Derya Bengi'nin küratörlüğünde 1960'lı yılların Türkiyesine müziğin penceresinden bakacak, toplumsal yaşantımızdaki değişimleri müzik vasıtasıyla ele alan “Uzayda Bir Elektrik Hasıl Oldu” sergisinde sergilenen arşiv aynı isimle kitap haline getirildi.
1960’ları müzik üzerinden okuyan çalışma 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi’ni “Osman Paşa Marşı” üzerinden anlatıyor.
İşte Derya Bengi seçkisiyle 27 Mayıs ve Osman Paşa Marşı anekdotları…
Protesto
Ülkeyi 27 Mayıs 1960 askeri darbesine götüren protesto eylemleri, üniversite gençliğinin öncülüğünde 28 Nisan’da İstanbul’da, 29 Nisan’da Ankara’da başladı.
555 K
“5. ayın 5. günü, saat 5’te, Kızılay’da” parolasıyla toplanan binlerce protestocu, “Osman Paşa Marşı’nı ıslıkla çalıyor ya da yeni uyarlanmış sözleriyle hep bir ağızdan söylüyordu: “Olur mu böyle olur mu? / Kardeş kardeşi vurur mu?/ kahrolası diktatörler / Bu vatan size kalır mı?”
Tuna Nehri Akmam Diyor
Bu marş, Osmanlı – Rus Savaşı’nın Plevne savunması kahramanı Gazi Osman paşa’ya ithafen yazılan ve “Tuna nehri akmam diyor” dizeleriyle başlayan muhayyer kürdî ezgiydi.
Radyo komutanlığı
"Osman Paşa Marşı”nın yaygınlığı nedeniyle 27 Mayıs’a "müzikli ihtilal" adı takıldı. 1960'ın Haziran ayında, İstanbul Radyosu Kumandanlığı, bestecilere davetiye çıkararak, "İnkılap hareketinin manasını belirtecek marş yazılmasını" istedi. Ancak Ekrem Zeki Ün'den Hikmet Şimşek'e çeşitli bestecilerin yazdığı onca yeni marş "Olur mu böyle olur mu”yu tahtından indiremedi.
Münir Nurettin
O günlerde Münir Nurettin Selçuk, tüm konserlerini, seyircinin coşkun tezahüratı eşliğinde, kendi yazdığı bir 27 Mayıs marşıyla bitirirdi: "Türk milleti gençliğiyle, ordusuyla el ele".
Ruhi Su
Turizm ve Enformasyon Bakanlığı, "Olur mu böyle olur mu" marşını kullanarak bir plak yayınladı. Bu plakta "Kahrolası diktatörler / Bu vatan size kalır mı?" dizelerini aynen korudu, böylece marşın yeni sözlerine bir ölçüde resmiyet kazandırdı. Ruhi Sunun "Uyur İken Uyardılar" albümündeki yorumu da bu dizeye sadıktı.
Behiye Aksoy
27 Mayıs tan birkaç ay sonra yayınlanan Behiye Aksoy'a ait bir taş plakta, sözler yumuşatılmıştı: "Olur mu böyle olur mu? / Kardeş kardeşi vurur mu? / Hürriyete susayınca / Türk gençliği hiç durur mu?"
Manço
Darbe sonrası, orduya ve hazineye yardım amaçlı pek çok kampanya yürütüldü, gazinolarda ve salonlarda "orduya şükran" geceleri, "hazine menfaatine' konserler düzenlendi. Barış Manço anlatıyor: "1960 ihtilalinden hemen sonraydı, Caddebostan Budak sinemasında hazine yararına bir konser düzenlenmişti. İlk profesyonelliğe atılışım o gecedir. Orkestram Harmonilerle ilk aldığımız ve cebimize koymadığımız parayı da o gece kazanmıştık. O gecenin manevî büyüklüğünü hâlâ hissederim."
Kavga sebebi
"Olur mu böyle olur mu" marşı çok geçmeden "kavga sebebi" haline geldi. Basında, "Nazilli'de 'Osman Paşa Marşı'nı çalmakta olan davulcuyu tartaklayıp davulunu parçaladıktan sonra inkılap aleyhinde konuşan bir kişi tevkif edilmiştir" türü haberlere sık rastlanıyordu.
Mehter
1960 Haziranında bir gazino ilanında şunlar yazıyordu: "Tepebaşı Bahçesi'nde her akşam Zeki Müren, kahraman Türk ordusunun ve asil Türk gençliğinin hürriyet marşı, vatan türküsü Osman Paşa tablosunu mehter refakatinde takdim etmekle şeref duyar."
Güftekar aranıyor
966 Haziranından bir gazete haberi: "Müzisyen İlham Gencer, Osman Paşa marşının güftesini ihtilalde değiştiren genci arıyor". Gencer'in amacı, "farklı ideolojilerin kol gezdiği, mezhep farklılıklarının körüklendiği bu zor dönemde, her Türkün gururla söyleyeceği" yeni bir marş bestelemekti. Bu yeni marşın sözlerini, Gencer'e göre, yazsa yazsa, 1960'da "Osman Paşa Marşı"nı uyarlayan üniversiteli genç yazabilirdi!
Ajan
Ancak İlham Gencer, sonraki yıllarda fikrini tamamen değiştirdi: "1960 darbesi, Gazi Osman Paşa Marşının yurtdışından gelen bir ajan tarafından sözlerinin değiştirilmesiyle yapılmıştır".
Parka
Cem Karaca, 1976 yılında yazdığı "Parka" şarkısının sonunda, "Parkasıyla vurulmuş, yatar iken buldular" dizesini "Osman Paşa Marşı" ezgisi eşliğinde okudu.
İki nehir
"Olur mu böyle olur mu" marşında bir diktatör olarak resmedilen Adnan Menderes hakkında övgü düzmek, 60'lı yıllarda pek kolay değildi. Engeller bir nehir sayesinde aşıldı. 27 Mayısçıların Tuna nehri varsa, Demokrat Partililerin de Menderes nehri vardı!
Tilkiye kurda
60'larda Menderes nehrinden bahseden her şarkı aslında Adnan Menderes'i anlatıyordu. Fevzi Üreten gazelli şarkısında şöyle diyordu: "Şahlandı kıratım hırçındır huyu / Şaşkına yol vermez Menderes suyu / Gafilin önüne eşmişler kuyu / Kötü nazar kuruttu seni Menderes / Billur suyun can verirdi bu yurda / Geçit vermez idin tilkiye kurda / Suyun kesenlerin olmuş hep hurda / Çok göller arattı seni Menderes".
Cemalin Görmek
Kırıkkaleli Nuh Akgün "Aydın ilinden de akar bir ırmak / Gönül arzu ediyor cemalin görmek / Yavaş yavaş akıp menzile varmak / Çağlayıp aksın suyun Menderes" derken, Semra Atılay şöyle söylüyordu: "Yine coşmuş akıyorsun / Gönülleri yakıyorsun / Üzgün gibi küskün gibi / Söyle kime bakıyorsun / Ah Menderes, güzel Menderes, aziz Menderes".