Haberin İngilizcesi için tıklayın
Biri 36 yıldır sahnelerde solistlik yapıyor, biri gazino ve pavyonlarda 30 yıla yakın perküsyonist olarak çalışıyor. Eşi yatalak bir ud sanatçısı ise işsizlikten evlerde özel ders vermek istiyor.
Pek çok müzikhol, bar, pavyon emekçisi müzisyen, dansçı, rodi, tonmaister pandemi nedeniyle aylardır işsiz.
Kültür Bakanlığı'nın geçen gün açıkladığı bin liralık yardım paketiyle ilgili olarak belki çoğu tepkili ama günlük yevmiyeyle çalışan emekçi için az da olsa bir merhem olacağı görüşünde.
TIKLAYIN - Kültür Bakanlığı'ndan müzisyenlere destek: 1000 TL
"Devletin yapmak istediği dilenci toplum yaratmak"
"Bize pandemiden dolayı yardım etmesinler, sosyal güvencemizi versinler. Devlet denetleme görevini yapmıyor" diyor Ufuk Ünek. Bu söz de aslında pandemi süreciyle gün yüzüne çıkan asıl dertlerinin çok daha temelde olduğunu gösteriyor.
52 yaşındaki perküsyonist Ünek, 30 yıl boyunca gazino ve pavyonlarda çalışmış.
"Şu anda yapılan yardım bana göre göstermelik" diyen Ünek, müzisyenlerin, sahne sanatçılarının başka bir iş yapamayacaklarını söylüyor ve ekliyor:
"Bu paraya muhtaç o kadar çok arkadaşımız var ki"
"Sahne insanı için kolay değil, hemen başka, farklı bir işe adapte olması. Ben şahsi olarak bu yardımı almak istemiyorum, devletin yapmak istediği dilenci toplum yaratmak. Ama bir yandan da bu paraya muhtaç o kadar çok arkadaşımız var ki. Bazı ön planda olan sanatçılar haklı olabilirler ama hepimiz için konuşamazlar. Müzisyenlerin durumu çok kötü. Cihazlarını satan var, ekmek götüremeyen var. Devlet bizim elimizden hiç tutmadı ki. Anayasa'nın 64. maddesi 'Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur' diyor. Ama bu sadece yazılı kalıyor, uygulamada bir şey yok. Müzisyenin derdini dinlerseniz yıllar sürer."
"En azından aidatımı ödeyeceğim"
Elçin Can 61 yaşında, solist. 36 yıldır da sahnelerde.
"Mesleğimize devam ediyorduk ama koşullar gereği elimiz kolumuz bağlandı" diyor.
"Bizim konumumuzda olduğunuzu düşünün, bu bin lira nasıl yetecek? Evlatlarınız da varsa nasıl olacak? Dilenciye verilen sadaka gibi olmasındansa biz işlerimizin açılmasını istiyoruz" diye ekliyor ve devam ediyor:
"Emekliyim, ama bunun yanı sıra üzerime olan herhangi bir mal varlığım yok. Pandemi sürecinde bir kredi çektim, nasıl olsa sahneden kazanacağımla öderim, diye. Ama işler başlamadı. Şimdi kredi ödüyorum. Benden çok daha beter olanlar var.
"61 yaşındayım. Başvuracağım tabii ki Bakanlık'ın projesine. Belediye de verdi 500 lira. En azından aidatımı ödeyeceğim.
Çok şükür, yıllar içinde insan biriktirmişim para biriktiremedim ama... Ev sahibem benden beş ay kira almadı, borç istediğim arkadaşlar 'hemen ödeme' dedi. Ama bu imkanlara sahip olamayan binlerce müzisyen kardeşimiz var. Söyledikleri bin lirayı da kaç ay verecekleri şüpheli. Bu süreç ortadan kalkana kadar her ay en az bin lira emekçi kardeşlerimize verilirse çok daha iyi olacaktır."
"Erhan Güleryüz bizi temsil etmiyor"
Uzun yıllar tonmaisterlik yapan bir emekçi ise şunları söylüyor:
"Bin lira değil, 100 lira bile olsa insanlar başvuru yapmak istiyor. Edirne'den Hakkari'ye kadar pek çok sahne sanatçısından söz ediyorum. Evet, rakam düşük ama bir yaraya merhem olacak. En azından Kültür Bakanlığı'nın yok sayılan müzisyenler için bir adım attığını da gösteriyor. Erhan Güleryüz'ün isyanı kendisini bağlıyor. Temsil ettiği kesim biz değiliz. Pek çok arkadaşımız faturalarını bu yardım sayesinde karşılayacak."
"Ön planda olan sanatçılar gemisini yürütüyor"
Müzik-Sen Genel Başkanı İpek Koçyiğit ise "Biz sendika olarak hiçbir güvencesi olmayan emekçi kesimi temsil ediyoruz" diyerek bir hatırlatma yapıyor. Koçyiğit, geçen hafta bazı sanatçıların Bakanlık'ın yapacağı bin liralık yardıma tepki göstermesine saygı duyduğunu belirterek, "Ön planda olan sanatçılar gemisini bir şekilde yürütüyor, ama pavyonlarda şarkı söyleyenler, rodiler, oryantaller, teknik ekip, düğünlerde günlük yevmiyeyle çalışan halk ozanları ne yapsın?" diye soruyor.
"Telefonlarımız susmuyor. İnsanlar belediyeden alacağı yardım ve bu bin liranın peşine düşmüş durumda. Kimi protesto ediyorsan et, ama bizim temsil ettiğimiz grup o değil."
"Müzisyenler kayıt altına alınmalı"
Bu sektörde çalışanların hiçbir güvencesi olmadığını aktaran Koçyiğit, geriye dönük borçlanma yasası, yıpranma payı, sosyal haklar, özlük hakları gibi temel meselelerin de bir an önce çözülmesi gerektiğini aktarıyor.
"Kayıt altına alınması lazım bu insanların. Dansöz ne zamana kadar çalışabilecek? Çok çaresiz olan emekçiler var. Sanatçılar kimliksiz, kişiliksiz, onursuz değiller. Bu zamana kadar dayandılar, 9 ay oldu. Bıçak kemiğe dayandığı zaman feryat etmek zorunda kaldılar.
"Bakanlık'ın verdiği bin lirayı az görüp tepki gösterenlere saygı duyarım tabii. Ama bu sanatçıların genel sorunu, çok kızıyorum, birlik olamıyorlar. Maden işçisi gibi yerin dibinde çalışan insanlardan söz ediyorum. Pavyon da kalmadı şimdi, nereden kazanacak bu adam.
Bireyselliği bırakıp birlik olma zamanı artık."
(AÖ)