü izlenmedi"

Av. Mustafa Demir:  Bu dosyada Twitter yargılamalarını gördük. Mesela kendi aralarında anlaşıyorlar. 'Güranlardan biri geldi' diyorlar, sonra 'Güranlar bizi kelekle tehdit etti' diyorlar. O kişi kim, tespit edilsin. Herkes kendinde her hakkı nasıl görüyor ya? Prof. Dr. Ersan Şen, masumiyet karinesinden bahsetti, linç edildi.

Mahkeme Başkanı: 6 yıldır Diyarbakır’dayım, binlerce karar verdim. Müebbet verdiğim dosyada bile bana 'adalet yok' diyenler oldu. Biz toplum olarak eleştiririz ama asla eleştirmeye gelemeyiz.

Av. Mustafa Demir: Arif bey konuşurken hiç farkında değildim ben de elimi ısırdım. Evlat kaybetmek bu dünyadaki en zor şey, Allah hiç kimseye yaşatmasın. Cezaevi görüntüleri...

Mahkeme Başkanı: Mahkememizce hiçbir cezaevi görüntüzü izlenmedi, izlenmeyecek, değerlendirmeye de alınmayacak. Özel hayat ile ilgili bir husus ve Anayasa Mahkemesi kararı var.

Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz polis eşliğinde duruşma salonuna geldi.

Eryılmaz: Sağolun sayın başkanım. Sizin göstermediğiniz hassasiyeti emniyet müdürlüğü gösterdi.

Mahkeme Başkanı: Emniyet Müdürlüğüne emri veren benim.

"İşkence konusunu işlemeyecektik"

Av. Mustafa Demir: Küçük bir köy, 300-400 kişi yaşıyor ve birden 1700 jandarma personeliyle karşılaşmışlar. Her şeye şüpheli yaklaşılmış, her şeyi kayda almışlar. İnsanlardan sürekli ifadeler almışlar, hergün bir senaryoyla gelmişler ve fiziksel işkenceden de ağır sorgulama teknikleri kullanmışlar. Bu nasıl bir sorgulama tekniği, işkencenin bundan ötesi var mı? Fiziksel işkence bundan daha iyidir. Biz işkence konusunu işlemeyecektik. Sadece bir kişiye rapor verilmiş. İlk duruşmada Enes'e çelişkili ifadeleri ısrarla sorulunca, Enes bize döndü 'Anlatayım mı?' diye sordu. Tutanakta da böyle yazıyor. Ben 'anlatma' desem herkes diyecekti ki 'Enes konuşacaktı ama avukatı izin vermedi.

"Kurtlar vadisi kırmızı çizgimizdir"

Av. Mustafa Demir: Güran ailesi İle ilgili dizi de bir bölüm yayınlandı. Enes’i uyuşturucu bağımlısı değişik biri olarak gösterdi. İnsanlar artık o dizideki gibi görüyor. Bu ülkede Kurtlar Vadisi’nde bir karakter öldü diye cenaze namazı kılındı.

Mahkeme Başkanı: Kurtlar vadisi kırmızı çizgimizdir.

Mustafa Demir: Ama tebrik ederim, solcusunu, muhafazakarını bir araya getiren Güran ailesi oldu. Kimse bunu başaramamıştı.

Ramazan A. halen rehine

Av. Mustafa Demir: Bu ülkede 14 yaşındaki Ramazan A.’ın tutuklu olmasına neden olan bir gazeteci var. Herkes doğrusunu biliyor. O gazeteci, 'Daha kız ölmedi’ diyerek bile bile çevirdi. Bu çocuğun Güranlar ile ilgili bir durumu yok, ama biz vicdanen üzülüyoruz. İlk gün salona geldiğinde korkusunu gözlerinde gördük. Çocuk hala rehine. Böyle bir şey olabilir mi?

Bu hikayede 'aile suçlu'ya oynayan gazeteciler var. Sosyal medyada adı sanı bilinmeyen insanlar söz söyler oldu. Üç gün sonra isimleri unutulacak bunların. Bazı hakikatleri gördüğü halde 'direnç kırılmasın' diye başka fikirler empoze ediyorlar.

Enes Güran'ın avukatı, müvekkilin şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraatini talep etti.

Yüksel Güran'ın savunmasının alınması bekleniyor.

