KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık “"Hükümet gerçekten müzakere yönünde adım atar ve bu konuda bize güven verirse elbette ki geri çekilmeyi sürdürürüz" dedi.
İMC televizyonunda dün akşam yayınlanan programda İMC TV Haber Müdürü Hamza Aktan’ın sorularını yanıtlayan Bayık devletle yapılan görüşmelerin diyalog aşamasında kaldığını belirtti.
"İster Oslo'da, ister İmralı'da olsun görüşmeler diyaloğu aşmadı. Diyalog süreci hem Oslo'da hem İmralı'da çoktan tamamlandı.
“Çoktan müzakerelere geçilmesi gerekiyordu ama Türkiye devleti ve hükümeti işleri hep diyalog aşamasında tutmaya çalıştı. Müzakereye geçmeyi önledi hep.
“Halbuki birinci aşamada esirleri bırakmıştık. Bu birinci aşamada görev ve sorumlulukları zamanından önce başarıyla yerine getirdik.
“Türk hükümeti ve devleti, müzakere aşamasına gelince, burada adımı atmadı, işi sürencemeye bıraktı. Kendine göre inisiyatifi ele geçirmek istedi.
“Sözde süreci yürütmeye götürerek, seçimlere kadar çatışmasız bir ortamda yürütmeyi amaçlıyordu. Anlayacağınız seçimlere kadar çatışmasız bir alanda yürüterek, böylelikle başarı sağlamak istedi. Biz bu tehlikeyi anladık ve buna göre önlem aldık."
“Süreci başlatmadılar”
Bayık İmralı'da Öcalan'ın koşullarının da değişmesi gerektiğine işaret etti.
"Çekilmenin yeterli sayıda olmadığı sözleri, haksız eleştirilerdir. Kamuoyunu aldatmaya yönelik bir açıklamalardır. Suçlarını örtbas etmek için yapılmaktadır.
“Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir örgüt, bizim yaptıklarımıza benzer bir hareket yapmamıştır. Bunun karşısında hükümet ne yaptı, ya da bir program belirledi mi? Hayır bunu kimse bilmiyor.
“AKP'nin çözüm programı nedir bunu kimse bilmiyor. Bize yansıttıkları herhangi bir program yoktur. Bu süreçte Öcalan ile yapılan görüşmeler var ve verdikleri sözler var. 1 Haziran'a kadar bu süreç tamamlanacak sonra da müzakere başlayacaktı. Yapılmadı, gerekçe olarak da yeni katılımlar var çekilme olmadı gibi bahanelerle bu süreci başlatmadılar."
Çözüm paketi
Bayık’ın değindiği konulardan biri de çözüm paketiydi.
"Sıkıştılar, haliyle bu paketi gündeme getirdi. Bu nedenle seçimlere kadar götürmek istiyor.
“Çekilmeyi durduğumuzu söyledik. Eğer hükümet müzakerede adım atar ve güven verirse elbette ki geri çekilmeyi sürdürürüz.
“Biz geri çekilmeyi durdurur ve ateşkesi sürdürürken, herkesi uyarmak istedik.”
Gülen cemaati
Bayık, Gülen cemaatinin KCK tutuklamalarına karar verecek ölçüde çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
"Toplantıları, o toplantılarda aldıkları kararlar var, o kararlar temelinde geliştirdikleri pratikler var. Ve oradan açıkça ortaya çıkıyor ki bazı tutuklamaları onlar geliştiriyor. Kimler tutuklanacak, bunlara onlar karar veriyor. Bu tutuklamalar da öyle gelişiyor.
“Çünkü bu tutuklamaların çözüm ruhuna ters düştüğünü herkes biliyor. Buna anlam vermekte herkes zorlanıyor. Çözüm isteyen bir gücün tam da çözüm çabaları, stratejilerinin geliştirildiği bir dönemde bunu sabote edecek tutumlara girmemesi gerekiyor."
“Cemaat Rojava'ya Karışıyor”
"Fethullah Gülen cemaatinin bu savaşın içinde olduğuna dair bilgiler geliyor. Mesela Fethullah Gülen cemaatine bağlı bazı kurumlar var Türkiye'de.
“Bizzat bu kurumların çeşitli ülkelerden Rojava'ya gelip savaşmak isteyenleri toplayıp finanse ettiği, hatta her birine 5 bin dolar maaş verdiğine dair bilgiler var, buna dair basına yansıyanlar var. Abartılı yanları olsa bile gerçeği ifade ediyorlar."
Taktik gereği görüşme
Türkiye'nin PYD Eşbaşkanı Salih Müslim'le görüşmesini taktiksel bir girişim olarak değerlendiren Bayık Türkiye'nin bu görüşmenin ardından El Nusra örgütüne desteğini en yüksek noktaya taşıdığını belirtti.
"Salih Müslim'i çağırarak arkasından da El Nusra Cephesi'ne en büyük desteği sağlıyor. El Nusra Cephesi de ona dayanarak en büyük saldırıları, katliamları, vahşeti geliştiriyor. Bunu herkes görebiliyor.
“Salih Müslim'le görüşmenin bir taktik amaçlı olduğu buradan ortaya çıkıyor. Bununla aslında yürüttüğü Rojava savaşının gerçeğinin ortaya çıkmamasını amaçlıyor. Salih Müslim'le görüşmelerinin amacı budur. Başka bir amacı yoktur."
Gezi eylemleri
Bayık söyleşide Gezi eylemlerine de atıfta bulundu.
"Susturulan Türkiye toplumunun artık konuşması gerekiyor. Kendini örgütleyip ifade etmesi, yanlışları protesto etmesi gerekiyor. Demokrasi böyle gelişir. Türkiye böyle demokratikleşebilir. Kürt sorunu böyle çözümlenebilir.
“Türkiye bu temelde kendini ileriye taşıyabilir. Onun için Türkiye'de gelişecek bu temeldeki demokrasi hareketlerini doğru görüyor, geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor ve bunların içinde yer alacağımızı, destekleyeceğimizi söylüyorum." (YY)