Arapça “felaket” anlamına gelen Nakba, 1948 Arap-İsrail savaşı sırasında Filistinlilerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesini ve mülksüzleştirilmesini ifade ediyor. Nakba öncesinde Filistin çok etnili ve çok kültürlü bir toplumdu. Ancak 1930'larda Avrupa'daki mezalim nedeniyle Yahudi göçünün artması ve Siyonist hareketin Filistin'de bir İsrail kurma hedefini benimsemesiyle Araplar ile Yahudiler arasındaki çatışma keskinleşti.
Kasım 1947'de BM Genel Kurulu, Filistin'i biri Yahudi diğeri Arap olmak üzere iki devlete bölen ve Kudüs'ün BM yönetimi altında olmasını öngören bir kararı kabul etti. Arap dünyası, planın adil olmadığını ve BM Şartı'nı ihlal ettiğini öne sürerek planı reddetti. Yahudi milisler Filistin köylerine saldırılar düzenleyerek binlerce kişiyi evlerini terkederek kaçmaya zorladı. Durum, 1948'de İngiliz Mandası'nın sona ermesi ve İngiliz kuvvetlerinin çekilmesi, İsrail Devleti'nin bağımsızlığının ilanı ve komşu Arap ordularının ülkeye girişiyle tam kapsamlı bir savaşa dönüştü. Yeni kurulan İsrail kuvvetleri büyük bir saldırı başlattı. Savaşın sonucunda Filistin nüfusunun yarıdan fazlası kalıcı olarak yerinden edildi.
BM Genel Kurulu Aralık 1948'de mültecilerin geri dönüşünün sağlanması, mülklerinin iadesi ve tazminat ödenmesi çağrısında bulundu (194 Sayılı Karar). Ancak aradan geçen 76 yıldan sonra, ve sayısız BM kararına rağmen Filistinlilerin haklarının inkarı süre gidiyor. BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) göre, 5 milyonu aşkın Filistinli mülteci Orta Doğu'ya dağılmış durumda. Bugün Filistinliler, kendi yurtlarında İsrail'in açtığı yerleşimler, tahliyeler, arazi müsadereleri ve ev yıkımları nedeniyle mülksüzleştirilmeye ve yerlerinden edilmeye devam ediyor.
Nekbe'nin yıldönümü, yalnızca 1948'deki trajik olayları değil, aynı zamanda Filistinlilerin uğradığı adaletsizliği de hatırlatıyor. Nakba evlerini, topraklarını ve yaşam tarzlarını kaybeden Filistin halkının kolektif hafızasında derin etkileri olan travmatik bir olay olarak adalet ve evlerine dönme hakları için verdikleri mücadeleyi şekillendirmeye devam ediyor.
BM Genel Kurulu, 2022'de Nakba'nın 15 Mayıs 2023'ten başlayarak bir BM günü olarak anılmasını kararlaştırdı.
(AEK)