"Enes ve Salim Güran dışarıya çıkarıldı"

Anne Yüksel Güran: Tüm annelere sesleniyorum. Bir anne birinci gün mahkemede ayağa kalktı 'başın sağolsun' dedi bana. O kadar mutlu oldum ki. Bir insan bana 'başın sağolsun' dememişti bugüne kadar. Hiç fırsatımız olmadı, bırakmadılar. Bu salonun içerisinde insanlar toplanmış, ben bir anayım evladımı kaybetmişim bizi katil gösteriyorlar.

Evlendiğim gün Arifle birbirimize söz verdik. Asla birbirimize yalan söylemeyeceğiz dedik. Arif Güran hiçbir zaman devlet karşıtı olmadı. Kendi emeğiyle çocukları bu yaşa getirdi. Hiçbir gün kavgamız olmadı, şiddet olmadı. Kızım Tülin'in ölümüyle de beni suçladılar polisler. 17 sene önce kızım Tülin’i kaybettim. Kızımın ölümüne kadar beni suçladılar. Dar Kapı Hastanesi’nde vefat etti. Herkes biliyor, raporlar da ortada. Kızım engelliydi. Oraya kadar kızımı kaybettim. Şimdi de bu dosya ile beni suçladılar. Sonra karakoldayım ve benimle oradaki görevliler benimle alay ediyor. Sen neden ameliyat oldun diye benimle alay etti.

Yüksel Güran burada polisin kendisine ettiği küfürleri söyledi.

Enes Güran, annesinin bu sözlerini duyunca araya girdi ve, “Onu sana söyleyen kamu görevlisi..." diyerek küfürler ettii.

Bunun üzerine mahkeme başkanı müdahale etti.

Polis eşliğinde Enes Güran dışarı çıkarıldı. Mahkeme başkanı, “Ben söyleyene kadar içeri almayın,” dedi ve 'başka çıkmak istenen var mı' diye sordu.

Bu sırada Salim Güran da dışarı çıkmak istedi.

"Narin eve gelmedi"

Anne Yüksel Güran: Narin benden gelinlik, topuz toka istedi o gün. Söz verdim, yarın alacağım dedim. Bırakmadılar sözümü yerine getireyim. Bırakmadılar kızıma gelinlik giydireyim, kefen giydirdiler. Kefeni de tabutunu da mezarını da görmedim halen. Evimizi, hayalimi yıktılar. Hangi vicdansız yaptı bunu bize?

Narin benden en son patates istedi. İyi ki patates kızarttım. Cezaevinde bana patates geliyor, ağlıyorum ama mecbur da yiyeceğim. Size yemin ederim, o kuran beni çarpsın ki Narin eve gelmedi.

Salim yengesiyle kalkmış yatmış diyorlar. Niye Nevzat'ı arıyor? Bütün Tavşantepe bizim niye Nevzat'ı arıyor? Salim seni 5 dakikada ikna etmişse demek binlerce cinayet senin üstünde. Demek sen o kadar korkaksın.

Avukatına da söylüyorum, Rojin'in babası için ağladı burada. Bir adam, Nevzat, 8 yaşındaki Narin'i çuvala koyuyor, dere kenarına koyuyor, suyun içine atıyor, taş bırakıyor, peynir alıyor, namaz kılıyor, çay içiyor. Narin için gözyaşı akmıyor, Nevzat'ı savunup beraatini istiyor. Ben Rojin’in babası için gözyaşı akıtıyorum. Rojin'in babası, annesi bizim için gözyaşı akıtıyor.

"Ben hakkımı helal etmiyorum"

Anne Yüksel Güran: O kadar zalim, cani gösterdiler ki beni, herkes diyor Nevzat zavallı, kimse bana inanmıyor. Kızım kaybolmuş, küpem nerden aklıma gelir? Salim için küpeyi takıyorsun diyorlar. Bu kadar vicdansızlık olur mu? Güran ailesi ne yaptı?

Nevzat'ın 1 metre tarlası yoktur o köyde, hepsi Güranlarındır. Bu yaşa kadar bir metre toprakları olmamış. Güran ailesi ona nerede zulüm yaptı? Biz onlara ne yaptık? O bize ne yaptı, hayatımızı zindan etti. Herkes şu an cezaevinde.

