1960'lı yıllara müzik üzerinden bakacak olan bir sergi hazırlanıyor. DEPO'da eylül ayında izleyicisiyle buluşacak serginin küratörü Derya Bengi.
Geçtiğimiz perşembe günü sergiye giden yolda, yine DEPO'da Bengi, müzik yazarı ve araştırmacı Murat Meriç ile birlikte gerçekleştirdiği "sesli ve müzikli düşünme" toplantısında, bugün duyduğumuz, dinlediğimiz müziklerin kökeninin 60'larda olduğunu söylüyordu.
60'lı yılların bereketi toplumsal gelişmeleri müzik üzerinden okumaya imkan verecek düzeyde. İç göç, göçle kentlerin yapısının değişmesi, eğlence anlayışında ve eğlence mekânlarındaki değişimler, kentlilerin kendilerini ayırması, vs, hepsinin yapılan bestelerde, seslendirilen şarkılarda, çalınan müziklerde bir karşılığı var.
Planlanan sergi de tam bu noktadan hareket ediyor. Türkiye'de 1960'larda yaşanan toplumsal dönüşümü müzik vasıtasıyla okumaya, yaşananları müziğin gözünden açıklamaya soyunuyor.
Sergi, 27 Mayıs'tan 12 Mart'a uzanan dönemde, iki darbe arasının siyasi, kültürel ortamını değerlendirirken toplumsal hayatın dinamiklerinin etkilerine yeniden göz atarak canlandıracak.
Bereketli 60'lar
Bu sergi bağlamında düzenlenen Bengi'yle Meriç'in söyleşisi Selçuk Alagöz'ün Sergio Leone'nin ünlü İyi, Kötü, Çirkin filminin Ennio Morricone imzalı unutulmaz müziğine yazılmış sözlerle seslendirdiği bir 45'lik plağın çalınmasıyla başladı. 60'ların Türkiye'ye hangi "ilk"leri yaşattığıyla devam edildi.
İlham Gencer'in seslendirdiği Fecri Ebcioğlu'nun sözlerini yazdığı Türkçe sözlü ilk Batı müziği şarkısı (1961) Bak Bir Varmış Bir Yokmuş, Türkiye'de yapılan İngilizce sözlü ilk popüler beste 1961'de Erol Büyükburç'un Little Lucy şarkısı ve ilk Türkçe sözlü besteler, Tülay German'ın seslendirdiği Yaranın Şarkısı (1965), ilk popüler bestelerden Alpay'ın seslendirdiği Fabrika Kızı (1969), Yabancı bir şarkıcının Türkçe sözlerle şarkı söylemesinin ilk örneği Adamo'nun Her Yerde Kar Var'ı, vs...
İlk olmanın ötesinde konuşuldu elbette bu şarkılar. Türkçe şarkı söyleme eğilimi, orijinal dile dönüş, öncesine, sonrasına değinildi, hangi gelişmelere paralel olarak popüler olabildikleri tartışıldı.
Şarkılarda "yarın" kelimesinin 60'lardaki anlamı, neden önemli olduğu, siyasi ve toplumsal konjonktürle bağlantısı ya da toplumsal olarak o yıllarda Türkiye'deki "kültürel kendini ispat çabası", montaj sanayinin gelişimiyle aranjman arasındaki göndermeler söyleşide dile gelenler arasındaydı.
DEPO'da düzenlenecek sergi ve söyleşiler uluslararası araştırma projesi "Sweet 60s" (Tatlı 60'lar) kapsamında gerçekleştiriliyor.
Tatlı 60'lar güncel sanatsal ve teorik bakış açıları aracılığıyla 1960'ların, "romantik devrimci dönem" büyük anlatısına dâhil edilmemeleri nedeniyle bilinmeyen, azımsanan, saklı bağlam ve sınırlarını inceleyen bir çalışma. (YY)