İstanbul Üniversitesi öğrencisi ve vegan aktivist Nanaxaanım Babazade (Nana), üniversitede düzenlenen yemekhane zammı protestolarına katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınmasının ardından Çatalca Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) gönderildi. Babazade, geçtiğimiz günlerde sınır dışı edilerek Azerbaycan’a gönderildi.
Babazade, sınır dışı edildikten sonra Özgür Gelecek muhabiri Yusuf Çelik’e ulaştı “Durumum iyi, güvendeyim. Azerbaycan’dan ayrıldım ve mücadeleye devam ediyorum” dedi.
“Elektronik kelepçe istedim, ‘zaten mahkemeyi kaybedeceksin’ dediler”
Babazade, Geri Gönderme Merkezi’ndeki sürecini şöyle anlattı:
“Elektronik kelepçeyle serbest bırakılma talebim için dilekçe yazdım. Ancak YTS (Yabancı Terörist Savaşçılar) koduyla ilgilenen bir memur bana, ‘Zaten mahkemeden kazanamayacaksın’ dedi. Bu konuşmadan sonra sürecim olağandışı hızlandı. Normalde insanlar orada aylarca beklerken, benim davam hemen sonuçlandı ve red cevabı geldi.”
Babazade, gece yarısı habersiz şekilde hücresinden alınarak deport edildiğini anlattı:
“Duştan yeni çıkmıştım, ayağımda kırmızı terliklerim vardı. Müdürle görüşeceğimi sandım ama beni doğrudan çıkış odasına götürdüler. Beş jandarma dizilmişti. O an anladım deport edildiğimi.”
Eşyalarını bile alamadığını belirten Babazade, “Psikiyatri ilacımı almama izin vermediler. İlacımı almadan hastaneye götürüp rapor çıkardılar, hemen ardından havalimanına sevk ettiler” dedi.
“Pedimi bile değiştirmeme izin vermediler”
Babazade, deport edilmeden önce regl olduğunu ve hijyenik ped talebinin reddedildiğini söyledi:
“Kadın personele söyledim, pedim yok dedim. Verdikleri pedin tarihi geçmişti. Mecburen onu kullandım. Çok aşağılayıcı bir durumdu.”
Babazade, sınır dışı işlemi sırasında fiziksel şiddet ve kısıtlama uygulandığını belirtti:
“‘Elini ayağını kapatacağız’ dediler. Ters kelepçe sanmıştım ama siyah bir kumaşla tüm vücudumu sardılar. Erkek jandarma ipleri sıkıca bağladı, sadece kaplumbağa gibi yürüyebiliyordum. Ardından ‘Pişman mısın?’ diye sordular. Ben yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim, dedim.”
“Köpek ağızlığı gibi bir şeyle ağzımı kapattılar”
Yaşadıklarını “nefes alamadığım bir an” olarak tarif eden Babazade, şöyle devam etti:
“Köpeklerin ağzına takılan şey gibi bir aparat çıkardılar, yüzüme geçirdiler. Nefes alamadım, panik atak geçirdim. Kadın jandarma son anda çıkardı ama arabada yine taktılar. Diğer kadın göçmenlere ‘İstediğinizle gitmezseniz böyle olursunuz’ diye beni gösterdiler. Bu çok aşağılayıcıydı.”
Azerbaycan’a giden uçakta yalnızca kendisiyle üç jandarmanın bulunduğunu anlatan Babazade, “Uçak bomboştu. Elim kolum bağlı, ağzım kapalı şekilde uçtum” dedi.
“Pasaportum haberim olmadan iptal edilmiş”
Azerbaycan’a vardıktan kısa süre sonra ülkeyi terk etmeye çalıştığını belirten Babazade, “Pasaportumun iptal edildiğini orada öğrendim. Haberim bile yoktu. Uzun uğraşlar sonucu bugün Azerbaycan’dan ayrıldım” ifadelerini kullandı.
Nanaxaanım Babazade, sınır dışı sürecinde yaşadığı hak ihlallerine ilişkin uluslararası insan hakları kuruluşlarına başvuru hazırlığında olduğunu belirterek, “Mücadeleye devam ediyorum” dedi.

Nana’nın arkadaşlarından çağrı: Eğitim hakkını gasp etmeyin

Polis, Nana'ya tuzak mı kurdu?
(EMK)