Senin ne hakkın var hayatımızı mahvetmeye? Devlet ömür boyu ona mı bakacak, devlet onu Güranlardan mı koruyor? Niye ailesi burada değil? 15 sene bu adamın suyu evimizden gitti. Ben hakkımı helal etmiyorum.

Nevzat, sen bütün Güranların katilisin, Narin'in tek değil. Rabbim bunun hesabını sana soracak. Senelerce ben, Salim, Enes o cezaevinde kalacak mıyız? Rabbim benim kefilim, şahidimdir biz çıkacağız. Hiç kimse demiyor bu kadın ne çekiyor?

Yüksel Güran'ın savunması bitti. Duruşmaya saat 16.00'a kadar ara verildi.

Mahkeme Başkanı bugün içerisinde kararı açıklayacağını bildirdi.

Yüksel Güran'ın ardından avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun esasa ilişkin savunmasına geçildi.

"Anne, suçun asli maddi faili midir?"

Av. Yılmaz Demiroğlu: Narin'imizin annesinin avukatı olarak buradayız. Öncelikli amacımız adalete hizmet etmek ve maddi hakikatin somut verilerle ortaya çıkmasıdır.

Bugüne kadar bu dava dosyası üzerinde çok sayıda dayanaksız senaryolar üretildi, farkındayız. Bu senaryoları üretenler somut delilleri görmelerine rağmen hakikatin açığa çıkmasını ve yanılmış olmayı hazmedemediler.

Bir senaryo üretirken akıl, mantık, bilim ve vicdan. Bunları bir kenara bırakamayız. Bu dosyada şunu gördük, toplumsal bir cinnet hali var. Masum insanların henüz dava dosyası açılmadan, iddianame bile hazırlanmadan masumiyet karinesi ihlal edildi. Kesin hüküm verilircesine hüküm kuruldu. Bazı yayın organları bu sorumluluğu yerine getiremedi. Boy boy, müvekkillerimin fotoğraflarına yer verilerek insanlar hakkında mahkemenize talimat verilmeye çalışıldı. Savunma avukatı olarak söylüyorum; Narin kızımız vahşice katledildi.

Adalet Bakanı, 'karanlıkta hiçbir nokta kalmayacak' dedi. Ancak sunulan iddianamede bir kesit alınarak, anneye yöneltilen suçlama, bir jandarmanın niyet okumasına dayanan bir tutanaktır. Bu durumu hukukçuların takdirine bırakıyorum. Bugün bu suçlama üzerinden anneye yapılan bu ithamı bütün dünyaya duyuracağım. Bu dosyada mevcut delillerle anneyi hangi noktaya koyacağız? Bunu nasıl ilişkilendiriyorsunuz? Anne, suçun asli maddi faili midir? Ya da oğlu bu eylemi gerçekleştirdi de oğlunu mu korudu diyorsunuz, bunu da anlamadık. Salim'i mi, Nevzat'ı mı koruyor? Bu süreç adil yargılanma beklentisi olan sanıklar nezdinde, hatta Nevzat dahil endişeye yol açıyor.

"Oda oda kişilerin tespiti asla mümkün değil"

Av. Yılmaz Demiroğlu: İlk ihbar daima önemlidir. İlk ihbar Salim Güran'dan gitmiştir ve kayıp saat olarak 15-15.30 olarak belirtilmiştir. Bu kayıtlarda mevcuttur. İhbar içeriğinde şüphelenilen çingeden bahsedildiği, köylülerden gelen bir sesin de kırmızı araçtan bahsedildiği aşikardır. Jandarma personeline böyle bir bilgi gittiği zaman en azından bir tutanak tutulmaz mı? Jandarma başka tutanakları tutmayı biliyor da böyle bir kritik noktada neden tutanak tutmuyor? Neden kırmızı araçla ilgili bir araştırma yapmadı? Bu kusurun, eksikliğin faturası bugün aileye kesilmiştir.

Toplumda oluşan inançlara, ileri sürülen kanaatlere ya da yayınlarda işlenen delil durumlarına göre karar vermeyeceğinize inanıyoruz. Sizler sabırla, üç gündür savunma hakkını gölgelemeyerek bizi dinliyorsunuz.

İddianame ve mütalaada suçlamanın yegane dayanağı olarak gösterilen delil daraltmış baz raporu. Bizler bu çalışmayla ilgili raporu gördüğümüzde işin uzmanlarından görüş almaya çalıştık, araştırdık. Ancak hiç kimse aklımızla alay etmesin, ülkeyi kandırmasın. Önümüze konulan raporda oda oda kişilerin tespiti asla ve asla mümkün değil.

Uzmanlardan öğrendiğimiz kadarıyla geçmişe dönük baz sinyal verilerinin tespiti mümkün değildir. Eski sinyal gücünü yakalamanız mümkün değil. Her şey bu sinyali etkileyebilecek güçtedir. Daraltılmış bazın noktasal olarak doğru veri sunmayacağını biliyoruz ve hiçbir ceza dosyasında da böyle bir delil, kesin delilmiş gibi önümüze koyulmamalı.

"Hikaye şu"

Av. Yılmaz Demiroğlu: Biz bu dava dosyasının çözümü için bazdan ziyade maddi delillere ulaşarak bir çözüm geliştirileceği kanaatindeyiz. Nevzat'ın beyanlarının çelişkili olup olmadığını, akışa mantığa uygun olup olmadığını değerlendirmek zorundayız. Nevzat'ın beyanlarına bir üstünlük tanınamaz. Çünkü aracının Eğertutmaz Deresi'nde tespitinden sonra yakalanıp ifadesine başvurulmuş, ilk beyanlarında okulun alt tarafındaki parke yolda Salim'in kendisini durdurduğunu, araçlar içerisinde transfer gerçekleştiğini, kendisine de işaret edilerek gömeceği yerin gösterildiğini söylüyor. Sonra beyan değiştiriyor, cesedi farklı yerden aldığını söylüyor. Sonra yine beyan değiştiriyor, bu sefer başka yerden teslim aldığını söylüyor.

Biz Kürt-Türk milletinde asla kadına, çocuğa yönelik, iffetine yönelik bir mantalitemiz yoktur. Ne düşmanlıklar görüldü de kadın ve çocuklar hedef alınmadı. Ancak burada müvekkilin iffetiyle oynanmak istendi. Nevzat'ın beyanlarının hiçbir zaman maddi gerçekle örtüşmediğini gözlemliyoruz ve görüyoruz.

Nevzat'ın 15.08'de su bahanesiyle evde olduğu anda Salim'i aradığını biliyoruz.

Hikaye şu; Narin kızımızın babası Arif Güran ile Nevzat arasında geçmişte araç satışıyla ilgili bir husumetin olduğu, bu husumet nedeniyle cemaatin toplandığı ve sorunun çözüldüğünü söylediler. Nevzat'a biçilen 50 bin TL ceza ile ilgili 'kimsenin aklıyla dalga geçmeyin, bu nedenle cinayet olmaz' dediler. Ben de öyle düşüyorum ama her insanda bu meblanın yarattığı husumet farklı olabilir. Nevzatta husumet olıştuğunu nereden anlıyoruz? Kardeşi ve oğlunun beyanından.

Jandarma tutanağına ilişkin

Av. Yılmaz Demiroğlu: Anayasa’nın 38. maddesi ne diyor? ‘Kendisi veya yakınları ile ilgili hiçbir surette beyanda bulunmaya kimse zorlanamaz’  yani susmayı suç unsuru olarak sayamazsınız. Tutmuşlar, aile üyesi olmayan birilerinin beyanını gerekçe göstererek, ailenin organize ettiğini şüphe sebebi olarak ileri sürüyorlar. Peki, bunun anne ile ne ilgisi var?

İddia makamının müvekkille ilgili eylem tarifinde, müvekkilin somut olarak bu olaya nasıl bir katkısı olduğuna dair bir izahat göremiyoruz. 2 Eylül tarihli jandarma tutanağında jandarma personeli niyet okuma girişiminde bulunarak müvekkile Enes ile ilgili basında çıkan haberleri soruyor. Müvekkilim de doğal olarak 'Oğlum ne olacak?' diye refleks gösterecek. Oğlu ile ilgili endişelenmesi doğal değil midir? Ancak bu refleksi, 'Enes'i koruyucu davranışlar' ve 'Narin'in öldüğünden emin şekilde' şeklinde nasıl böyle bir tutanak tutulmuş anlamakta güçlük çekiyoruz. Anne yönünden bunun delil değeri yoktur. Bunun iddianamede işlenmesinin bizce hukuken hiçbir değeri yoktur. Bunun mahkemenizce dikkate alınmasını istiyorum.

"Dışarıda tanımlanan gibi bir aile değildir"

Didem Arslan’ın programında yapılan röportajlardaki beyanlar değerlendiriliyor. Bu beyanların hâlâ müvekkil aleyhine delil olarak getirilip mütalaaya konması bizi üzmüştür. En önemlisi Nevzat’ın bu hikâyesine inanılmaması gerektiğinin bir başka göstergesi de Yüksel ile Salim arasında hiçbir arama ya da iletişim kaydının olmamasıdır. Hangi delile bakarsak bakalım, bunu hiçbir yere sığdıramıyoruz. Gerçekten bütün delilleri değerlendirdiğimizde, anne Yüksel ile ilgili hiçbir delilin olmadığını görüyoruz.

Biz vereceğiniz karara elbette saygılıyız. Ancak göz göre göre, anneyle ilgili hiçbir delil olmamasına rağmen bu hukuksuzluğa her yerde karşı çıkacağız.

Güran ailesinin hukuka saygısı var, bunu nereden öğreniyoruz? Kendi aile fertlerinden biri daha önce bir cinayete kurban gitmiş.

Hiçbir zaman o aileyi hedef alan veya eylemi gerçekleştiren kişi dışında masum birilerini hedef alan bir tavır sergilememiştir. Onlar hukukun, adaletin sonucunu bekliyor ve sizin de Narin'i katleden kişiyi cezalandıracağına inançları tamdır. Asla dışarıda tanımlanan gibi bir aile değiller.

Anne Yüksel Güran’ın beraatine ve tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz.

Yüksel Güran'ın ikinci avukatı Furkan Çakır esas hakkındaki savunmasını yapıyor.

"Her karar bozulacak"

Av. Furkan Çakır: Sosyal medyada bize küfürler edildi, umursamadık. Tek isteğimiz kendimizi olabildiği kadar açık bir şekilde dile getirmekti. Savunmalarımıza 'öf' diyen insanlar da oldu ama bunlar bir gerçek. Nahit başkan der ki 'ben bir şey söylersem desteklerim.' Biz de destekledik. Tutulan tutanakları 'tartışmaya mahal vermeyecek nitelikte' göremeyiz. Ne yazık ki tutanaklar yorumlandı; dosyaya, iddianameye farklı aksettirildi.

Gördük ki, tutanaklar yorumlandı. Bunun örneklerini açık bir şekilde ifade edeceğim. Başından beri söylüyoruz, bir kamera kaydı var. Narin’in görüldüğü en son nokta, evinin civarından ziyade Nevzat Bahtiyar’ın evidir. Usul herkese lazım.

02.09.2024 tarihinde jandarma tarafından tutulan bir tutanak var. Bu tutanakta, 'Narin Güran’ın akıbeti belli olmadığı halde, annesinin kızının öldüğünden adeta emin olduğu' yazıyor. Narin'in naaşı bulunmadan bir gün önce, jandarma evine gidiyor ve 6 çuvalın fotoğrafını çekiyor. Jandarmanın bu hareketi size normal geliyor mu?

Bu dosyada usulden de esastan da verilen her karar bozulacak.

"Yapılan hatalı yargılamada 5 faktör vardır"

Av. Furkan Çakır: Yapılan hatalı yargılamada 5 faktör vardır. Bir tanesinin bu dosyada olmadığını söyleyin savunmayı şu dakika bırakacağım. Aceleci olmak, kolluk birimlerinin olayı aydınlatma isteği, yorum, şüpheli veya sanığı suçlu görme iradesi, toplumsal ve sosyal baskı...  Bunların hepsi var.

Av. Furkan Çakır, mahkemeye üç emsal karar sundu ve "Ceza Muhakemesi Kanunu'nda usul vardır. Bu usule uyulmadı" diye belirtti.

Av. Furkan Çakır: Sosyal medyacıların çok iyi bildiği bir ilke var: Masumiyet karinesi. Ben bu dosyada bu şekilde yargılansaydım, gerçekten üzülürdüm. Çünkü Yüksel Hanım’ı içeride tutabilecek gerçek anlamda bir delil yok. Herkes soruyor, 'Yüksel Güran neden tutuklu?' diye. Yüksel Güran, 21.09.2024 tarihinde Nevzat Bahtiyar’ın iffetsiz iddiasıyla suçlanıyor.

"Yeterli bir şüphe bile yok"

Nevzat diyor ki, 'aldım, araca koydum, Yüksel Güran ağlıyordu.' Cinayet mahallesi ev olarak gösterildi, 'bunlar beraber hareket ediyor' dediler.

Biz, baz raporunun gerçek anlamda bilirkişi raporu olmadığını söylüyoruz. Bilirkişi olarak dosyaya sunulan kişilerin uzmanlık alanlarının ne olduğunu bilmiyorum, bana bunun izahatı yapılmadı. Ancak Bakanlık vekilleri, 'baz verileri doğrudur' dedi.

'Narin bizim de kızımız' diyorlar. Hayır, Narin sizin kızınız değil. Narin, Yüksel Güran’ın kızı. Siz en fazla acısını hissedebilirsiniz.

Yüksel Güran bu dosyada katılan olarak dosyaya dahil edilmesi gerekiyorken bir acıyla, bir ızdırapla sanık haline getirildi. Müvekkilimizin sanık olarak yargılanmasını gerektirecek yeterli bir şüphe bile yok. Müvekkilimizin beraatini talep ediyoruz.

Av. Furkan Çakır'ın esasa ilişkin savunması son buldu. Yüksel Güran'ın üçüncü avukatı Doğuş Can Kurucu'nun esasa ilişkin savunmasına geçildi.

"Buranın Türkiye olduğu unutuluyor"

Av. Doğuş Can Kurucu: Gizlilik kararı alınmasına rağmen basına dolaylı veya doğrudan yalan haberlerin pompalandığını görüyoruz. Jandarma tutanaklarına 'gıybet tutanakları' diyorum. Bu tutanaklar sonrasında müvekkilim ve ailesi hedef haline getirildi. Yüksel Güran, Salim Güran'ı hiçbir şekilde aramadı ama yalan haberler ilk günden beri bitmek bilmedi. 'Yansın, gebersin' diye atılan twetler atıldı.

Bu dosyadan prim yapan bazı gazetecilerden birinin en büyük haberi, 'R. (15 yaşındaki işçi), kız öldü mü yaşıyor mu?' gibi bir ses kaydıydı. Ancak böyle bir haberin olmadığı anlaşıldı. Bendoç isimli bir YouTube kullanıcısı da 'Narin için fidan dikilecek' diyerek insanları dolandırmış. Bu dosyayla ilgili en çılgın şeylerden biri de bir dizide bu konuyla ilgili bir bölüm çekilmiş olması. Sanki buranın Türkiye olduğu unutuluyor.

Av. Doğuş Can Kurucu'nun ardından savunmalar son buldu.

Savunmaların ardından karar için müzakereye çekileceklerini belirten Mahkeme Başkanı, "Saat 21.00 gibi hazır olun. Duruma bakacağız. Ambulans burada olsun. Sanıkların son sözünü gelince alacağız" dedi.

Saat 21.31'de duruşma salonunun kapısı açıldı.Kararın açıklanacağı duruşma salonunda yüzlerce polis sanık ailesinin etrafını ve Mahkeme heyetinin önünü kapattı. Olağanüstü güvenlik tedbirleri alınan salonda kararın açıklanması bekleniyor.

Sanıkların son sözleri

Yüksel Güran: Başım diktir. Rabbim yanına bırakmasın. Beraatimi istiyorum.

Nevzat Bahtiyar: Kesinlikle ben öldürmedim.

Enes Güran: Hakkım helal değil. mahkme ne derse odur. Suçları kabul etmiyorum.

Salim Güran: Narin benim yeğenimdir. Canımdır. Ben herhangi bir zarar vermemişim. Suçsuzum beraat istiyorum.

Karar

Sanık Salim, Yüksel, Enes Güran ‘iştirak halinde kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken Nevzat Bahtiyar, 'suç delillerini yok etme' suçundan takdiren ve teşditen 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Diyarbakır Barosu, Nevzat Bahtiyar kararına itiraz edecek

Bugün 22:46